Yeni Komşu (ASKIYA ALINDI)

1. İlk Karşılaşma

İlk bölümler hem Ayas'ın hem de Mahperi'nin ağzından olacak. Ama diğer bölümlerin çoğu Mahperi'nin ağzından olacak.

Bölüm sonunda sorduğum sorularda fikrinizi belirtirseniz çok sevinirim.

Bu kitap sadece eğlence için yazılmıştır!!
Ciddiye almayınız.
Lütfen chat e başka kitaplardan alıntı bişey yazmayınız. Rica edilir.

***

Mahperi'nin Ağzından

Odamda oturmuş ders çalışmaya çalışıyordum. Evet, doğru duydunuz. Çalışmaya çalışıyordum. Soruları çözemiyordum. Odaklanamıyordum. Sürekli başka bir şeyler düşünüyordum.

Aklıma yine komik bir video geldiğinde kıkırdadım.
"Ne kadar salak salak sorular bunlar ya!"
diye videodaki adamı taklit edince kıkırdamam kahkahalara dönüştü. Ve birden odamın kapısı açıldı.

Tahmin edin kim geldi?
Tabii ki...
Güney abim.

"Kalk kız, markete gidiyorsun!" dedi.

"Sen niye gitmiyorsun abicim?" dedim alayla.

"Keyifimin kâhyası seni göndermek istedi." dedi.
Uyuz şey.

"Senin keyfinin kâhyasına... Neyse canım abim, tabii ki ben giderim. Ama öncelikle,"
deyip baş parmağımla işaret parmağımı birbirine sürtüp para işareti yaptım.

Bir iki saniye bana baktı. Sonra,
"İyi, tamam. Ne kadar istiyorsun?" dedi bıkkın bir sesle.

"Çok değil canım, 200 liracık." dedim. Çakal mıydım? Kesinlikle. Abim o parayı verir miydi? Tabii ki hayır çünkü onda 200 lira yoktur. Ha belki vardır onu bilemem.

"Yuh kızım bende o kadar para ne ararsın!" Söylemiştim değil mi?

"İyi be! Sende ne kadar var ki?" Versin de ne kadar olduğu farketmez -tabii şimdi gidipte 1 lira vermesin- onada şükür diyoruz.

"Var biraz işte." dedi ensesini kaşıyarak. Sonra devam etti, "Neyse, sana 50 yeter mi?"

Güney, Güney Karaca evin ortancası. Çoğu zaman gıcık biri ama bugün Güney abimde farklı bişey vardı. Normalde konuşurken ensesini kaşımaz. Sadece utandığında kaşır...
Lan, Güney abim utanıyor!
Kesin sevgili yaptı bu.
Diyeceğim de buna kim bakar!? Sonra hesap sorarız, şimdi zamanı değil.

"Neyse... Yetinelim bari. Gerisini sonra alırız nasıl olsa." dedim tane tane. Cebinden 50 TL çıkartıp bana uzatırken sazan gibi atlayıp kaptım elinden. Parayı sakalım varmış gibi çeneme sürttüm. Sonrada cebime sıkıştırdım. Ardından Güney abime asker selamı verdim.

Odadan çıkmak için arkamı döndüğümde bu sefer Kuzey abim daldı içeriye.

"Yuh ama artık! Burası Dingo'nun Ahırı mı? Gelen geçen odama dalıyor arkadaş!" dedim söylene söylene.

"Çok konuşma minik. Eee ne yapıyordunuz?" dedi Kuzey abim. Evet bana minik diyor. Bunu seviyor muydum? Belki -kesinlikle çok hoşuma gidiyor-.

Kuzey, Kuzey Karaca en büyüğümüz. Kendileri Güney abim kadar gıcık değiller. Ayrıca Güney abim kadar cimri de değil!