Şafak sökmeden komutan robert ile hazırlandığımızda köy halkı bize iki tane at ve gerekli maddi yardımı yaptığında onlara teşekkür ederek planı anlatmadan sadece bazı önlemler almaları için onlara uyarıda bulundurarak köyden uzaklaştığımızda "hazır mısın komutan "dediğimde bana bakıp gülümsedi.
"hazırım türk askeri tıpkı plandaki gibi "dediğinde başımı salladım. atlarımızı ters yöne çevirdiğimizde "gazamız mübarek olsun "dedim tam tersi yönüne gittiğimizde uzaktan bomba sesler kulağıma ulaşıyordu.
umarım yetişebilirim yoksa düşünmek bile istemiyordum.plan şuydu: ben mustafa kemal ve arkadaşlarını bulacaktım onları bulana kadar da komutan ise kendi askerlerini durdurmak için bazı aksaklıklar yaparak kamptaki mühimatı bozacaktı.fakat az bir zaman da oyalayabilirdi komutan onları bu yüzden acele etmeli sivas kongresine yetişmeliydim. tahminimce şuan giresun sınırındaydım.
atımın eğerini biraz gevşeterek tutarak seri hareketler ile ona vurduğumda daha hızlandı.
bu toprakları onlara bırakmayacaktım. peki mustafa kemalin yanına gittiğimde ne olacaktı. şuan sadece istanbul hükümeti yakalama kararı almış olmalı.
fakat düşman bu bölgeden atacak tek bir kişi olabilirdi o da halk. bu yüzden ondan yardım isteyecektim.
komutan ile yaptığımız ikinci plan ise robert herkes uyuduğunda esir aldıkları türkleri serbest bırakacak konakladığımız köye gönderecekti.
bizde mustafa kemal ve arkadaşları ile şehrideki bütün askerleri bir şekilde uzaklaştıracaktık. bunu nasıl olacağını bilmiyordum ama yapmak zorundaydık.
8 saatin sonunda sivas merkezine geldiğimde sınırda bazı yerlerde işgalci askerler olduğu için orman açıklarında mustafa kemalin kongre yapacağı yere geldiğimde köy kahvesinin önüne atımı bağlayarak içeri girdiğimde onun o yıkılmaz duruşu ile içerdeki insanlara seslenişi gözümden bir damla yaş düşmesine sebep oldu.
"unutmayın vatanın tek kurtuluşu halkın milli birliği ve beraberliğidir "dediğinde kahvedeki insanlar onu alkışlayarak tezahurat yaparken o ve yanındaki arkadaşları kahveden çıkacaktılar ki önlerinde durduğumda atamın mavi gözleri ile karşılaştım.
"komutanım sizin yardımınıza ihtiyacım var bu saygısızlığımı hoş görün ama eğer yardım etmeseniz düşman askerler trabzonu ele geçirecekler "dediğinde mustafa kemal yanındaki silah arkadaşına bakıp tekrar bana baktı.
"kimsin sen evlat "dediğinde asker selamı verdim."araf alsancak trabzon emredin komutanım "dediğimde gözlerime bakarak "rahat ol asker "dedi "gel bakalım anlat nerden geliyorsun nerden biliyorsun bunları "dedi kahvedeki insanlar çıktıklarında ben ve mustafa kemal ve silah arkadaşları kalmıştık.
en baştan her şey anlatım tabi başka zamandan geldiğimi hariç yoksa beni zannedip ciddi almazdı.
"komutanım bu o genç ali fuat paşanın vapurunu kurtaran genç "dedi aralarından ismini bilmediğim bir adam. mustafa kemal bana bakarak "peki ne yapmamı istiyorsun asker "dediğinde onlara planımdan bahsettiğimde tabi işgalci komutanın da bahsettim.
"inanıl gibi değil peki ne kadar iyi tanıyorsun güveniyorsun ona sonuçta o düşman komutan "dediğinde "güvenmiyorum komutanım sadece şunu biliyorum ki eğer yedek planımız işlerse onları karadeniz açıklarından gönderebiliriz burası benim vatanım "dediğimde yemin edebilirim ki atamın gözleri parladı.
"senin gibi mert askerler olduğu sürece kimse bu vatanı alamaz"dedi yanındaki silah arkadaşlarına birlik ve mühimat vermelerini söyledi.
bir saat sonra yanımdaki yirmi atlı asker ve iki at dolusu mühimat ile hazır olduğumuzda "aslanlarım yolunuz açık olsun komutanınız araf ne derse onun emirine uyun göreyim sizi vatanı düşmana bırakmayın bu vatan bizim onların değil "dediğinde bana baktı.
"yolunuz açık olsun aslanlarım "dediğinde asker selamı vererek atalara binerek oradan ayrıldığımızda sadece düşmanı bu topraklardan göndermek kalmıştı.
************************************************************************************
OF OF NELER OLUYOR BE SİZCE GÖNDEREBİLECEK Mİ ÇOK FENA BÖLÜMLER BEKLİYOR SİZİ HADİ BAKALIM YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN GENÇLER.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VATANIM SENSİN-BXB
Dla nastolatków1. KİTAP TAMAMLANDI. 2. KİTAP DEVAM EDİYOR. Geçmişe gidebilseniz hangi zamana gitmek isterdiniz? Araf komutan trabzonda görev yapan bir komutan iken saldıraya uğradıktan sonra bir mağraya Saklanırken kendini Birden geçmişte düşman topraklarında buld...