17.BÖLÜM:KARA'NIN DOĞUŞU

778 65 37
                                    

Ben geldim 🥳🥳🥳🥳🥳

Bu sefer geç gelmediğimi umuyorum. Birkaç arkadaşa hafta sonu bölümü atacağımı söylemiştim. Ama işlerim yüzünden bir günlük aksama yaşadım. Kusura bakmayın lütfen.

Oy verip bol bol yorum yapmayı unutmayın lütfen karanlığı aydınlatan yıldızlarım 🧡💜🌸🌸

İnstagram hesabım ; karanligin_beyazi_

Yaptığım reelsları izleyip beğenerek keşfete düşüp kitabın daha çok kitleye ulaşımında bana destek olabilirsiniz...

........

Hiç deniz ile konuştup derdinizi,
sorunlarınızı anlattığınız oldu mu?
Ya da avazının çıktığı kadar bağırarak hıçkıra hıçkıra ağladınız mı ?
Böyle her ne yaşarsanız yaşayın,her ne çekerseniz çekin sığındığınız, karşısına geçip oturduğunuz bir deniz kenarı oldu mu?

Benim oldu.Yani bir zamanlar denizle aram çok iyiydi. Dinlerdi beni. Daha doğrusu ben dertlerim,acılarım,
sorunlarım ile kafasını şişirirdim. Şu an o bile beni dinlemiyor, umursamıyor. Yani ben öyle düşünüyorum.Belki yanılıyor,belki de gerçekleri söylüyordum. Kim bilebilir ki ?

On dört yaşlarındaydım galiba ona sığındığım, bağırarak ağladığım zaman.
Okulu bazen ekerek,bazen kaçarak, bazen de çıkışlarında giderdim denizi ayaklarımın altına seren uçurumun başına.

O kadar çok gitmişliğim vardı ki o uçurum başına, sayısını ben bile bilmiyordum.İlk zamanlarda annemlerin endişeleri,dört bir yanda beni aramaları ama bir türlü bulamamaları ile geçmişti.

Hatta çok iyi hatırlıyorum yanıma adam dikmeleri, benim de onları güç bela atlatmam. Çok uğraştırmışlardı beni. Ama yine de kimsenin o uçurumdan haberdar olmasına izin vermemiştim. Benden başka kimse gitmemişti oraya.

Yapamazdım çünkü. İzin veremezdim kimsenin beni orada görmesine.Bir orada akıtabiliyordum içimdeki zehri. Bunu kimsenin elimden almasına izin veremezdim.

Bu durum on sekiz yaşıma kadar sürmüştü. Bazen ağlayarak, bazen bağırarak, bazen de suspus biçimde sadece oturuyordum o uçurum başında.Sessizlik canımı şimdiki kadar yakmıyordu o zamanlar.

Zaten sessizlikti beni o uçurum kıyısında ayağa kaldırıp gözlerimi yumurak her şeyi göze almama neden olan.

On sekiz yaşıma girdiğim gün, ölmeyi göz almıştım.

Gözlerimin düşündüklerimi ile yavaş yavaş dolduğunu hissettim.Şu an sahile inmiş, diğerleri bir tarafta otururken; ben onlardan uzak kalarak kumların üstüne oturmuş, karşımdaki sert olmayan dalgaları seyrediyordum.

Soğuk rüzgar açıkta kalan bacaklarımı üşütürken umursamadım bu durumu. Ellerim üstümdeki yeşil süveteri kavradı. Karşımdaki maviliği izlerken ona sığındım. Onu hissetmeye çalıştım.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
KARANLIĞIN BEYAZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin