4.Bölüm: Parçalı Bulutlu Hisler

187 19 20
                                    


🎵Elyas & Taha, Kendime Gelemiyorum


Ne zaman bundan daha kötüsü olamaz deseniz, hayat size en kötü senaryoları izletir. Uzun bir süredir edindiğim tecrübelerden biriydi bu. Öldüğümü hissettiğim o an, yüzüme gelen güneş ışığıyla huzurlu bir şekilde gözlerimi açtım yeni güne.

Normal bir gün değildi bu. Ortamın yabancılığıyla her şeyi yeni idrak etmiştim. Hızlıca yattığım yerde doğruldum ve nerede bulunduğumu çözmeye çalıştım.

Krem rengi duvarlar, tam karşımda duran kahverengi kıyafet dolabı, üstünde yatıyor olduğum çift kişilik yatak, yanlarında komidinler ve sağımdaki makyaj masası... Odanın sadeliği güvenli bir yerdeymişim gibi içimi rahatlatmıştı. Kaçırılmış olmama rağmen sakin kalan beynime anlam veremiyordum. Nihayetinde kafayı yediğime karar verdim ve kafama birkaç kere vurdum. "Aptal, aptal, aptal."

Gözüm komidinin üstündeki bir bardak süte ve yanındaki küçük nota ilişti. Ciğerim kurumuş gibi su ihtiyacı hissetmemden dolayı, gurur yapmadan bardağı aldım ve sütü bir dikişte bitirdim. Ilık veya ısıtılmış süt genelde midemi bulandırırdı, sütü soğuk severdim. Beklentimi doğru karşılayan süt ile şaşkınlığımı saklayamadım.

Bardağı tekrar yerine koydum ve notu elime aldım.

"Uyurken pek güzelsin, günaydın."

Notu tekrar tekrar okudum. Sonunda sinirlenerek kağıdı yırttım ve parçalarını umursamadan yere attım. Beni kim kaçırmıştı? Kaçıran kişi neden bana iyi davranıyordu?

Aklıma arabayı kullanan İnci geldi. Ona daha çok şaşırmıştım. Onun kaçırılmamdaki yeri neydi?

Sorularıma asla cevap alamayacağımı bildiğimden derin düşüncelere daldım. Odanın kapalı kapısına baktım uzunca. Acaba kaçabilir miydim?

Hayır, büyük ihtimalle buradan kaçmam imkansız. Kapının kilitli olduğuna eminim.

Oflayarak kafamı sertçe yastığa bıraktım. Yaklaşık bir saatim tavana bakmakla geçmişti. Değişen hiçbir şey yoktu. Tavan bana sorularımın cevaplarını veremezdi.

Kaçırılışım planlı mıydı? Ne de olsa mavi gözlü olan adam ile tesadüfi bir karşılaşmamız olmuştu. Belki de elebaşları oydu? Ya biber gazının intikamını almak istemişse? Sadece bunun için olduğunu sanmıyordum. Neden burada tutsaktım ben?

Düşüncelerim arasında kapının açılma sesiyle aniden doğruldum. Gözlerim beni kaçıranlardan bağımsız, farklı birini görünce şaşırmıştım. Wolfcut kesime sahip kahverengi uzun saçlı, beyaz tenli ve kahverengi gözlü biri çarpık gülüşüyle bana yaklaşıyordu.

"Sen kimsin?" endişeyle komidinin üstündeki bardağı ona fırlattım. Cam bardak binlerce parçaya ayrılırken gözlerimi ondan ayırmadım.Yaptığıma tepki göstermeden sessizce yaklaşmaya devam etti. Omzundaki kirpiyi fark ettiğimde gözlerim iyice büyüdü.

"Sen..."

İşaret parmağımla onu gösterdiğimde olduğu yerde durdu.

"Hey, Zey. Sana oraya çıkma dememiş miydim? Huylandırıyorsun." Beni umursamadan sol omzundaki kirpiyi aldı ve nazikçe yere bıraktı. "Kirpimi görmek için adresimi istemiştin, unuttun mu?"

Çoban YıldızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin