Hava kararmaya başlamıştı. Bir gün daha, güneşin kaybolup ayın yerine geçmesine müsade etmiş kendini karanlığa esir etmeye hazırlamıştı.Odanın ortasında sırılsıklam haliyle diğer kolilerileri açmakla meşgul olan Kieran geçmişi hakkında daha fazla bilgi alabilmek için kendini oldukça zorlamıştı. Dermanı tükenmiş, yorgun vücudu daha fazla buna katlanamayacağını bildiriyordu.
"Şimdilik bu kadar yeter. Daha sonra geri kalanı açacağım. Hem birazdan her yer tamamen karanlık olacak, mum bulmalıyım."
Yavaşça ayağa kalktı ve girmediği son odaya doğru yöneldi. Burası yatak odasıydı. Eski bir yatak, gradrop bir de ayna bulunmaktaydı. Her köşesinde kıyafetlerden oluşan yığınlar birikmiş perdeler sımsıkı kapatılmıştı.
Bavulu köşedeydi. Önce perdeyi çekip pencereyi açtı sonra da bavuluna uzanıp içersinden kapşonlu bir sweatshirt ve eşofman altı çıkardı.
Üzerindeki ıslak ceketi ve gömleği çıkarıp bir köşeye fırlattı. Ve birden gözleri aynadaki vücuduna kayıverdi. Kollarında ve karnında belli belirsiz kaslar vardı fakat eskiden iyi bir vücuda sahip olduğunu anlamak hiç de zor değildi.
Sırtını dönüp omzundan boynuna yayılan dövmeye göz gezdirdi. Hafifçe kıkırdadı.
"Hiç fena değilmiş.Kuyruk kısmında yılanı andıran baş kısmında ise ürkütücü gözlere sahip ejderha motifli bu dövmenin bazı bölümleri silinmeye yüz tutmuştu. Ejderhanın pençelerinden biri delikanlının boynunda belirginleşiyor hatta dikkatlice bakıldığında deriye geçmiş tırnaklar fark ediliyordu. Ejderhanın diğer pençesi ise boynun diğer tarafında şekilleniyordu.
Kieran sırtını tamamen aynaya dönüp omzunun üstünden dövmenin bütününe baktı. Yarı yılan yarı ejderha ve pençeleri boynunun iki tarafından sımsıkı sarılmış bir canavar.. Sanki onu boğmak istiyormuşçasına...
"Neden böyle bir dövme yaptırdım ki?"
Bu sorunun da cevabını bulacağına olan ümidi vardı. Bulması ne kadar zor olabilirdi ki?..
Sonra sweatshirtü ve eşofmanı üstüne geçirip tekrar aynaya baktı.
Oldukça hoş bir görüntüsü vardı. Birçok insanın sahip olmak isteyebileceği vücuda ve yakışıklılığa sahipti. Pek çok genç kızın hayallerini süsleyen biri gibi duruyordu. Yüz hatları oldukça keskin ve parlaktı. Her ne kadar solgun bir teni olsa da bu onun yakışıklılığına karşı bir zarar teşkil etmiyordu. Boğazında dikkat çeken bir adem elması vardı. Boynuna dikkatlice bakanlar ise onu boğmaya çalışan ejderha pençelerini fark edebilirdi."Belki de şu dövmeyi sildirsem daha iyi olur." diye geçirdi içinden.
Bavuldan çıkardığı bir havluyla ıslak saçlarını kurutmaya başladı ve mum bulmak için etrafı gezmeye karar verdi.
Odada bulamayınca solana girip oraya göz attı.Birden gözü masadaki tuşlu telefona takıldı. Dün gece yanına neden almadığını bilmediği telefonuna...
Koltuğa oturup telefonu eline aldı. Tahmin ettiği gibi açılmıyordu.
"Elektrikler yok, ama eğer telefonumu açabilirsem kendim hakkında daha fazla şey öğrenirim. Bir an önce şarj etmeliyim."
Sonra masadaki mektuplardan ve faturalardan oluşma yığına baktı.
Elektrik faturaları, su faturaları ve tanımadığı insanlardan gelen onlarca mektup...
Hepsine sonra bakacağını söyledi ve mum almak için evden çıktı.
Tek kuruş parası yoktu ama komşulardan ödünç almak da istemiyordu. Hiç birini tanımıyordu ama onlar Kieran'ı biliyor olmalılardı. Cevap veremediği sorular sorarlarsa işin içinden çıkamazdı.Sonra birden 7. daireye gözü takıldı.
"Belki ondan isteyebilirim burada beni tanımayan tek kişi o. Ondan gelecek cevabını bilmediğim sorular da olmaz. Beni illaki bir şekilde bu apartmanda görecek zaten. Ondan sonsuza kadar saklanamam. Hem benim deli olduğumu çoktan düşünmeye başlamıştır bile ne yapsam da düşüncelerini değiştiremem .Evet evet... En iyisi ondan istemeliyim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÖPRÜ
Mystery / Thriller~Ölümle yaşamak arasında bir bağ kurulacak. Yıkılması an mesele olan bir köprü bu... Parçalanmış bir benlik, yok olmaya mahkum hayatlar...Ve geçmişini unutan bir adam... Yaşamak için en fazla ne yapabilirsin?~ Bugün daha bir keyifli gibiyd...