1.3K 91 73
                                    

Soobin gözünü yepyeni bir güne açtığında kısa bir süre esnedi genişçe. Daha sonra hiç hareket etmeden sadece kolunu sağ tarafa atarak telefonuna ulaşmaya çalıştı. -ama sadece çalıştı- çünkü dokunduğu yerde telefonu yoktu ve telefonunu oraya koyduğuna emindi. Hemen doğruldu ve etrafa göz gezdirdi. Telefonunu tekli kolduğun üzerinde olduğunu görünce şaşırmıştı Soobin çünkü telefonunu oraya koymadığına emindi. Yatağından kalktı ve saçlarını karıştırarak telefonunu almak için eğildi. Telefonunu açtığında galerinin açık kaldığını gördü. Galerideki kişiyi görünce gözleri fal taşı gibi açılmıştı Soobin'in. Telefonunda açık kalan fotoğraf Beomgyu'nun bodrum katta bağlanmış olan bedeniydi.

"Siktir! Yeonjun..."

Soobin koşarak aşağı indiğinde bodrum kapısının açık olduğunu fark etmesiyle daha da hızlı koşmaya başladı. Kapıdan içeriye girdiğinde adımlarını yavaşlattı ve gözleriyle Beomgyu'yu aradı. En kenarda sedyeye bağlı Beomgyu'yu görünce içindeki korkuyu saklayamamıştı Soobin.

