Cezayir Menekşesi [SATZU] (GxG)

Meet Me At The Bottom Of The Ocean

Keyifli okumalar...

Sana'dan

"Geç kaldık! Geç kaldık!"

"Ya bir çekiştirmesene, düşeceğim şimdi."

Momo'nun beni merdivenlerden kapıya kadar sürüklemesinin ardından nihayet kolumu bırakmış, ayakkabısını giyerken nefes nefese söylenmeye başlamıştı.

"Gördün mü? düşmedin. Acele etmeliyiz hadi çıkalım."

Bir ayağı havada ayakkabısını bağlarken zıplayarak kapıya gidişine kahkaha attım.

"Aptal gibi görünüyorsun Momo, şu haline bak."

"Ah öyle mi? Demek sonunda sana ayak uydurduğumu fark ettin."

"Momo-yaaah!"

Kahkaha atıp elini gel dercesine sallayıp arabaya bindi. Han nehrine gidiyorduk. Yılın bugünü Seoul' ün en güzel festivallerinden birisi kutlanıyordu. Fener festivali. Dilek fenerlerinin gökyüzünü süsleyen görüntüsü gözümün önüne gelince heyecanla gülümsedim.

Bugün olduğu aklımızdan tamamen çıkmıştı, ta ki Jihyo bizi arayıp 1 saat içinde orada olmamızı söyleyene kadar. Onlar önden gitmiş bizi bekliyorlardı.

Hızla kapıyı kilitleyip arabaya bindim. Momo arabayı çalıştırırken bana döndü gülümseyerek.

"Şoförünüz Mo hizmetinizde efendim. Lütfen kemerlerinizi bağlayıp yolculuğun tadını çıkartın."

Gülüp emniyet kemerini bağlarken çalan telefonla hızla aramayı cevaplayıp hoparlörü açtım.

Jeongyeoniee
Arıyor...

Jeongyeoniee: "Sana-yaa, yola çıktınız mı?"

Sana: "Evet evet şimdi çıktık. Yarım saate festivalin olduğu yerde oluruz."

Jeongyeoniee: "Pekala, giriş çok kalabalık, Momo'ya söyle arka taraftaki girişi kullansın. Oraya yakın güzel bir yer buldum bizim için."

Sana: "Tamam seni duyuyor zaten."

Jeongyeoniee: "Harika, geldiğinizde haber verin ki sizi bulabileyim. Ayrıca Momo, dikkatli kullan trafik biraz yoğun."

Sana: "Emredersiniz hanımım."

Momo'nun cevabına ikimiz de kıkırdamıştık.

Jeongyeoniee: "Tamam tamam hadi gelin artık."

Sana: Çok mu sıkıldın? Jihyo nerede?

Jeongyeoniee: "Biricik patronuyla konuşuyor."

İç çekip devam etti.

"Evren bu aralar biraz benimle uğraşıyorda."

Sana: "Patron mu? İş arkadaşlarınla mısın? Sen düzgün anlatsana şunu."

Jeongyeoniee: "Size bahsettiğimiz bir kadın vardı ya, Seattle'da yardım ettiğimiz hani."

Sana: "Yüzüne içecek atan mı?"

Momo'nun söyledikleriyle Jeongyeon sinirle homurdandı.

Jeongyeoniee: "Evet Momo ta kendisi. Kadın bizim yeni gelen patronmuş.