yirmi yedi

92 10 28
                                    


Gözlerimden akan yaşlar şiddetlenirken Bay Jeff yüzüme eğildi.

Gözlerim bana gittikçe yaklaşan yüzünde parlayıp duran gözlerine kaydığında dudağımda sıcak bir baskı hissettim. Karşımdakinin gözünün kapalı olması benim benimkileri kapatmam gerekiyormuş gibi hissettirdiğinden ben de ayak uydurmak için yumdum gözlerimi.

Öpücüğün uzun sürmemesiyle birlikte dudaklarını dudaklarımdan ayırdıktan sonra yatağımın yanına oturdu Bay Jeff, yanağıma daha az önce süzülmüş yaşları parmağıyla sildi.

Yatağın diğer tarafına da Jakapan'ın oturduğunu hissetmemle birlikte gözlerimi Jakapan'ın yüzüne döndürdüm. Boşta kalan elimi tuttu yavaş yavaş, her şeyin iyi olacağını fısıldayan bir tebessüm kondurdu yüzüne. Bu belki de en çok sevdiğim gülümsemesiydi, beni iyi hissetmeye itiyordu.

Wichapas'a bakındığımda ayakta olduğunu gördüm. Gözlerini benden ayırmıyor, görebildiğimce gülümsemeye çalışıyordu. Yorulmuş olduğu her hâlinden belliydi.

"Ne gördün, Tinnasit?" Dedi Bay Jeff sessizce. Sesi güven verirken odaya hakim olan loş ışık yüz hatlarını öne çıkarır şekildeydi, gözlerimi kaçırıp dudaklarımı yaladım.

"Siz vardınız. Bu odadaydık, ışıklar kapalıydı ve her yer karanlıktı. Elinizdeki bıçağı bana doğru saplayacaktınız ki uyandım." Dedikten sonra öksürdüm. Kesinlikle hiç iyi hissetmiyordum ve bir yandan da uyumaya ihtiyacım varmış gibiydi.

Hatırlaması bile tiksinmeme, korkmama neden oluyordu.

Bay Jeff'in benden nefret etme ve bana bunları yapma ihtimali o çok korktuğum karanlıktan bile daha ürkütücü geliyordu.
"Ben, sana bıçak?"

Kaşlarını indirdi, yine o ciddi ifadesine büründü. Yüzü ne zaman bir şeyleri sorgulasa böyle şekillenirdi, tanıdık olsam da bu sefer gözlerinde farklı bir tavır vardı. Hüzün müydü yoksa fazla baskın bir şaşkınlık mıydı seçemiyordun.

"Hm..." Mırıldandım rahatsızca, kafamı onaylar şekilde salladıktan sonra tekrar Bay Jeff'in oturduğu yerden kalkmasını izledim. Kalktı, saçlarıma yine küçük, kısa süren bir buse kondurdu ve tekrar yatağa oturdu.

"Biz buradayız, Barcode. Yalnız değilsin." Dediğinde gülümsedim Wichapas'a. Kafamı salladım tekrardan, ellerimdeki Bay Jeff'in ellerini sıktım.

Her şey gerçekten iyi olacaktı ve ben bunu hissedebiliyordum.

"Sen uyuyana kadar uyumayacağım." Dediğinde gözlerimi tekrar Bay Jeff'in olduğu tarafa döndürdüm. Bunu yapmasını istemeyeceğimi ve bundan rahatsız olacağımı adından daha iyi bildiğine emin bir şekilde bir şeyler demek için dudaklarımı araladım ki ağzımdan cümleler çıkmadı.

Bir parmağını dudaklarımın üstüne koyduktan sonra ukalaca gülümsedi, konuşmamı engellemekten keyif almış gibi bir tebessüm takınarak derin bir nefes aldı,
"İtiraz yok."

"Ama böyle yapmayın lütfe-"

"Hadi." Dedikten sonra tekrardan yatağın yanına çektiği sandalyeye oturdu ve gözlerini benden kaçırdı.

Bu adam beni deli etmek istiyordu. Amacı ya deli etmekti ya da çıldırtmaktı.

İç çekip gözlerimi kapattım, üstüme pikeyi çekip güzel şeyler düşünmeye zorladım kendimi. Uykum olmadığında hep böyle yapardım, en azından beceremesem de çabalamak kafamı meşgul ederdi.

-

Bay Jeff
Biraz daha dinlen ve öyle dön.
Zaten işler yoğun değil.

Tinnasit
hayatta olmaz
yarın dönüyorum ben
çok sıkılıyorum yeteeer 😭

Bay Jeff
Ama Tinnasit,
personel açığımız yok zaten.
Biraz daha dinlen ve gel.
Bu kadar kolay.

Tinnasit
ha olmasan da olur mu diyorsun
hiç yakıştıramadım
tüm işi bana yığarken iyiydi

Bay Jeff
Nasıl haklı çıkacağını ve benim senin haklı çıkmana izin vereceğimi iyi biliyorsun.

Tinnasit
hehehehe

Bay Jeff
İyi, dön ama herhangi ufak bir sıkıntıda iznini kullanacaksın.

Tinnasit
anlaştıkk

"İşe geri dönmem gerekiyor..." Dedim moralsizce, bir yandan da telefonumu cebime koydum. Jakapan'a baktığımda alay edercesine güldüğünü gördüm, yürümeyi durdurduktan sonra omzundan yavaşça geriye iterek güldüm.

Sonsuza kadar hasta kalmamı falan istiyorlardı, sürekli dinlenmem gerekiyormuş muamelesi görüyordum.

"Ne öyle bakıyorsun ya, yeter bu kadar dinlediğim! Yarın dönüyorum." Sırtçantamdan suyu alıp içmeye başladım. Gerçekten evde yatıp yuvarlanmak insanın içini sıkıyor, hasta psikolojisine girmesine sebep oluyordu.

İyileşmişsem bile evde kala kala hasta olacaktım resmen.

"Dön, dön. Yanım boş kalıyor, üzülüyorum." Dedikten sonra elindeki kahveyi yudumlaya başladı, ben de gülümsemeyi kesip saçlarımı karıştırdım. Apartmanımın önüne geldiğimizi fark ettiğimde teşekkür amaçlı eğildim.

"Teşekkürler, eve dikkatli git. Yarın görüşürüz Jakapong!" Dediğimde gülümsedi, bir süre el salladıktan sonra gözden kayboldu.

Apartmana girdikten sonra dairemin kapısını açmak için cebimde elimi gezdirdim. Anahtarımı bulduğum gibi kapıyı açtıktan sonra evime girdim, derin derin kokusunu içime çektikten sonra kapıyı kapattım.

Yatak odasına kendimi attıktan sonra yatağa oturdum sakince, telefonumu elime alıp gelen mesaja baktım.

Bay Jeff
Çıktım bu arada ben.

Tinnasit
erken değil mi

Normalde hiç erken çıkmamasının verdiği şaşkınlık ile kaşlarımı çattım telefonun önünde, dudaklarımı yalayıp bir cevap beklemeye başladım.

Bay Jeff
Geç mi çıksaydım?

Tinnasit
geç çık demeye çalışmadığımı biliyorsun
zamanında çıkarsın hep ondan şey ettim

Bay Jeff
Şaşırdın?

Tinnasit
şaşırdım evet

Bay Jeff
Onu boşver de
geleyim mi yanına?

the truth untold ও jeffbarcodeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin