Pişmanlık

34 4 9
                                    

Timuçin'in ordusuydu bu.

Durdup bakıyordum. Herkes fark etmiş olacak ki herkes benimle beraber durdu.

Olcay'a dönüp, "Bu bir tuzak olabilir." dedim.

Arkama dönüp,

"Tamamen kalkanlı ordu önden gitsin. Dikkatli olun tuzak olabilir."dedim.

Arkadan kalkanlı ordu başını one eğip yavaş yavaş ilerledi.

Bir süre sonra ordudan bir kişi yanımıza gelip, "Gelebilirsiniz hanımım." dedi.

Başımla onaylayıp, "Gidiyoruz." dedim.

Oraya varınca attan inip Kral Timuçin'in yanına gittim hızlıca şaşkınlıkla bakakaldım.

Ağır yarıydı daha çok zaman kaybetmeden, "Kaç yaralı, kaç ölü var?"

Olcay, "Hanım'ım çoğu ölmüş, Timuçin ve birkaç asker'i kalmış." dedi.

"Yaralıları hemen haneye götürün. Ve 5-6. Orduları eski Timuçin imparatorluğuna gönderin." dedim.

Timuçin'i ve birkaç askeri alıp aceleyle götürdüler.

Ben de ata binip yoluma devam ettim.

Hala sınırları bombalıyordu. Ordu komutanını yanıma çağırıp, "Çok yaralı ya da ölü var mı?"dedim.

"Ölü yok hanımım ama çok yaralımız var." dedi.

Yardım için olan çadıra doğru gittim.

İçerde bir sürü yaralı vardı ben etrafta bakınırken. Uygurlardan eğitimi olan, Beyla yanıma geldi, "Hoş geldiniz hanımım çok yaralı var ama hepsine yetişemiyoruz o yüzden birkaç ölümüz var." dedi.

Etrafa tekrar göz attım, sağlık eğitimini yeni öğrenen; Maral, Ceren ve Berne vardı.

Beyla'ya dönüp,"Halledeceğim." diyip çıktım çadırdan.

Kapıda bekleyen Olcay'a,
"Yaralılar için malzeme getirdik de görünen o ki sadece malzemelerimiz var." dedim.

"Hanımım acaba Çin'den mi alsak?" dedi.

"Çine güvenemeyiz."

derken bir asker yanımıza gelip,

"Hanımım, 5-6. Kolorduyu gönderdiğimizde şehirdeki halk olayı duymuş, duyunca da hepsi elinden geleni yapmak istiyor. Sınırları kendi imkanlarıyla koruyacaklarını söylediler ve özellikle yaralılar için çok sayıda sağlık ekibi geleceği söylendi."dedi.

"Bu çok güzel bir haber." Dedim.

Olcay'a dönüp, "Benim bir planım var. Komutanları çağır çadıra." dedim.

Aral'dan;
Loya ile yakın olamıyordum aklıma abim geliyordu abimin sevdiği kişiydi o...

Bana da kızmıştı, "Senden bir şey beklemiyorum yeterince belli değil mi? İnsan yerine koyup selam bile vermiyorsun." diye haklıydı bir yandan.

Ben düşünürken Olcayla bir şeyler konuştukları duydum müdahale edince odasına çağırdı beni.

Helene savaş açacağını söylemişti izin vermemeliydim benim de hakkım vardı.

Ama beni takmayıp çekip çıktı.

Helen onun aksine daha iyi biriydi.

Helen'e Loya ile evlenmek zorunda kaldığımı söyleyince beni anlayışla karşılamıştı ve Loya hatırlamıyor olmalı ki yıllar önce onu gölden Helen kurtarmıştı.

Ateşin Hükümdarı; Loya HatunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin