Sena, anne ve babasının gizemli ölümünün arkasında ne olduğunu, kimin olduğunu bulmak için avukat olmuştur. Peşinden gittiği izler sonunda gizemli bir mafya liderine ulaşmıştır.
Kafasındaki tüm soruların cevabı bu gizemli adamdadır. Fakat bir gün ö...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Elimdeki eski kâğıtta görmüş olduğum Caner Ilgar yazısı kafamı karıştırmakta oldukça başarılıydı. Dosyayı incelediğimde adamın yıllar önce uyuşturucu kaçakçılığından bir kaç kere hapse girdiği yazıyordu. Ve uyuşturucu içeren ilaçlar üretilen bir fabrikanın sahibi olduğu yazıyordu. Eskiden en tehlikeli mafya liderlerinden biri olduğunu görünce ağzım açık kalmıştı.
Bu adam da kimdi? Annem ve babamın bu kadar peşinde olmasının nedenini merak etmiştim. Adam şimdi yaşıyor muydu bilmiyordum.
Caner Ilgar'ıaraştırsam daha iyi olacaktı. Fakat gözümden kaçmayan ve beni iyice korkutan şeylerden biri adamın soyadı. Aren'le aynı soyadasahiplerdi. Bu onların bir bağlantısı olabileceğini gösteriyordu. İçimde iyice şüphe kırıntıları oluşmuştu. Umarım birşey bulabilirdim.
Bulacağım bilgilerin Aren'le bir ilgisi olmamasını diliyordum. Neden bilmiyorum ama Aren'in ailemin katiliyle bir bağlantısı olmasından korkuyordum. Bu düşüncelerden kurtulmam gerekiyordu.
Odanın kapısı açılınca oturduğum yerde irkildim. Karşımda Çilek gülümseyerek bana bakıyordu. İçeriye girip kapıyı kapattı. Her zamanki gibi çok güzeldi bugünde. Giyindiği mavi gömlek ve siyah kumaş pantolonla oldukça şık görünüyordu. Kırmızı dalgalı saçları onu daha güzel gösteriyordu.
Masanın önündeki deri koltuğa oturarak yüzüme baktı. Endişeli bir sesle "İyi misin? Yüzün kireç gibi olmuş," dedi.
Kafamı iki yana sallayarak ofladım. "Anne ve babamın eskiden baktıkları dosyaları inceliyordum. Belki birşey bulurum diye ve buldumda. Caner Ilgar adında bir adam. Bu adam kim? " İncelediğim dosyayı Çilek'e doğru uzattım. Merakla dosyayı alıp baktı.
"Bilmiyorum. Ama adamın Aren Ilgar'la bir bağlantısı olduğunu düşünüyorum." Çilek'in de benimle aynı fikirde olması daha çok gerilmeme sebep olmuştu. Belki de Aren'in ağzından laf almaya çalışsam birkaç ipucu yakalayabilirdim. Yani umarım.
Masanın üzerindeki beyaz çantamı alıp hızlıca ayağıya kalktım. Bu ani kalkmamla başım biraz dönmüştü. Beş saniye falan gözlerimi kapatarak kendime dinlenmek için zaman verdim. Baş dönmem birazda olsa geçince hızlıca odanın kapısını açıp çıktım. Çilek "Nereye gidiyorsun? Hiç iyi görünmüyorsun!" diyerek peşimden gelmeye başladı.
"İyiyim. Aren'in yanına gitmem gerekiyor," dedim. Ona güven veren bir bakış attım ama o ikna olmuşa benzemiyordu.
"Tamam, git ama ben bırakayım. Bu hâlde araba kullanamazsın." İkna edici bir sesle konuşmuştu. Beni düşündüğünü biliyordum ama benimle gelmesi iyi olmazdı. "Çilek biliyorsun olma-" daha sözümü bitirmeden "İtiraz istemiyorum. Geçen seferde ortadan kayboldun. Bu sefer seni asla tek bırakmam," dedi.