"Beomgyu.."
der demez kafasına çarpan cisimle gözlerine bir ağırlık inmişti, yere düşmeden önce gördüğü pembe saçlarla anlamıştı Soobin...

~~~

Yüzüne çarpan buz gibi su ile gözlerini açmıştı Soobin, sabah endişesi yüzünden yüzünü yıkıyamamıştı ve sanırım gerek de kalmamıştı.

"Günaydın sevgilim ve onun salak arkadaşı! Neden burada olduğunuzu az sonra öğreneceksiniz merak etmeyin."
dedikten saniyeler sonra Beomgyu'yu yanıma getirmiş ve durgun bedenini öylece izlememe yardımcı olmuştu.

"Beomgyu... Ona ne yaptın!"

"Aaa, sevgilim ayıp ediyorsun. Ben hiçbirşey yapmadım kendi geldi buraya. Malum, halletmeniz gereken bir iş varmış da ilk önce onu söyleyecekmiş."

diyip dirseğini Beomgyu'nun karnına geçirdiğinde acı ile inleyerek kendini ileriye savurmaya çalıştı Beomgyu ama bağlanmasını sağlayan kalın bantlar yüzünden pek de mümkün olmamıştı. Yüzünden ve boynundan damlayan terler henüz daha yeniydi. Nefes alışverişi düzensiz, göz bebekleri hızlı hareket ediyordu.
Beni görünce bir an duraksamış ve kurumuş olan dudaklarını yalamıştı.

"Soobin, iyi misin? Bu piç sana bir şey yaptı mı?"

"Beom, iyiyim merak etme. Peki sen. Sen nasılsın? Yeonjun seni nasıl buldu?"

"Ben de b-"

"EH YETER BE! İkinizde o lanet çenenizi kapatıp beni dinleyeceksiniz ve sorduğum sorulara cevap vereceksiniz yoksa-"

"Dur tahmin edeyim, ikimizi de karşı karşıya oturtup türlü türlü işkencelerini üzerimizde denedikten sonra ikimizin de birbirimizi kurtarmaya çalışmak isteyeceğimizi ve buna izin vermeyeceğini mi söyleyecektin?"

Yeonjun gülümseyince yanağına bir buse kondurmuş "Ne kadar da zeki bir sevgilim var?" demişti.

"Bana bak, Yeonjun musun nesin bi sal amk beni. Ayrıca Soobin, bu adam neyin nesi?"

"Beom, sana anlatmıştım ya."

"Hangis- Haaa bu o**spu o m-"

"Sen ne dedin lan!"
diyip yüzünün tam ortasına yumruğu geçirmesiyle Beomgyu'nun sözü yarıda kalmış ve dudağından akan kırmızı sıvı kendini belli etmişti.

.......

Yeonjun'un Beomgyu'yu dövdüğü, Soobin'nin Yeonjun'a Beomgyu'yu bırakması için yalvardığı ve Beomgyu'nun da her saniye lafının kesildiği zamanlar birbiri ardınca giderken kapı açılmış ve içeriye Yeonjun'un tıpatıp aynısı olmasa da benzeyen biri girmişti. Ananı s*kim lan bu çocuk niye bu kadar kaslı!? Hahaha şaka yapıyorum tabiki de ondan hoşlanmadım -yani hoşlanmıyorumdur herhalde- birbirlerine bir süre baktıklarında Yeonjun "Sen ne ara geldin ?" diyip sarılmış ve mini minnacık bir süre de olsa bizi yalnız bırakmışlardı. Ben de bu süre de bağlı olduğum sandalye ile kendimi ittire ittire Beomgyu'nun yanına sürüklemeye çalışıyordum.
Tabii bu yere kapaklanmadan bir süre önceydi.

"Kafana sıçim Subin, öyle ni gelinir gerizekalı, bak yan yan gelirken arkadaki bacağın geride olması çok önemli."

"Her gün yaptığın şey senin y*rram sanki ben senin gibi hergün sandalyelere bağlanıyorum."
Birbirimizle olan atışmalarımız da gruba dahil olurken içeriye iki afet- pardon pamuk şeker 2 dışında diğeri pek ilgi alanıma girmiyo(Taehyun'u övüyo) girmiş ve ilk baş bana sonra da yanımda bağlı olan diğer sevgili arkadaşım Beom'a bakıp kahkaha atmaya başlamışlardı.

"Yeonjun, seninki pek sakar anlaşılan."

Yeonjun sırıtmış ve gözlerimin içine bakıp "Sakar olduğu kadar inatçı ama bir o kadar da güzel ve tatlı, görmen lazım dı Jason'u öldürürken o kadar ateşliydi ki, sanırım aynı şeyi yaşamak için bütün herşeyimi verebilirim.."

"Dediğin kadarsa, şu kurt kim peki?"
Taehyun, Beomgyu'yu gösterince Beomgyu dil çıkarmış ve cevap vermişti.

"Kurt senin anandır kezban, saçımı iyiki böyle kestirdim her önüne gelen kurt diyo. Götünüze kurt dişi girerde ananızı tersten görürsünüz inşallah!"

Ne diyo la bu?

"Beom, aşkım are you okay? Yani sen olmak very much gerizekalı onu ben know ama.."

"NE AŞKIM MI?"

"Başlıyoruz yine...kulaklarını kapa canım sen."
Beom kulaklarını kapattığında Yeonjun avazı çıktığı kadar bağırmış ve sonuç olarak kulaklarımız patlamıştı.

"Soobin'e acıyorum şu an, hergün senin bu çilelerine maruz kalıyormuş.."

Bana bak Kang salak Taehyun şu Beomgyu'yu al götür yoksa ciddiyim kurda dönüşme sırası bende olacak."

Taehyun, Beom'a baktığında çok şirin olduğunu fark etmişti evet, güzel olduğunu da kabul etmişti ama beynine yenik düştüğü için bütün duygularını bir anda tersine döndüğünü fark etmesi pek de zaman almamıştı. (beynini öpim aşkm)

"Bu şekil mi götürim?"
diyip sedyede bağlı Beom'u gösterince Yeonjun bütün zincirleri çıkarmış ve çırpına çırpına Beomgyu'yu Taehyun'a vermişti.
Bodrumda sadece Yeonbin kalınca Yeonjun kapıyı kilitlemişti ve sandalyede bağlı olan bedeni çözüp duvara yaslanmıştı.

"Soo, anlatacak birşeylerinin olduğunu düşünüyorum? Sonrası zaten artık hafızanda yer edinmiş olmalı."

"Beomgyu ve benim aramda olan bir şey seni ilgilendirmez Yeonjun"

"Ya, demek öyle. Peki"

Yeonjun cebinden telefonunu çıkartıp Taehyun'u aramış ve hoparlöre almıştı.

"Beomgyu ne yapıyo Tae?"

"Valla şu an mışıl mışıl uyuyo hahaha ilaç biraz fazla geldi sanırım."

"Güzel, eğer bir daha ararsam işini bitiriyorsun ok?"

"Tamamdır"

Ne! Beomgyu'ya ne yapacaktınız ne yapacaktınız? Lan Yeonjun eğer onun kılına bir zarar gelsin yemin olsun hiç ummadığın birine dönüşürüm....
Daha doğrusu ummadığın değil bir daha asla yüzünü göremeyeceğin birine....

.......

Bir bölüm yazmak : 1 yıl

ᴜɴᴋɴᴏᴡɴ | ʏᴇᴏɴʙɪɴ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin