Amcası Çiçi sanılanın aksine ölüm haberine sevinmişti çünkü, kendisinin tahta çıkacağını sanıyordu.
Çiçi, Tuğer'in aksine Çin ile bir dostluk istiyordu ama Tuğer varken dost gibi davranıyordu ağabeyine. Kendisi imparator olmak istiyordu hatta karısı, 3 erkek çocuğu ve birkaç kişinin desteğini almıştı bile...
Ta ki Tuğer'in koskoca imparatorluğu küçük bir kıza bırakacağını öğrenene kadar.
Çiçi çok sinirlenmişti bu duruma dişlerini sıkıp,"O küçük veleti ortadan kaldırmak zorundayım. Bu durumda benden başka bir seçenekleri olamayacak." dedi.
Yardımcısı , "Onu öldürecek misiniz?",
"Evet" dedi.
Yardımcısı,"Ama o daha çocuk;bir Moğol'a çocuk öldürmek yakışmaz. Yaşı istenen yaşa genelinceye kadar bekleyelim dinlerseniz."Çiçi düşündü, bir süre beklemeliydi ama bekleyecek miydi? Çiçi babası gibi zalimdi ama menfaat için ağabeyinin yanında duruyordu.
Bunlar konuşulurken Çiçi'nin gelini olan ve Loya'nın kan kardeşi olan Ayana, bütün bunları duymuştu ve çok korkmuştu. Kardeşini korumalıydı Evden çıkıp hızlı bir şekilde Loya'ya ulaşmalıydı.
•
Loya'dan;Gölün yanına gittim yine uzun zaman olmuştu gitmeyeli. Yansımama bakarken bir şey fark ettim ve yaklaştım, saçlarımın arasında kırmızılıklar vardı.
Bu da neydi?
Elimi saçıma atıp elime baktım, elime bir şey bulaşmamıştı. Çok garipti ama çok takılmadım.
Yapacak işlerim vardı ondan önce, Türk öğretmenim Gökay Beyle danışmak istiyordum bunun için hemen haneye döndüm ve Gökay bey ordaydı benim de onunla konuşmam gerekiyordu.
Oturup konuştuk "Ben tek başıma nasıl yönetebilirim ki?"
Gökay Bey, " Senin diğer yaşıtlarından çok farkın var, koskoca kral tarafından eğitim gördün yani baban, bir sürü dil biliyorsun ve birçok alanda çok iyisin bunu yapacak olan kişi sensin, Çiçi ve başı boş gezen oğulları değil-"
Kapı birden açıldı, Ayana gelmişti ve nefes nefese,"Her yerde seni arıyordum kardeşim." Ayağa kalktım yanına gidip kolundan tuttum, "İyi misin? Otur soluklan."
Sonra duyduklarını anlatmaya başladı, ben şaşırmıştım Çiçi amcamın amacı kötüydü ve babamın neden güvenmemem gerektiğini sürekli yenilediğini şimdi anlıyordum sanırım.
Ama Gökay bey, "Şaşırtmadı" peki neden şaşırmadı, sormak istiyordum... Babam ben o olayı görmesem, anlatmıyordu. Kendim bir gün göreceğimi ve ezbere bir şey öğretmeyeceğini söylüyordu.
"Benim gitmem gerek. Dikkat et kardeşim. " dedi sarılıp gitti Ayana. Gökay bey de ardından çıkacaktı. Gökay bey kapıdayken,
"Çiçi amcam naptı babama?" dedim çünkü bir şeyler yapmıştı.Gökay bey dönüp geri oturdu. "Deden Yuan, babanı sürgüne gönderip ortadan kaldırmak ve amcanın tahta geçmesini istiyordu. Ama baban, amcan Çiçi'den daha güçlü, çalışkandı bu yüzden halkın bir kısmı onun tahta oturmasından yanaydı. Baban bunu duyunca sürgün edildiği yerden kaçıp dedeni öldürüp başa geçmişti."
Dedemin zalim olduğunu ve halka asla acımadığını duymuştum ama bunları bilmiyordum, demek babam o yüzden dedem gibi değildi. Gökay bey devam etti, "Ve amcan Çiçi, babanı öldürmeye çalıştı ama başaramadı bu yüzden babanın tarafında gibi davrandı ve baban onu bile bile bağışladı." Taşlar yerine oturuyordu ama tek bir soru aklımda kalmıştı,
babam neden bağışlamıştı Çiçiyi?
![](https://img.wattpad.com/cover/339684713-288-k724800.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ateşin Hükümdarı; Loya Hatun
Ficção HistóricaMoğol İmparatorluğu'nun kralı, Tuğer'in kızı olan Loya, babasının hiç oğlu olmadığı için bir savaşcı gibi yetiştirilmesini ve daha sonra bir imparatorluğu yönetirken karşısına çıkacak şeylerle nasıl baş ettiğini anlatıyor. (Tamamen kurgudur, tarihle...