On; I smoke to die

375 55 67
                                    

Effy: Bu notu gelecekteki okurlarım için yazıyorum. Şuan Mayıs 2023. Aylar sonra bu fici okuyanlar yorum atanlar olacak. Umarım o zamanda hala burada olur, eğlenceli yorumlarınızı okurum. Ben bu fici, sadece jikooku sevdiğim için değil, başka şeyler için de yazıyorum. Fici yazarken bir yandan da bazı insanların hayatına iyi gelmek istiyorum,ilham vermek istiyorum. Git gide daha iyi yazmak ve yazdıklarımı sizinle paylaşmak istiyorum. Herşeyden öte, hepimiz insanız. Hepimiz iç karmaşalar ile yaşıyoruz. Bu ficin arkasında, insan bir yazarım, her zaman yazabilir ve soru sorabilirsiniz. Burada olduğum sürece yanıtlamaya calışacağım.

Jimin yine sigarasını yakmıştı. Yine onu izledi. Rüzgarın savurduğu sarı tutamları, yüzünde her zaman düşünceli ama huzurlu bir ifade olmasını. Güven verici duruşunu. Yalan söylememişti, gerçekten onun araba sürmesini tercih ediyordu.

"Neden bu kadar hızlı içiyorsun", diye sordu. Jimin sigarasını çok hızlı içiyordu.

Jimin ona baktı, yüzünde donuk bir gülümseme belirdi. "Siz eğlenmek için içiyorsunuz,"

Camdan dışarıyı seyretti ve devam etti, "bense ölmek için".

-bu sahne uyarlamadır-

Jungkook bir süre cevap vermedi. Jimin'in bunu kolayca söyleyivermesi, kafasını karıştırdı. Jungkook ona bakınca sigarasını söndürüp attı.

Jimin her zaman sigarasını hızlı içerdi.
İlk içmeye başladığı zamanlar hariç. Ve Jungkook dışında hiç kimse buna dikkat etmemişti, hızlı içtiği barizdi ama kimse nedenini sormamıştı. Jimin de söylememişti. Artık eskisi kadar depresif olmasa da bu alışkanlığını bırakamamıştı.

Jimin'in hayatındaki mutlu anlar sigaranın ucundaki kül gibi şeylerdi. Bozulmak için bir nedene bile ihtiyaçları yoktu. Şimdi ise, o külleri kavanozda biriktiren birinin varlığını hissediyordu.

Jungkook hüzünlü görününce bunun söylediği şey yüzünden olup olmadığını merak etti, güldü. "Endişelenme", dedi. "Eski günlerden kalan birşey", ve son zamanlarda,

Eski günlerdeki gibi hissetmememi sağlıyorsun.

"Öyle birisi olduğunu düşünmüyorum", dedi Jungkook. Arabanın camını biraz indirdi ve eliyle rüzgarı yakalamaya çalıştı.

"Nasıl biri?"

"Sen kolay pes edecek birisi değilsin", dedi Jungkook. Gözleri birleşti. Jimin yola geri döndü ama Jungkook hala gözlerini onun üzerinden ayırmıyordu. Söylemek istediği çok şey vardı. Konu Jimin olunca, herşey hakkında konuşabilirdi. "Eğer bunu yapmak isteseydin çoktan yapardın", dedi ölümü kast ederek.

Jimin'le hiç tanışmamış olduğunu düşündü. Bu kasabaya gelseydi ve bu eski boş evi bulsaydı... Hayatı nasıl devam ediyor olurdu? Hayal etmeye çalıştı ama pek yapamadı.

Bu konuşma fazla özeldi ve Jungkook, Jimin'in cevap vermek istemediğini fark etti. Jimin kendi düşünceleri ve iç dünyası konusunda çok sessizdi. Konuyu değiştirmek istedi.

"Birgün sigarayı yavaş içersem", dedi Jimin. Bir süre uzaklara baktı,"hayatım gerçekten değişmiştir".

Jungkook bunun üzerine düşündü.

...

"Sonunda geldik", dedi Jimin. Arabadan indikten sonra kırışan kıyafetlerini düzeltti. Jungkook arabadan inmeden önce güneş kremini tazeledi. Kuzeni onları buradaki kafede beklediğine dair mesaj atmıştı. Bu kafe, Seori'nin çalıştığının neredeyse 3 katıydı.

"Burası kasabanın en büyük kafe- restoranı dedi Jimin. Başına siyah bir şapka geçirmişti ve insanlarla çok göz teması kurmamaya çalışıyordu. Jungkook ona alışmıştı artık. Jimin insan sevmiyordu.

Mystery of us • JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin