ᴜɴᴋɴᴏᴡɴ | ʏᴇᴏɴʙɪɴ✓

• (M)

Yeonjun, Soobin'e döndüğünde Soobin de mesajları okumuş olduğunu fark etmişti.

"Ona bişi yaparsa Taehyun'dan biber salçası yaparım"

Yeonjun gülmüştü. Minik bebeğinin yanında kendini çok rahat hissediyordu. Soobin de öyle gibi görünüyordu.

"Birşey yapmaz merak etme"
Soobin, Yeonjun'un kucağında tam rahat edemediği için biraz kıvranınca Yeonjun kafasını arkaya yaslamış ve derin nefesler alıp vermişti.

"İyi misin Yeon?"

"Soobin, bebeğim oturduğun yer koltuk değil"
Soobin ne yaptığını anlayınca kalkmaya çalışmış ancak belini sıkan kollarla bu imkansızlaşmıştı.

"Nereye gittiğini sanıyorsun bakalım? Bugün benim kuralımı çiğnedin"

Soobin yutkunmuştu, ne zaman bir kuralı çiğnese sonu hiç iyi bitmiyordu.

"Ben bişi yapmadım ki.."

"Hmm, demek öyle. Peki neden ben yat dediğimde yatmadın da Beomgyu ile korku filmi izlediğini sorabilir miyim acaba?"
Yeonjun'un kolları Soobin'in belini ele geçirirken Soobin sadece olacakları izliyordu, acıdan bir yere kaçamazdı ki..

"Uzun zamandır bunu bekledim, benim olduğunu kabullenmeni bekledim ve sonunda duyguların benim oldu. Ama.."

Soobin gözlerini, cümlesini devam ettirmesi için gözlerine odaklamıştı.

"Şimdi son birşey kaldı...işin en güzel kısmı"

"N-ne?"
Soobin kekeleyerek konuştuğunda Yeonjun gülmüş ve kendini Soobin'in kulağına doğru yaklaştırmıştı.

"Vücudun, onu istiyorum"
Soobin kaskatı kesilmişti, hayatında hiçkimse ile daha önce yapmamıştı ve aşırı korkuyordu, tabi Yeonjun bunu önceden anlamış ve belindeki kollarını gevşeterek sadece okşamıştı bir süre.

"Ama sen ne zaman istersen, seni zorlayamam. Kendi isteğinle bana gelmelisin."
Yeonjun'un son söyledikleri her ne kadar rahatlatsa da Soobin bir anlık cesaret ile kulağının dibinde olan Yeonjun'a döndürmüştü kafasını.

"İstiyorum Yeonjun...şimdi"
Yeonjun'un nefes alışverişleri düzensiz hale gelmişti. Ve bunun sebebi kesinlikle Soobin'in söyledikleriydi. Kafasını birazcık sola çevirince kısa bir süre bakmıştı Soobin'e.

"Emin misin? Eğer şimdi başlarsam bir daha duramam."

Ne yapacaktı? Yeonjun'u tahrik edip bırakamazdı ancak şimdi de çok geç kalmıştı. Üzerinde sürtünmesi, sürekli olarak teması çoktan Yeonjun'u heyecanlandırmış olmalıydı.
İşte, bir anlık cesaret bile bazen ikilemede bırakabiliyormuş.

"Eminim, herşeyden daha çok"
Yeonjun sanki bunu demesini bekliyormuş gibi bir elini Soobin'in ensesine koymuş ve kendine doğru çekip aralarındaki mesafeyi yok edince ilk defa Soobin kendi isteğiyle, tutkulu bir şekilde öpmüştü karşısındaki bedeni.

Yeonjun her ne kadar sakin kalmaya çalışsa da Soobin'in o dolgun dudaklarını öperken o kadar kendinden geçmişti ki...
İkisinin elleri de birbirlerini keşfe çıkarken Yeonjun, Soobin'in dudağını ısırmasıyla Soobin'in elleri karşısındaki bedenin sırtını biraz da olsa çizmesine neden olmuştu.

"Bekle beni."
Yeonjun, Soobin'den ayrıldığında odadan çıkmış ve yaklaşık 1 dakika sonra tekrardan gelmişti. Elinde siyah bir göz bandı ve şırınga vardı.

Şırınga mı?

"O-onu neden G-getirdin?"

Yeonjun elindeki şırıngayı göstererek
"Bundan mı bahsediyorsun? Ah, pek birşey değil sadece..." demiş ve Soobin'in omzuna yavaşça enjekte etmişti. "Senin için ufak bir acı olacak, demek istediğim içerisinde çok güçlü bir hormon hızlandırıcı var. Yani- yaklaşık 2-3 dakika içerisinde görürsün, eğer ben anlatırsam devamını çok sıkıcı olur"
demiş ve tekrardan Soobin'i kucağına alıp öpmüştü. Ancak sanki bilerek bu kadar hızlı davranıyordu.