Sena, anne ve babasının gizemli ölümünün arkasında ne olduğunu, kimin olduğunu bulmak için avukat olmuştur. Peşinden gittiği izler sonunda gizemli bir mafya liderine ulaşmıştır.
Kafasındaki tüm soruların cevabı bu gizemli adamdadır. Fakat bir gün ö...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Sena'nın anlatımıyla)
"Hemen kardeşimden uzaklaş adi herif!" diye bağırdım karşımda kardeşimle birlikte duran Arın'a. Melisa şaşkınlık dolu gözlerle bana baktı. Aren'in yanından ayrılıp koşarak Melisa'nın yanına gittim. Melisa'da bana doğru gelerek sıkıca sarıldı.
Onu çok özlemiştim. Saçlarını okşayarak "İyi misin ablacığım?" dedim. Benden ayrılarak kafasını olumlu anlamda salladı. Gözleri dolunca benimde doldu. "Seni çok özledim abla," diyerek gözünden düşen yaşları sildi. "Merak etme, buradayım artık. Birdaha seni asla tek bırakmıyacağım." Bir kez daha sıkıca sarıldım.
Bir an Arın'la göz göze geldim. İçimdeki öfkenin tekrar dışarıya çıktığını hissediyordum. Melisa'dan ayrılarak üzerine doğru gittim. "Sen ne hakla benim kardeşimi kaçırırsın," diyerek suratına bir yumruk geçirdim.
Birkaç adım geriye sendelendi. Dudağı patlamıştı ama bir tepki vermedi. Sadece öyle durdu yine. "Aptal! İlk Aren hakkında yalan söyledin. Sonra kardeşimi kaçırdın! Bu son damla oldu Arın." Bir yumruk daha attım yüzüne. Silahla vuramazdım çünkü silahın onu öldürmeyeceğini biliyordum. Yine de bir şekilde sinirimi çıkartmam gerekiyordu.
Bir yumruk daha atacağım sırada Melisa onun önüne geçti. "Abla yeter! Hiçbir şey bilmiyorsun." Gözlerimi kısarak kardeşime baktım. "Ne diyorsun sen? Bu adam seni kaçırdı Melisa!" Sesimi daha çok yükselttim. Kafayı yiyecek gibi oldum. Melisa'nın bu olanların içinde olması yanlıştı. Onu bunlara bulaştıramazdım. "Arın tüm bunları..." Melisa cümlesini tamamlamadan Arın araya girdi. "Melisa tamam. Bence ablanı dinlesen çok iyi olur." Kime ne diyeceğimi şaşırmıştım. Ama beni en çok şaşırtan Melisa'ydı.
Aren kolumu desteklercesine tutarak "Sena sakin ol. Bi dinle ilk önce," dedi. Sonra Melisa'ya dönerek devam etti. "Ne demek hiçbir şey bilmiyorsun?" Kısa bir an Arın'a baktı ama sonra tekrar Melisa'ya döndü. Melisa dudaklarını araladı ama tekrar kapattı. Kendiyle çelişiyor gibiydi. "Şey... Ben onu ablam Arın'a vurmasın diye dedim. Öyle bir şey yok yani." Sanki dediğine pişman olmuştu. Kafasını Arın'a çevirdi, Arın kafasını salladı onu onaylayarak. Ve ben burada kafayı yemiştim!
"Ne demek Arın'a vurmasın diye! Sen bizimle dalga mı geçiyorsun Melisa? Beni deli etme. Şimdi çıkıp gidiyoruz buradan ve sen bana her şeyi anlatacaksın." Daha fazla burada duramayacaktım. Kardeşimi de alıp gitmek istiyordum. Yumruklarımı sıkarak sertçe Arın'a baktım. İşaret permağımı ona doğru sallayarak "Kardeşimden uzak duracaksın. Anladın mı?" dedim. Fakat o rahat bir ifadeyle omuz silkti.
