And We Could Wear The Same Crown

191 24 3
                                    

Keyifli okumalar...

"TzuyuTzuyuTzuyu!"

Yatağımın hışımla sarsılmasının ardından üzerimde hissettiğim ağırlık ve yüksek sesle aniden uyanmıştım. Kalbim korkuyla atarken Chaeyoung yatakta yan bir şekilde üzerimde uzanmış sırıtarak bana bakıyordu.

"Chaeyoung?"

"Hey, naber dostum."

"İn üzerimden Chae, aklım çıktı."

Chaeyoung'u üzerimden itip doğrulurken o hala konuşuyordu.

"...zaten Dahyun da biz gidene kadar orada olur. Hemen çıkalım kahvaltıyı okulda beraber yaparız."

"Chae, neden bahsediyorsun. Saat daha sabahın altısı. Niye uyanığız bu saatte? "

Ağrıyan başımı ovuştururken yatağa oturup sırtımı başlığa yasladım. Dersim geç başlayacağı için dün gece geç saatlere kadar ders çalışmıştım.

"Antrenmandan bahsediyorum dün anlattım ya sana, unutmuş olamazsın. Bu sabah çalışmaya başlayacaktık hani. Spor Festivali? Okçuluk Turnuvası?"

Göz devirip devirip derin bir nefes aldım.

"Evet dün anlattın bende katılmayacağımı söyledim. Turnuva falan yok. Şimdi müsaadenle uyumaya devam edeceğim."

Arkamı dönerken Chae sızlanmaya devam ediyordu.

"Yah Chou! Biz bir takımız, sen olmadan nasıl kazanabiliriz Tanrı aşkına!"

Derin bir iç çekip mırıldandım.

"Benden daha iyi birini bulacağınızdan eminim, bana ihtiyacınız yok Chae."

Sessizlik bana Chaeyoung'un pes ettiğini düşündürmüştü ta ki yeniden konuşana kadar.

"Aptal olma, en iyimiz sensin. Bu sporu ne kadar sevdiğini hepimiz biliyoruz. Eğer sorun hala son seferinde olanlars- "

"Evet sorun tamda bu, başa dönmeyelim Chae."

"Yaa! Tzuyu, bu senin suçun değildi. Nancy'nin hile yaptığını herkes öğrendi."

Hala arkam dönükken zayıf bir sesle mırıldandım.

"Ama sonucu değiştirmedi değil mi?"

Chaeyoung sessiz kalmıştı. Haklı olduğumu biliyordu. En son festivalde olanları hatırlayınca tüylerim ürpermişti. Uykum tamamen kaçınca yatakta doğrulup Chaeyoung ile yüz yüze geldim. Kollarını göğsünde birleştirmiş somurtuyordu. Derin bir nefes alıp ayağa kalktım.

"Pekala hadi hazırlan seninle geleceğim."

Heyecanlı ve şaşkın ifadesi çok kısa bir an yüzünde parlasa da son söylediğimle omuzlarını düşürdü pes edercesine.

"Ama antrenmana değil kütüphaneye. Yapmam gereken ödevler var. "

"Argh! Sen gerçekten keçisin. "

"Bu keçi seni tepelemeden önce hazırlansan iyi olur."

Yüzünde alaycı bir gülümsemeyle kapıya doğru ilerledi.

"Bir kaplanla konuştuğunu unutuyorsun. Ayrıca pes ettiğimi düşünme bu konu burada kapanmadı. "

"Evet tabi, yavru kaplan. "

Son söylediğini görmezden gelmiştim. Daha fazla bu konu hakkında konuşmak istemiyordum. Chaeyoung, dil çıkarıp kapıdan çıkarken bende banyoya gidip vakit kaybetmeden hazırlanmaya başladım.

Cezayir Menekşesi [SATZU] (GxG) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin