Jkook TK Stüdyo da Dans egitmeniydi. O güçlü ve bir o kadar da yakışıklı bir Alfa olması nedeniyle öğrencileri oldukça fazla ve popülerdi.
Bu popülerlik Tae'nin dans eğitmeni olarak oraya baslamasiyla birlikte sekteye uğramıştı. İçten ice ona karşı...
Biz masaya geçtiğimiz de bile hala herkes bize bakıyordu. O anda Jimin de bize katılmıştı.. "Birşeyler kaçırmış gibi hissediyorum" Biz ise sadece birbirimize bakarak gülüştük. Ve güzel bir akşam yemeği yiyip sohbet ettik. O an sadece iyiki gelmişim dedim ...
Eve dönmek için arabalarimizin gelmesini beklerken Jkook beni belimden kavramış ve sıkıca tutuyordu. O an ona iyice sokuldum ve kendimden geçmek için sadece başbaşa kalmamız yeterli diye düşündüm. Ama şuan o kadar zordu ki .. Ev çok kalabalıktı ve bebeğimiz vardı. Öylece kafamıza göre hareket edemezdik dimi ... Yavaşça gozlerimi kapadim, Jkook'un omzuna yaslandim ve uzun bir iç çektim. Jkook, Tae'ye baktı ve gülümsedi.
Arabalar geldiğinde ben arabaya bindim, sürücü koltuğuna Jkook oturmuştu bile. Jimin ise Jin ile birlikteydi. Yola koyulduk ve gözlerimi kapadım eve gidene kadar biraz dinlensem iyi olacaktı. Bir ara gözlerimi açtığımda hala yolda olduğumuzu fark ettim ama bu yol başka bir yoldu.
Birden kendime geldim "Nereye gidiyoruz"
Jkook ise "Uyandin mi? Sadece bekle az kaldı"
Hic birşey demedim. Ama sanki deniz kokusu alıyor gibiydim. Ben sağa sola bakınırken araba durmuştu bile. Jkook bana doğru döndü, ellerimi kavradı "Sadece iki günlük bir kaçamak. Herşeyi ayarladım hic birsey düşünme sadece beni düşün tamam mı"
Tae şaşırmış şekilde Jkook'a bakıyordu. "Ne ara karar verdin bunlara da bu kadar şeyi ayarladın"
Jkook ise gülmüştu. "Ah evet o mesele. Tabi biraz yardım aldım"
Tae buna sevinmişti ama yine aklı evdeydi. Şuan sadece Jkook'u düşünmeliyim diye kendi kendine telkinde bulundu ve birşey demedi. Jkook, elleriyle Tae'nin yüzünü kavradı "Merak etme. Herşey yolunda ve az da olsa seninle yalnız kalmak istedim" ve dudaklarından öptü.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Tae başıyla tamam dedi ve çok utanmıştı. Sanki yeni tanışıyor gibi hissetti. Ve birlikte arabadan indiler.
"Hadi biraz deniz kenarinda yürüyelim" diyerek Tae'yi kucakladı ve sahile doğru ilerledi. Tae gülüyordu ve bir o kadarda mutluydu.
Sahilde elele yürürken, denizin hafif kıyıya vuran dalgaların sesi o kadar huzur veririciydi ki... Elimden tutmuş ilerlerken Jkook'a bakıyordum da bu akşamın güzelliğine o kadar da yakışıyordu ki... Uzamış saçları hafif rüzgarda savruluyordu....
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Jkook o anda dönüp "Yoruldun mu"
"Hayır bu çok güzel geldi."
"Buna sevindim... O zaman hiç yapmadığımız birşey yapalım veeee burada uyuyalım"
Tae birden "Sahilde mi"
Jkook gülmüştü "Ah eveet. Bana güven Sevgilim. Sen şimdi burada dinlen. Ben hemen arabadan eşyaları alıp geliyorum" diyerek koşarak uzaklaşmıştı. Tae arkasından bakakalmıştı ama o kadar heyecanlıydı ki bu onu gülümsetmişti.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Saatler ilerlemiş ve denizin kenarında kumsalda ateş yakılmış ve sandalyelere kurulmuştuk. Birlikte uzun zamandır konuşmadığımız kadar konuşmuştuk. Zaten uzun zamandır birbirimizden ayrı kalmıştık ve kaybolmuştuk.
İçkileri ardıardına içiyorduk. Tae"Ahhh bu çok güzel geldi..."
Jkook gülümsemişti ve Tae'ye bakarak "Evet çok güzell" Tae ona döndüğünde gözlerinin ışıl ışıl olduğunu gördü. Sanki yıldızlara bakıyormuşum gibi....
Jkook, Tae'nin öyle bakmasına dayanamamıştı ve yaklaşıp dudaklarından öpmüştü. Öptükten sonra biraz uzaklaşıp Tae'nin yüzüne baktığımda birazcık yanakları kızarmıştı. Daha çok öpmek istiyordumm... Daha çook.... İçinden belki de motele gitmeliydik diye düşündü.
Ama o an Tae'ye baktığımda içkiden midir bilmem biraz hüzünlenmiştim.. Her baktığımda suçluluk duygusundan kurtulamıyordum ve ona dokunmak kendimi kötü hissetmeme neden olacak gibiydi.
Geç saatlere kadar oturduk ateş sönmeye başlıyordu ve biz biraz daha yürüyüşten sonra kumlara uzandık. Gökyüzüne bakıp yıldızları saymaya çalıştık ve hiç sayamadık.
Tae, Jkook'a baktığında yüzündeki üzüntüyü görebiliyordu. Ona doğru eğildi ve yüzünü iyice yaklaştırdı. Birşeyler söylemek istiyordu. Ama nereden başlamalıydı. Evet herşey güzeldi ama yine de uzak kalıyordu, bunu fark ediyordu. Bunun için içinden geleni söylemeliydi yada en azından hissettiklerini...
Gözlerimin içine bakıyordu "Anlat bana Jkook. "
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hiçbirşey diyemedim. Tae ise dudaklarımdan öptü ve yine öptü ve yine.... O an ona o kadar sıkı sarıldım ki... Hiç bırakmak istemedim. İçimden özür dileyip duruyordum, ya beni sevmezsen o zaman ben ölürüm diyordum. Ama bunları kelimelere dökemiyordum. Sadece susuyordum... Gözlerim dolu dolu oldu...
Tae, ona baktı. Söylemediği şeyleri olduğunu anladı ama ona o kadar çok inanıyordu ki... Ve kulağına fısıldadı "Her ne olursa olsun Seni sevmekten asla vazgeçmeyeceğim..."
Jkook bu cümleyi duymayı o kadar çok istiyordu ki iyice sarmalamıştı. Sadece "Sonsuza Kadar" diyebildi. Tae gülümsemişti. Bu iki kelime bile ona o kadar yetmişti ki....
Jkook'a baktığımda gülümsüyordu. Onu gülümsemesinden öptüm...