Jkook TK Stüdyo da Dans egitmeniydi. O güçlü ve bir o kadar da yakışıklı bir Alfa olması nedeniyle öğrencileri oldukça fazla ve popülerdi.
Bu popülerlik Tae'nin dans eğitmeni olarak oraya baslamasiyla birlikte sekteye uğramıştı. İçten ice ona karşı...
Gözlerimi araladığımda bir an nerede olduğumu kavrayamadım. Gözlerim her yeri bulanık görüyordu. Yavaşça yattığım yerden kalkmaya çalıştım ve birden her şey gözümün önüne geldi. Sanki bir kabus gibiydi ama hayırrr her şey gerçekti....
Jin, Jkook'a sesleniyordu ama tepki alamıyordu. Birden Jkook, Jin'e doğru bakıp "Tae nerede, lanet olsun ne zamandır uyuyorum. O neredeeee"
"Sakin olmalısın. Fazla olmadı, bayılmıştın. Ameliyattan çıkmadı henüz. Kendini toparla... Lütfennn"
Yerimden fırlayıp yoğun bakım kapısına kadar koştum, nefesim kesilmişti. Keşke kesilse.. O orada yaşam savaşı verirken ben burada sadece ağlıyorum...Ameliyathanenin kapısına vardığım da zor nefes alıyordum, elimi kapıya dayadım gözlerimi kapattım. "keşke senin yerinde ben olsaydım bu ne kadar zor bir durum bir bilsen sevgilim, bir bilsen...." O sırada kapılar açılmıştı biraz uzaklaştım ve kapıdan çıkan doktora dikkatlice bakıyordum. O kadar çok korkuyordum ki söyleyeceklerinden. Jin ve Jimin de gelmişti ve tabi ki ailesi de....
Doktor "Ameliyat iyi geçti ama henüz vücudu bunu kaldırabilir durumda değil. O yüzden toparlanması için uyutmaya karar verdik. Sabırla beklemeliyiz, gerisi onun yaşam mücadelesine kalmış durumda. Her şeye hazırlıkla olmalıyız. " Doktor üzgün şekilde başını eğerek uzaklaştı.
Jkook duydukları karşısında şok olmuştu. Sadece "onu görmek istiyorum, onu görmeliyim. Lütfennn.. Lütfennnn"
Jin ona doğru yaklaştı. "Şuan bunun mümkün olmadığını biliyorsun. Hadi gel dışarı çıkaralım seni biraz hava al"
Jkook hareket bile edemiyordu. Jin ve Jimin koluna girip onu dışarı çıkardılar. Jkook mırıldanıyordu "Lütfennn. Onu görmeliyim. Lütfenn" Şuan sadece beklemem gerekiyordu ama bu en zoruda buydu... Gülüşü gözlerimin önünde.. onu görmeliyim...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Jkook dizlerinin üzerine çökmüştü "Hepsi benim yüzümden, hepsiii. Şimdi ben ne yapacağım"
Jin ve Jimin onun bu haline üzülüyorlardı, daha bebeğini bile görmedi ve Bunu ona söylemekten korkuyorlardı. Henüz hazır değildi.
Jin yavaşça omzuna dokundu "Jkook eve bırakalım seni, biraz dinlen. Bak biz buradayız. Hem Tae çıktığında ona birşeyler getirmelisin dimi... Hem iyi durumda olmalısın. Seni böyle görmemeli"
Jkook, şişmiş gözlerle Jin'e baktı."Evettt haklısın. Gitmeliyim. Onu güzel karşılamalıyım dimi? " Jin hiçbirşey demedi sadece onu arabaya bindirdi ve evin yolunu tuttu. Eve geldiklerinde Jkook hiçbirşey demeden arabadan inmişti ve Jin arkasından bakarken gözyaşlarını tutamadı. Ona umut vermekle iyi mi yapmıştı...
Jkook eve girdiğinde biran sessizlik olmuştu, kendini yalnız hissetmişti ama daha sonra pati seslerini duymuştu Bam ve Yeontan onu karşılamak için koşarak gelmişlerdi. Şuan az da olsa mutlu mu hissetmiştim. Dizlerimin üzerine çöktüm, onların üzerime gelmelerini bekledim, kollarıma aldım onlara sıkı sıkı sarılıp ağladım.
Yavaşça istemesem de yatak odasına çıktım ve kapıyı açtım. Ne kadar da boş geldi, yavaş adımlarla içeriye girdim ama burada olmak bana yanlış geliyor.. Gözüme Tae'nin çekmecesi ilişti yaklaştım ve çekmeceyi açtım. Oradaki günlüğü gördüm, onu açıp okumak evet yanlıştı ama şuan onun yazdığı kelimelere o kadar ihtiyacım vardı ki.... İlk sayfasını açtım, ne hissediyordu bilmeliydimm..
**Sevgilim... Bunu okuduğuna göre ben yanında değilim. Bunu okuduğuna göre bana ihtiyacın var yoksa bu sayfaları asla açmazdın.
Jkook'un gözlerinden yaşlar süzülüyordu "evet asla açmazdım Tae'm ama sana o kadar ihtiyacım var ki...."
"Ne durumda bunu okuduğunu bilmiyorum. Ama asla üzülme. Ben seninle çok güzel zamanlar geçirdim. Şuan sana doyasıya sarıldığımı hayal et, seni gözlerinden, dudaklarından öptüğümü hayal et.. Okumaya devam etme, gözlerini kapa sevgilim... Sadece hayal et..."
Ellerimin arasına günlüğü aldım. O sırada Gözümün önüne en son uyuduğu an geldi. O güzelliğiyle uyuduğu zamanlar...
Yavaşça yatağa uzandım, kokusu hala oradaydı, yastığına sarıldım kokusunu içime çektim. Gözlerimi kapadım ve onu yanımda hayal ettim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ama hayallerimden uyanmalıydım, çünkü kalbim acımaya başlamıştı. Kulağıma müzik sesi geliyordu ama çok uzaklardan... Sonra birden hayallerimden sıyrıldım ve telefonumun çaldığını farkettim ve hızlıca telefonu açtım. Arayan Jin'di. Ama konuşmuyordu, bu beni daha da kötü bir duruma sokmuştu. Bir şey söylemeye korktum ben de konuşamadım.
Jin en sonunda seslendi "Jkook, dışardayım, seni hastaneye götürmeye geldim. Gitmeliyiz"
Hiçbirşey soramadım, hiç birşey... Gitti mi? Beni bu Dünya'da tek başıma mı bıraktı. Ama hani benimle kalacaktın. Ben sensiz nasıl yaşarım. Şimdi nasıl nefes alacağım ben...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.