Bölüm sonundaki sürprize hazırlayın kendinizi :)
"Yeonjun, bak eğer ki ona birşey olursa yemin ederim ki ömrüm boyunca asla seninle konuşmam."
"Yaa.."
Yeonjun yaslandığı duvardan Soobin'in yanına geldiğinde onu düzeltmiş ancak çözmemişti. Konuşmaları gereken bir konu vardı ve bu konu Yeonjun için kendisinden daha önemliydi."Ama ben ona birşey yapmayacağım ki? Taehyun yapacak."
Soobin gözünden akan birkaç yaş ile güçlü kalmaya çalışsa da bu iki sadistin neler yapabileceğini az buçuk göz önünde canlandırabiliyordu. Beomgyu onun için çok önemli ve değerli birisiydi. Onun başına birşey gelmemesi için elinden geleni yapabilirdi. Tabi bu sandalyeye bağlanana kadardı çoğu şey."İkinizin de canı cehenneme!"
Yeonjun, Soobin'in hizasında eğildiğinde bir eli ile Soobin'in yüzünü sıkıca kavramış ve hafif bir şekilde sıkıyordu. "Ona laf etme!"Soobin, Yeonjun yüzünü bıraktığı anda göz yaşları ile ıslanmış yüzündeki gizli tebessümü ortaya çıkarmıştı.
"Duygusuzluk kelimesi tam olarak seni ifade ediyor Yeonjun, sen ve Taehyun gibiyiz biz de birimizin canı yandığında diğerinin de canı yanıyor. Fark ettin mi bilmiyorum, Beomgyu'nun sağ kol bileğinde uzun bir çizgi var. Ve aynı yerde benim de aynı çizgiden var. Biz bu çizgilerle bağladık birbirimizi kendimize ama den bu dünyaya değer dıyguyu hiç bir zaman tadamayacaksın!-"
Soobin'in sözünü kesen şey Yeonjun'un çalan telefonu olmuştu. Yeonjun yutkunarak telefonunu açtığında Taehyun sanki kendini sıkıyormuş gibi çok yoğun bir şekilde konuşuyordu.
"Yeonjun, o çok kötü ağlıyor. Sürekli Soobin'in adını sayıklıyor ve en kötüsü de bunların hepsini ya rüyasında görüyor ve şu an kıpkırmızı yüzü!"
"Ne? Beomgyu'yu çabuk buraya getir. Belki, onun kokusunu aldığında rahatlar. Ben ölsün demeden ölmesini istemiyorum."
Yeonjun telefonu kapattığında kendisine kırmızı gözlerle bakan Soobin'le karşılaşmıştı. Yüzü bembeyaz kesilmişti? Cidden onun için endişeleniyor muydu? Yoksa hepsi birer oyun muydu?
"Ne yaptınız ona şerefsiz herifler! Bak Yeonjun sana yemin ederim ki tanımadığın birine dönüşürüm ona birşey olursa. Hayatımı sana değil kendime zehir ederim!"
"Kes sesini! Geliyorlar buraya!"
Yeonjun en son dayanamamış ve ilk defa Soobin'e, sırılsıklam aşık olduğu kişiye, hayatını önüne serebilecek kişiye bağırmıştı.
"Sus, yalvarırım sus. Yoksa hiç iyi şeyler söylemeyeceğim."
Yeonjun sözünü tamamlar tamamlamaz kapıdan Beomgyu'yu zaptetmeye çalışan Taehyun ve aynı Soobin gibi korkmuş, endişeli bir yüz ifadesi ile çırpınarak Taehyun'un kollarından kendini Soobin'in yanına atmaya çalışan Beomgyu girmişti.
Soobin ikisini de gördüğünde her ne kadar kendini sandalyeden kurtarmaya çalışsa da başaramamıştı.Beomgyu, Taehyun'dan kurtulduğu gibi Soobin'in yanına gitmiş ve sımsıkı sarılmıştı. Soobin karşılık verememişti ama onun halini de bildiği için sadece sımsıkı sarılmıştı.
Ayrıldıklarında Soobin'in gözü Beomgyu'nun her hücresini gezdiğinde iyi olduğuna kanaat vermiş ve rahatlamıştı."Soob, sana birşey yaptı mı bu piç?"
Soobin'in gözü bu sefer de Yeonjun'a döndüğünde dilinin ağzında dolandığını ve elini yumruk yapışı sinirlendiğini biliyordu.
"Hayır bebeğim, birşey yapmadı. Hayatındaki tek aşık olduğu kişiye birşey yapacağını sanmıyorum. Gerçi...ikisinde de o potansiyel var."
"Oh, tanrım şükür iyisin ya diğer hiçbirşey benim için önemli değil."
Taehyun sahteden ortaya bir öksürük attığında bakışlar kendisine dönmüştü.
"Yeonjun sinirinden konuşamıyormuş o yüzden klasik sorusunu ben sorayım. Bize anlatmak ZORUNDA olduğunuz şeyler olduğunu düşünüyorum."
Beomgyu, Soobin'e arkasını dönüp bakışlarını Taehyun'a çevirdiğinde sırıtmış ve 1 saniseliğine elini botunun içine atmış sonra da çaksını açıp Taehyun'un bacağına saplanmasını sağlamıştı. Taehyun bacağını tutup birkaç adım sendelese de acısından dolayı dayanamamış ve yere yığılmıştı. Yeonjun da durur mu? Sol arka cebindeki silahını çıkartıp Beomgyu'ya doğrulttuğunda Beomgyu'nun refleksleri hızlı olduğundan yere eğilerek Yeonjun'un bacağına ayağı ile vurduğunda Yeonjun yere düşmüştü ve silahı da haliyle Soobin'den tarafa savrulmuştu. Beomgyu ayağa kalktığı gibi silahı almış ve YeonTae ikilisine doğrultmuştu. Tabi bu esnada da yüzündeki saçlarını çekmiş ve sırıtmasını büyütmüştü.
"Sabahtan beri salak rolünü oynamaktan çok sıkıldım biliyor musunuz? Birinin size önceden FBI'da olduğumu söylemesi lazımdı bence?"
diyip bakışlarını Soobin'e çevirdiğinde ikisi de sırıtmıştı bu sefer."Beomgyu, seni aptal sürtük çek o sila- AAHHH OMZUM!"
Beomgyu elindeki silahı Yeonjun'un omzuna doğru ateş ettiğinde Yeonjun dizlerinin üzerine çökerek kalmıştı."Yeonjun, gerizekalı olduğunu düşünüyorum. İnsan mesajları en baştan okur değil mi? Senin okumaya başladığın yerin 5 mesaj üstünde benim nerede çalıştığım bile yazıyordu. Hahaha sizi aptallar!"
Beomgyu yavaş adımlarla geriye giderek Taehyun'un bacağındaki çakıyı çevirerek çıkardığında Taehyun'un kıvranmasını ve bacağının kan oluğu görevi görmesine sevinmişti. Çakıyla Soobin'in ellerini açtığında Soobin ayağa kalkmış ve o da koşarak Taehyun'u Yeonjun'dan tarafı iteklemiş ve ikisinin yanyana gelmesini sağlamıştı. Belki de son kez..Bu esnada ikisi de hiçbir şey yapamıyordu çünkü Beomgyu silahı hala onlara doğru tutuyordu. İkisi de kapıdan çıkacakken Yeonjun nefes nefese konuşmuştu.
"Soobin...eğer şimdi gidersen seni bulduğum yerde bayılana kadar sikerim."
"Hala konuşuyo orospu ya"
diyip silahla son kez aynı yere ateş ettiğinde Yeonjun'un ağzından kan gelmiş ve yere yığılmıştı. Tıpkı Taehyun gibi."Gidelim mi Soobin'im?"
Soobin son kez yerde yatan ikiliye bakarak elini Beomgyu'nun eli ile birleştirmiş ve gülümseyerek sıkmıştı."Gidelim eski sevgilim..."
Evet. SooGyu diye birşey yaptım ben. AYY YERİM BEN BUNLARI! 🌞✨ Bir sonraki bölümde nasıl sevgili olup neden arkadaş kaldıklarını ve o zıkkım bilekteki çizginin ne anlama geldiğini anltcamqe
Hadi öptüm MUUUAHH 💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ᴜɴᴋɴᴏᴡɴ | ʏᴇᴏɴʙɪɴ✓
RandomBenim olacaksın Choi, bunu sana kaba bir şekilde göstermek zorunda kalsam bile.. tomorrowbytogether #1 20.06.23