Kayıp Yıldız || Hyunlix☆

11- Geçmiş Sıkıntıları

-"Vay... Bugün senin doğum günün. Unuttun mu yoksa? HAHAHAHA!"

Karşısındaki adamın gülüşü küçük çocuğu çok fazla korkutuyordu. Ondan her zaman korkuyordu, o korkunç birisi.

Küçük çocuk cevap veremiyordu. Olacakları biliyordu. Ne diyebilirdi ki?

Bugün, onun için çok özel bir gün. Mahvedilmesini istemiyordu. Kendinden yaşlarca büyük olan adama yem olmak istemiyordu. Sadece korku hissediyordu. Biraz da öfke...

-"Hmmm... Bugün 15 Eylül. Çok güzel değil mi? Emin ol doğum günün daha güzel olacak!"

Küçük çocuk 'istemiyorum' anlamında başını iki yana salladı. Buradan kaçmak ve bu adamdan kurtulmak onun en büyük hayali olabilirdi.

-"Çok eğlenceli olacak."

Ağlamamak için kendini zor tutuyordu. Ağlayacaktı, ama bunun da bedelini öderdi. Burada sadece nefes alınıyordu. Fakat insanda nefes alma isteği bırakılmıyordu.

Felix de bu şanssız insanlardan biriydi.

-

-"Kim iyi ki doğmuş? Ben mi?"

Pişman olduğumu hissettim. Neden doğmuştum ki? Neden? Bu hayatta bana iyi gelen hiçbir şey yokken neden hâlâ hayattayım?

Neden ölümün gelmesini bekliyorum?

-"Neden öyle diyorsun Felix?"

Neden beni anlamıyorsunuz? Sizler benim en yakın arkadaşlarımsınız oysa...

-"B-ben..."

-"Utanmana gerek yok."

-"H-hayır utanmıyorum!"

-"Felix? İyi misin?"

Harikayım.

-"İyi değilim! İyi değilim! Bırak kolumu Jisung!"

Arkamı döndüm ve koşmaya başladım.

-"Felix nereye gidiyorsun!" Hyunjin bileğimi tuttu ve beni kendine çekti.

-"Bırak kolumu! Beni rahat bırak!"

Kolumu ondan kurtardım ve buraya doğru gelen Taxi'yi çevirdim. Taxi durdu ve bindim. Kimseye bakmadan.

Çantamdan telefonumu çıkardım ve Kai'ye yazmaya başladım...

________

Merhaba. Nasılsın?
18:32

Tatlı Çocuk
Ah iyiyim Felix sen nasılsın? Birşey mi oldu?
18:38

İyi değilim. Birkaç gün sende kalsam sıkıntı olur mu?

18:38

Tatlı Çocuk
Tabii ki kalabilirsin. Konum atıyorum.
18:38
Görüldü. ✓✓

________

Kai'nin attığı konumu şoföre gösterdim. Kafasını biliyormuş gibi salladı.

Vardığımızda ücreti ödedim ve arabadan indim. Kai beni önünde indiğim marketin orada bekliyordu. El salladı ve karşılık verdim.

Tam nasılsın diye soracakken telefonuma aynı anda bir sürü mesaj ve cevapsız arama için olan titremeler geldi. Uçak moduna aldım.

Kai kollarını açtı ve ona sarıldım.