6. Bölüm: Kayan Yıldızlar

186 8 1
                                    

~Serenay Doğan ~
Sabah çalan lanet alarmımla uyandım. Kalkamadan önce bir süre yatağımda yatmaya devam ettim ve dün yaşadıklarımı düşündüm. Ve Efe'yi. Daha çok Efe'yi...

******

Bugün yine Efe'yle buluşacağız. Ama bu sefer başıma bir şey gelmesini istemediğini söyledi ve beni kendisinin alacağını ifade etti. Bu işi biraz dalgaya da vursam böyle olmasından gayet memnundum. Uzun bir süre tek başıma bir yerlere gitmekten korkacağım sanırım. Efe 2 saate kadar hazırlanmamı söyledi ve beni kapımın önünden alacağını söyledi. Bende ne diyebilirim ki? Tamam dedim.

******
Hazırım ve Efe'yi bekliyorum. Altıma siyah streç kotumu üstüme de siyah v yakalı bir t-shirt giydim ve üzerime de yeşil kısa bir ceket aldım. Saat 20:00 oldu. Efe'nin Şimdiye kadar gelmesi gerekirdi. Meraklanarak Efe'yi aradım. Telefonu "Efendim güzelim? " diyerek açtı. -Yerim senin güzelim demeni salak♥- Istemsiz bir şekilde gülümseyerek "Ne zaman geliceksin? " diye sordum. Biliyorum çok odunum saygılar. "Geldim güzelim aşağı inebilirsin"dedi. "Peki " diyerek kapıdan çıktım. Aşağı indiğimde arabasına yaslanmış olan Efe'yle karşılaştım. Ah gülüşüne öldüğüm ♥

~Efe Poyraz ~

Serenay bana gülümseyerek geliyor. Ah şu kız, beni benden alıyor. Bugün ona harika bir süpriz yapacağım. Ona dünü unutturacağım, bugünü yaşatacağım. Yanıma geldiği zaman sarıldık, sanki daha sonra hiç göremeyecek gibi. O harika kokusunu içime çektim. Bu kız, bu kız nasıl böyle güzel kokuyor? Bunu bir ara ona sormayı düşündüm. Tam o sıra Serenay benden ayrıldı. Bıraksa sonsuza kadar öyle sarılabilirdim. "Arabaya geçicek miyiz? Yoksa hep böyle sarılır mıyız? "Dedi mükemmel bir tebessümle. "Ah tabi haklısın ama bana kalsa senle sonsuza dek öyle kalabilirdim. " Çok ciddiye almadı beni herhalde gülümseyip geçmekle yetindi. Bende fazla beklemeyerek kapısını açtım ve "buyrun matmazel" Dedim ve önünde saygıyla eğildim. " Ah Efe, sen yok musun sen?" Diyerek bir öpücük attı. Bende yerime geçicektim ki aniden durdum. SERENAY BANA ÖPÜCÜK MÜ ATTI?

~Serenay Doğan~
Efe beni arabaya bindirdikten sonra sürücü mahalline geçicekti ki aniden durdu. Bir dakika. Ben arabaya binerken Efe'ye öpücük mu atmıştım? Ah tam bir salağım. Çocuk beni kardeşi olarak görüyor ve ben ona öpücük atıyorum. Ah salak ben. Kendimi çok belli ettim. Lanet olsun. Efe bir süre daha durduktan sonra yan tarafıma geldi ve oturdu. "Çok güzel bir yere götüreceğim seni. " dedi. 'Umarım bir şey anlamamıştır' diye düşünerek "peki" dedim.

~Efe Poyraz~

Daha fazla oyalanmayarak arabayı sahile doğru sürmeye başladım. Serenay'ı Mudanya'ya götürüp çok güzel bir gece yaşayacaktık. Yol boyunca güzelce sohbet ettik. Serenay bir ara radyodan şarkı açtı. Şarkıya beraber eşlik ettik. 'Pera-Sensiz Ben ' şarkısının defa bu kadar güzel olduğunu düşünmeye başladım. Mudanya'ya geldiğimizde arabayı park ettim. Dışarı çıkarak Serenay'ın kapısı açtım ve gülerek "buyrun matmazel" Dedim. O da gülmeye başladı. Şu kızın gülmeleri... Bambaşka bir gezegen gibi sanki, sanki hapishaneden yeni çıkan özgürlüğüne yeni kavuşan biri gibi. Serenay'ın gülüşü ayrı bir mutluluk, tam bir aşık olmalık. Tüm bu düşündüklerimden sonra sakin ve kendime güvenir bir şekilde Serenay'ın eline uzandım ve elini tuttum. Biraz irkildi ilk başta. Ama sonra kendini rahat bıraktı. Bende yüzüne bakıp tebessüm ederek ilerlemeye başladım. Biraz sahil kıyısında dolandık. Sonra da şık bir restoranta girdik. Daha önceden buradan yer ayırtmıştım. Bizi deniz gören bir masaya yönlendirdiler. Karşılıklı oturduk. Sipariş verdikten sonra sohbet etmeye başladık. Konu nerden geldiyse "Biz niye yalnızız? " diye sordu Serenay. Sinirle kaşlarımı çattım. 'Seni seviyorum ve kimsenin senle sevgili olmasına izin vermem. O kişiyi yaşatmam bile.' Diyemezdim ki. Bende " çünkü bir tek ben, sana yeterim. Bir daha bu konuyu açma. " dedim biraz sinirli bir biçimde. Biraz korktu. Ama ben onu ölesiye severken onun başka bir sevgilisi olamazdı. Yutkundu, "ya ben, ben aşık olursam?"
Verecek cevap bulamadım. Evet ya, haklıydı. Ya o aşık olursa? Öyle yaşar mıydım? Uzun süre cevap vermeyince Serenay'a bişey demedi. Sessizce yemeğimizi bitirdik, hesabı ödedim ve kalktık. Yine Serenay'ın elini tuttum. Bu sefer bırakmamak üzere. Sahile indik. Kaldırım kısımdaki banklardan birine oturduk. Bir süre denizi izledik. Sessizce. Sessizliği bozan ben oldum. "Serenay" dedim kısık bir şekilde inlercesine. Sakince bana döndü ve tatlı bir şekilde "Efendim" dedi. Yutkunarak konuşmaya başladım, "yemekte dediğin şey sahiden olur mu?" Yere bakan kafasını kaldırdı aniden. "Sen bunu ji düşündün? " Dedi. İstemsizce " evet olamaz mı? " dedim. Bir süre bana baktı ve "olabilir" dedi. Kötü bir tepki vermedi ve tüm cesaretimi toplayarak o harika soruyu soracaktım ki yaşlı çiçekçi bir teyze gelerek "abi abim al yanındaki güzele bir gül" dedi tuhaf şivesiyle. Bu kadın da nereden çıktıysa en özel anımı bozdu. Başımdan savmak için " olur abla ver bir tane buda paran üstü de kalsın tepe tepe kullan iyi geceler" diyerek ablası kovalamaya çalıştım. Abla tutturdu 'ben haram para almam bea' diye. Gitmesi ve paranın önemsiz olduğunu binlerce kez söylemiş de olsam para üstünü zorla aldım. Sonunda başımızdan gitmişti. Kadın gidince derin bir 'oh' çektim. Serenay'ın bana tuhafça baktığını gördüm. Biraz ciddi olmaya çalıştı. Gülmemek için alt dudağını ısırıyordu.' Ama öyle yaparsan ben o dudağını öperim güzelim' diyemedim. O sırada güzel bir kahkaha patlattı. Bende gülmeye başladım. Yaklaşık bir 15 dakika sonra etraf tenhalaştı ve kimse bizim bu anımızı bozmadan atladım ortaya. Hızlıca "Serenay" dedim. Ürktü. "Hı" dedi. "Nasıl başlasam bilemiyorum. Ama bil istiyorum ki ben sana 'aşkım' derken içimde birşeyler kıpırdıyor. Seni görünce kalbim sıkışıyor. Senle her sarıldığımda o kokunu içime hapsedip özledikçe o aklıma gelsin istiyorum. Sana bakan bir erkek görünce ölüp ölüp diriliyorum. Serenay, ben seni seviyorum. ♥ Sonsuza Dek Benim Olur Musun? "
'Oh be' diyerek rahatladım. Şimdi her şey Serenay'a kalmıştı. Serenay'a ve onun o güzel kalbine. Bunları düşünürken bir an kendime hakim olamadım ve ayağa kalktım ve denize dönerek bağırdım. "SEVİYORUM ULAN SERENAY SENİ. SENİ BENDEN KİMSE ALAMAZ. HEY SEN KENDİNİ KASVETLİ SANAN MUDANYA, UNUTMA ULAN BUNU SERENAY HİÇ KİMSENİN OLMAYACAK. SADECE BENİM. "
Serenay sessizce "Efe " dedi. Gözlerine baktım. "Bak yıldız kayıyor. Yıldızları birbirimize dileyelim mi?" Usulca Serenay'ın yanına oturdum. Omzunu başıma yasladı ve o da "seni seviyorum Poyraz" dedi. Benim duymadığımı sanıyor olsa da.

DENİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin