It's Like A Knife That Cuts Right Through My Soul

310 24 9
                                    

Tzuyu'dan

Bu sabah her zamankinden erken kalkmış, Nayeon Unnie için güzel bir kahvaltı hazırlamıştım. Eğlenceli bir kahvaltıdan sonra hazırlanmak için odalarımıza geçmiştik. Nayeon Unnie Chaeyoung'un odasında kalıyordu. Öncesinde ev tutana kadar otelde kalacağını söylese de bizim itirazlarımıza katlanamamış olacak ki burada kalmayı kabul etmişti.

"Tzuyaa~ hazır mısın?"

Kapının diğer tarafından Nayeon Unnie'nin sesini duyduğumda, hazırlanmayı henüz bitirdiğim aynanın karşısından kalkıp gülümseyerek kapıyı açtım.
İçeri girer girmez kaşlarını kaldırıp üzerimdekilere baktı.

"Woahh, Daebak! Harika görünüyorsun."

Tek kaşımı kaldırıp üzerimdekileri işaret ettim.

"Balıkçı yaka kazak ve bir kot pantolonla mı?"

Tavşan dişleriyle kocaman gülümserken başını salladı. Aynaya dönüp üzerimdekilere baktım.

"Doğru. Yerinde bir karar. Harika görünüyor."

Bir kahkaha atıp omzumdan iterken söylendi.

"Oh Chou, demek egonu okşadım."

Söylediğine yan bir gülüş atarken başımı salladım. Üzerini incelerken onun da çoktan hazırlandığını farketmiştim. Lacivert iş takımlarından birini giymişti. Tam bir iş kadını gibi görünüyordu.

"Aigoo, aşık gözlerini üzerimden çek bücür. Hoşuma gitmediğinden değil geç kalacağız."

Göz kırpıp arkasını dönüp gittiğinde göz devirip yatağın üzerinden çantamı ve kabanımı alırken söylendim.

"Bir de bana kendini beğenmiş dersin."

Söylediklerimi duymuş olmalı ki merdivenlerden inerken konuşmaya devam ediyordu.

"Beğeneceksin tabi. Genlerin güzel bir kere."

Ben kapıda durup yüzüne garip bir bakış atarken kıkırdamasını serbest bıraktı.
Onunla beraber gülerken dışarı çıkmış ve arabasına doğru gelmiştik.

O sürücü kısmına geçerken bende yanındaki koltuğa geçip kemerimi bağladım.

"Şirket okuluma yakın mı? İşe geç kalmazsın değil mi?"

Onaylar bir ses çıkardı gözlerini yoldan ayırmadan.

"Geç kalmam merak etme. Derslerin ne zaman bitiyor?"

"Tüm gün dersim var. Muhtemelen akşam 5 gibi biter."

"Oh, öyleyse kızlara da haber ver, akşam için plan yapmasınlar. Önce dışarıda güzel bir yemek yiyelim, sonra da sizi sürpriz bir yere götüreceğim."

"Dinlenmek istemiyor musun? Daha yeni geldin. Dün de gelir gelmez şirkete gitmişsin zaten."

"Hıhım, önceki şef ortalığı fena karıştırmış. İşleri bir an önce toparlayıp yoluna koymam gerekiyor."

"Yine de fazla yorma kendini. İş söz konusu olunca bazen kendini kaybedebiliyorsun."

"Aigoo, Tzutzu unnie'si için endişeleniyor mu?"

"..."

Sevimli hareketlerine ifadesiz bir yüzle bakmaya devam ettiğimi görünce somurtup omzumdan itti.

"Pekala şaka yapıyorum. Kızlara haber vereceğim ama dinlenmen gerektiği konusunda ciddiyim."

"Senin dileğin, benim için emirdir."

Cezayir Menekşesi [SATZU] (GxG) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin