Yansımam

102 8 4
                                    

Başlayalım mı?

      Ben Loya Moğol İmparatorluğu'nun Avarga Şehrinde yaşayan bir Türk-Moğol kızıyım ama kız olduğuma bakmayın babam beni erkek gibi yetiştirdi. Babam, Tuğer Moğolistan imparatorluğu'nun kralı ve Moğol-Türk, Annem Gökçe, Annem babama; Türk-Moğol kardeşliği için verilmişti. Annem savaşçıydı ve cephede 4 ay kalmak zorunda kaldıkları için, cephede doğum yapmıştı ben onun karnındayken de ölmüştü ben de şans eseri doğmuştum. Bir de babamın eşi var Selenge.

•••

Yeni uyandım ama hava daha karanlık. Babam, benim bu saatte uyanmamı istiyor ve 5 yaşından beri bu saatte uyanıyorum ve eğitim görüyorum. Şu an 10 yaşında olmama rağmen hâlâ alışamadım buna... Anlamıyorum onu.
Derse gitmeden önce bana bakan cariyeler babamın emri üzerine her zamanki gibi saçımı küt kesti zorlanmamam için güya... Okçuluk, Samuray eğitimi ve kılıç dersi alıyordum, eskiden hiç tutturamazdim şimdi çok iyi atamasam da dışına da gitmiyor. Eğitimime bakan bir Türk(Gökay bey). Dil derserim çok zor gelmiyor, daha küçükken birçok yabancı öğretmenim oldu. Hatta bildiğim birkaç dil var; Moğolca, Türkçe, Çince, Latince hatta Japonca dersi bile aldım. Genelde çıkışta babamın yanına kaleye giderim çünkü bu ortamlara alışmam gerekirmiş. Babam hep öyle söyler. Ben napacağım devlet işlerini...
Gitmeden önce gölün yanına gitmiş ve göldeki yansımama bakıyordum. Bir ses geldi arkadan dönüp baktığımda bir kız gelmişti benim yaşlarımda duruyordu, saçları beline kadar geliyordu ve güzel giyinmişti dönüp kendi yansımama yine baktım. Ben neden öteki kızlar gibi değildim, neden böyle yetiştiriyorum diye düşünürken, az önceki kız yanıma oturup; "ben Ayana" ben de sadece yüzüne baktım. "Sen" dedi.  Tekrar göle bakıp "Loya" dedim. "Saçların neden bu kadar uzun" dedim. Gülerek "hiç kesmedim" dedi. Kim olduğumu falan sordu amma meraklıydı. "Sen eş seçim törenine katılacak mısın?" Dedi birden, Ne? O da ne?. Ben de "O ne demek dedim?", "Bilmiyor musun? Prensin eş seçmesi için olan törene denir." "Hava kararmadan eve donmeliyim... tanıştığıma sevindim" dedi ve gitti. Arkasından "Hey. Neden öyle bir şey var ki?" Gitmişti bile...
Kırgızmış... Onunla sürekli orda konuşur olduk. Bir gün Ayana belimden kılıcı çekip elini kesti ve bana verdi ben de kestim elimizi birleştirdik, kan kardeş olmuştuk Ayana ile. Ve öğrendiğim şeyleri ona gösterince çok şaşırıyodu ve ben de onun söylediği şeylere şaşırıyordum.


Kaleye geldiğimde babam,vezir ve beyler beyleri toplanmıştı ben de oturup onları dinledim. Anlamıyordum çoğunu...
Sadrazam,"Çin'in kralının ölümü bizim için çok büyük bir fırsat."
Babam"Ordumuzu savaşa hazırlayalım ve kuşatma başlasın..."
Sadrazam, "Yağma mı yapacağız?"
"Hayır, halka zarar vermeyin. Bu bize yakışmaz." dedi babam.
Sadrazam yine,"Ama kralım atalarımız acımazdı. Fazla duygusal olmamak gerek kadın ve çocuklar diye düşünürsek istediğimizi anlamayız."
Babam,"Bozuyorum geleneği, çıkın şimdi."
Bunu derken sert bir şekilde demişti babam, herkes dağılmıştı. Babam bana dönüp gülümseyerek, "Derslerin nasıl geçti?" dedi. "Her zamanki gibi" dedim ve babam, "Anlat bakalım, noldu?" devam edip, "Baba neden ben bu eğitimleri görüyorum?" babam," Hmmmm, bu sorunun cevabını verebilecek kişi sensin.
Ve şimdi olmasa bile elbet bir gün bu sorunun cevabı karşına çıkacak." dedi.
Babama soru sorunca cevapları bildiği halde söylemezdi, benim bir gün çözeceğimi söylerdi. Babam'a biri hakkında nasıl biri desem bile söylemezdi bunu kendin göreceksin ve bir sözü vardır "Güvensizliği doğuran aslında güvendir bu yüzden birine ilk güvenirsin ve herkes aslında %1 ihtimal bile olsa güvensizlik verecektir ama bazen %1 ihtimal her şeyi yıkabilir asla güvenmemelisin" ne olursa olsun sürekli yineleyerek, aklıma kazıyordu sanki.




Babam ve ordusu Çin'e gitmek için yola çıktılar o sırada Ayana amcamın en küçük oğlu Aral ile eş olmuştu ve nişanlanmışlardı 5 yıl sonra evleneceklerdi. Sanırım Çici amcam ve ailesi iyi insanlardı çünkü babama hiç kötü davranmıyorlardı, babam da kötülemiyordu. Hiç görmemiştim.

1 ay sonra babam gelmişti,havalar soğumuştu ve şartlar zorlaşıyordu diye babamlar bir şehri tek alabilmişlerdi.

 

Ateşin Hükümdarı; Loya HatunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin