Herkese merhaba karanlığı aydınlatan yıldızlarım ben geldim 🥳🥳.
Dün akşam biraz yazınca bugün bölüm erken etti ben de hemen sizinle paylaşmak istedim.
Oy ve güzel yorumlarınızı bekliyorum çünkü beni motive ediyorlar.
Keyifli okumalar. 🥰
Bu arada karakterleri nasıl buldunuz ?
Sevdiğiniz ya da gıcık olduğunuz biri var mı ?.
...
Bir odun parçasının ateş içinde küle dönmüş bedeni kadar bitik ,o haldeyken bile ısı vermeye çalışması kadar da ayaktayım. Geçmişe dönüp baktığımda ne kadar yol katettiğimi görüyorum.Dünyanın en prestijli hukuk fakültelerinden biri olan Harvard Üniversitesinde eğitimimi tamamlamamın ardından Türkiye'ye geri döndüm.
Dönüşümün üstünden kısa bir süre geçmesine rağmen girdiğim her davayı kazanmamla adımı birçok yerde duyurmayı başardım.
Amerika'yı sadece ailem ve arkadaşlarımdan fazlasıyla uzak kaldığım için terk edip Türkiye'ye döndüm.Ailem de arkadaşlarım da benim için çok değerli.
Tek çocukları olduğum için tek bir saç telime zarar gelse ömürlerinden ömür gidiyordu annem ve babamın.
Ama asla şımarık yetiştirmemişlerdi beni. Aksine kendi ayaklarımın üzerinde durmam için emek harcamışlardı.
Arkadaşlarım da bana çok değer veren insanlardı .Zaten bir zaman sonra birbirimizi arkadaş olarak değil kardeş olarak görüp benimsemiştik.
Yaşadığım şeyler yüzünden hayattaki bütün duyguları bildiğimi düşünüyordum. Bu yüzden çok önemlilerdi benim için.
En iyi bildiğim duygu da korkuydu.
Bu korkulardan en kabus gibi olanı ise geçmişin bana bıraktıklarıydı.Evet onun da geçmişi karanlıktaydı.
Ama bu karanlık ailesinden gelmiyordu. Onu kendinden bile çok seven,onun için canını bile verebilecek olan kişinden gelmişti bu karanlık...Yaşadığım o olaydan sonra kötüleşmiş ,
yıllarca psikolojik destek almıştım.
Birçok kez ölümden dönmüş olmama rağmen kendimi hiç düşünmeden defalarca tehlikelerin ortasına atmıştım belki ölüp kurtulurum diye.Tam biraz olsun unutmuşken,daha iyi olabileceği umudu kazanmışken yakın bir gelecekte kabusu tekrar önüne atlayacaktı...
"Hadi İz nerede kaldın ?"
Ela'nın sesiyle daldığım düşüncelerden çıkıp bıkkınca gözlerimi devirdim.
Okuldan geldikten sonra önce Rüzgar'ın üzerini değiştirmesine yardımcı olmuştum. Sonra da aşağı inip biraz dinozorlarıyla biraz da legolarıyla oynamıştık.
Saat 18.00'de oyuna ara verip yemek yapmaya başlamıştım.Küçük adamıma ise televizyondan çizgi film açmıştım.
Amerikan tarzı bir mutfağım olduğu için Rüzgar'a da göz kulak
olabiliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIN BEYAZI
RandomBu öküz aklınca benimle uğraştığını mı sanıyordu ? Ama ben döverim bunu bak.Parçalarım. Sabır dileyip gözlerimi bu sefer daha sıkı yumdum. Malum Allah muhafaza yine bir kaza olabilirdi. Bir süre sonra sesini işittim. "Dönebilirsin. Sakladım saklama...