Love Isn't Random, We Are Chosen

229 22 11
                                    

Keyifli okumalar...

"Hazırım, nasıl olmuş?"

Oturma odasına girip televizyonun karşısındaki koltukta yarı yatar pozisyonda duran Chaeyoung'un karşısında durdum. Doğrulup üzerimi incelerken ıslık çalıyordu.

(Tzuyu'miz)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


(Tzuyu'miz)

"İşte budur kızım. Göz kamaştırıcı, harika ötesi, muahh çiçek çiçek.
Sana Unnie'nin işi çok zor."

"Chae.."

"Ne? Abartmıyorum istersen Mina'ya sor. Mutfakta atıştırmalık hazırlıyordu gel hadi. Minariiii!"

Peşinden mutfağa giderken söylendim.

"Tsk sevgilini eve davet edip ona iş mi yaptırıyorsun."

"Yah filmi ayarlayıp gidecektim yanına."

"Yine de misafire iş yaptırılmaz ben sana böyle mi öğrettim."

Mina arkasını dönüp tezgaha yaslanmış Chae ise kaşlarını çatmış elleri belinde bana bakıyordu.
Mina'ya dönüp göz kırptığımda gülümsedi.

"Çok güzel olmuşsun Tzuyu-ah"

"Komawo Mina-yaa"

Yanımıza gelip saçımı düzeltirken bir yandan konuşuyordu.

"Çıkıyor musun?"

"Hıhımm bu arada arabanı ödünç verdiğin için tekrar teşekkür ederim."

"Lafı bile olmaz istediğin zaman kullanabilirsin. Ve çıkmadan üzerine bir şey al hasta olm-"

"Buldum!"

Mina söylediklerini bitiremeden Chaeyoung tiz bir sesle araya girince irkilip ona döndü. Yeni bir keşif yapmış gibi heyecanla konuşurken kıkırdadım.

"Mina misafir değil ki o benim karım ve istediğini istediği zaman yapabilir. Ona iş yaptırmış olmuyorum değil mi hayatım."

"Sen iki saattir bunu mu düşünüyordun?"

Ben gözlerimle kınarcasına ona bakarken omuz silkip kolunu az önceki sözleri yüzünden kızaran Mina'ya doladı.

"Mina'ya karım demek için fırsat kolluyordum uygun zemin hazırmış gibi geldi."

"Chaeyoung!"

Mina uyararırcasına söylenip kollarının arasından çıksa da hoşuna gittiği belliydi.

"Pekala siz aşıkları yalnız bırakma zamanı. Gitmem gerekiyor."

Kapıya doğru gelip ayakkabılarımı giydikten sonra Mina tuttuğu çantamı ve kabanımı verip gülümsedi. Elindekileri alıp derin bir nefes aldım.

"Merak etme iyi geçecek. Dikkatli kullan."

"Umarım öyle olur. Sonra görüşürüz."

Kapıyı kapayıp çıktığımda yüzüme çarpan hafif serin rüzgar iyi hissettirmişti. Evin önünde park halinde olan beyaz Kia Sorento'ya binerken uzun zaman sonra sürücü koltuğunda olmanın farkındalığıyla motoru çalıştırmadan önce navigasyona Sana'nın dün attığı konumu girdim. Ardından kemerimi bağlayıp sürmeye başladım.

Cezayir Menekşesi [SATZU] (GxG) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin