ᴜɴᴋɴᴏᴡɴ | ʏᴇᴏɴʙɪɴ✓

•

Bölüme başlamadan önce kendime alkış istiyorum, dizimi incitmişim 💅 doku zedelenmesi varmış hehe... Nys bıçak fln sevmeyenler okumasın aşırı var çünkü.

Taehyun'un başında günlerce uyanmasını  beklediği Beomgyu, Soobin'in yanından o günden sonra 2 saniye de olsa ayrılmayan Yeonjun'un bunları yaşaması üzerinden tam 6 gün geçmişti. Soobin kendini hemen toparlamışken, Beomgyu için aynısı söylenemezdi. Bıçağın birisi çok derine batmıştı, o yüzden iyileşmesi biraz zaman almıştı. Hala ufak ufak kanamaları oluyordu.

.........

"Buldun mu Taehyun?"

Taehyun bilgisayardan kafasını kaldırmadan Yeonjun'a cevap vermişti.

"Evet buldum, bizim köstebeğin çok yakın bir arkadaşı. İsmi Wonjun. 29 yaşında."

"Diğer bilgilerini siktir et, şimdi ise senin şirketten birkaç tane kişi çağır ve bana kesici aletlerin lazım olduğunu söyle sonra da o adamı bana getirsinler."

Taehyun başını aşağı yukarı salladığında Yeonjun odadan çıkmış ve bodrumdaki kan lekelerini temizleyen Soobin'in yanına gitmişti.
Taehyun birkaç bilgi daha okuyunca bilgisayarını kapatmış ve koltuğunun arkasına yaslanıp gözlerini kapatmıştı. Bu esnada da arkasındaki yatakta uyuyan Beomgyu gözlerini açmış ve kuruyan ağzını yalamıştı.

"Ona ne yapacaksınız?"
Taehyun arkasını döndüğünde kendisine bakan bir çift göz ile gülümsemiş ve sandalyesinden kalkıp Beomgyu'nun baş ucuna çömelmişti.
"Bu önemli değil Gyu, sen dinlenmene bak. Hem artık güvendeyiz merak etme."

Taehyun bir elini Beomgyu'nun yüzüne çıkardığında Beomgyu gözlerini kapatmış ve derin bir nefes alıp geri vermişti. "Ben de istiyorum."

"Anlamadım Gyu, ne istiyorsun?"

"O adama her ne yapacaksanız ben de izlemek istiyorum."

"Gyu ama senin dinl-"

"Umurumda değil! Ben çocuk değilim. Bırak birkaç kan da ben sıçratayım yerlere."

Taehyun gülümsediğinde, Beomgyu'nun daha da siniri bozulmuştu. Neden onun önüne engel koyuyorlardı ki?
"Bacağın..iyi mi?"
Taehyun elini Beomgyu'nun yaralı bacağına koymak isterken Beomgyu yaralı bacağını hafifçe sola çevirince Taehyun anlamıştı dokunmamasını istediğini.

"Senin eserin, gurur duysana."
Beomgyu'nun iğneleyici sözüne karşılık Taehyun sadece kafasını eğmişti. Ne yapabilirdi ki başka?

"Özür dilerim."
Taehyun'un özrü Beomgyu'yu şaşırtmış olacak ki yüz ifadesi birden değişmişti. Beomgyu bacağını ellerinin arasına alıp yere indirdiğinde Taehyun önünde durmuştu yardım etmek için.

"Çık önümden."

"Gyu, yalvarırım yapma böyle-"

"Çıkar mısın canım yanıyo senin yüzünden."
Taehyun birkaç adım geri çekildiğinde Beomgyu ayaklanmış ve bir adım atmaya çalıştığı anda tekrardan düşecek gibi olmuştu. Ancak hemen kendini toparladığında tekrardan birkaç adım atmış ve bu sefer cidden dengesi bozulmuş ve dengesini kaybetmişti. Tabi Taehyun böyle birşeyin olacağını önceden anlamış ve yanından ayrılmamıştı. Taehyun Beomgyu'yu kucağına aldığında Beomgyu çırpınmıştı her zamanki gibi.

"Bırak beni be"

"Beomgyu sus"

"Ya sana diyorum indir beni"

"Beomgyu sus bak-"

"Ya istemiyorum a-"

"KAPA ÇENENİ DEDİM SANA!"
Taehyun'un aniden bağırması üzerine Beomgyu sıçramış ve sahibini dinleyen uslu bir kediciğe bürünmüştü adeta.