Tinnasit
bazı şeyler söylenmiyor ama...
Bay Jeff
Hiç denedin mi ki söylemeyi?
ˏˋ°•*⁀➷
Rutin bir hayatın içinde depar atan Tinnasit, çalıştığı ofisin bölüm başkanı Jeff'le bir konserde karşılaşır. Tinnasit, Jeff'e çarpar. Ertesi gün bu konu hakkında...
"Bay Jeff." Dedim utangaç sesimle. Adam büyük ihtimal ona çarptığımı bile hatırlamıyordu, süper pot kıracaktım. "Dün gece olanlar..."
Bay Jeff gökyüzüne çevrili olan yüzünü bana çevirip gözlerime bakmaya başlayınca elim ayağım birbirine karıştı. Zaten utangaç bir yapıya sahiptim, böyle bakınca da iyice her şey karışıyordu.
"Hangisi?"
Ne demek hangisi be adam?
"Şey işte, size çarptım ben konserde. Sonra kaçtım." Dedim moralsizce. O kadar gergin gözüküyordu ki, doğduğuma bile pişman olabilirdim şu an. "Öyle yani." Dedim ve elimi enseme attım.
"Ha, o mu..." Diyince yüzüne baktım. Gülümseyerek tekrardan yüzünü gökyüzüne doğru çevirip bir şey demeden gökyüzünü izlemeye başladı. Bugün çok durgundu ve nedenini merak etmiyor değildim, ama sormak için de kimsesi değildim. "Sıkıntı yok." Bana bakmadı söylerken.
İçimdeki merak ve sıkıntı büyüyordu, sormazsam içimde kalacaktı. Yanına yaklaşıp onun gibi kafamı gökyüzüne çevirdim. Sürekli ona bakarsam rahatsız olabilirdi, yanlış da anlayabilirdi. "İyi misiniz Bay Jeff?"
"Bilmiyorum ki Barcode." Dedi duyulması zor bir sesle. "Bir çölün ortasında susamış gibiyim."
Onu böyle hissettiren şey neydi bilmiyordum fakat ilk defa onu böyle görüyordum. Böyle düşünceli ama aynı anda da böyle düşüncesiz, ilk defamdı. Yakını olsam bilirdim belki, dedi içim. Hayır, dedi içerim, gerek yok, dedi sessizce. Susturmaya çalıştı kendi kendini, ben karışmadım.
Birine sarılmak belki ona iyi gelebilirdi ama ona sarıldığında iyi geleceği biri değildim, iki yabancıydık. Çoğunlukla fotoğraflarımı beğenirdi, bazen bana gülümserdi, kıyafet modellerinin karışık olarak durduğundan düzene koyulması gereken dosyaları bana atardı, başka da bir şey olmazdı aramızda.
Ben kafama çok takardım, çok düşünürdüm ama aramızda olanlar bundan başka şeyler değildi.
"Umuyorum ki aradığınız suyu bir bardakta yarısı kalmış kadar bile olsa bulacaksınız." Dedim kafamı tamamen çevirerek. Böyle lafları söylerken de utanırdım, her zaman utanırdım ben.
Yanımdakinin gözlerini üstümde hissettiğimde rahatsız olmadım ama ona da bakmadım. Kuşlar geçiyor, ay gittikçe göze çarpar hâle geliyordu. Şimdi kulaklığımı takıp son ses şarkı dinlemek çok güzel olurdu ama elimde bu imkan yoktu.
Bay Jeff yavaş yavaş haraketlendiğinde bile yüzümü ona çevirmedim. Sessizce gidecekti, dramatikleştirmeye gerek yoktu. Onun için bu ara çok fazlaydı hatta, işinden bu kadar ayrı kalmazdı. Üstümde hissettiğim kumaş parçasını yerleştiren büyük ellere baktım, beklemediğim bir dokunuş olduğundan irkilmiştim.
Üstündeki açık kahverengi ceketini omuzlarıma koyarken gülümsedi, ellerini tenimin üzerinde çok tutmadı. Neden bu kadar popüler ve sevilen biri olduğunu şimdi anlıyordum. Hem nazik hem yakışıklıydı, işinde başarılıydı. "Size yeni dosyalar atacağım. Hasta olmayın, işimiz aksar." Dedikten sonra beni omzuma koyduğu ceketiyle yalnız bıraktı.
İkimiz de şu sıralar işlerimiz aksamasın adı altında saçma sapan şeyler yapıyorduk ve bunun sanırsam bir tek ben farkındaydım. Küçük bir detay olabilirdi ama gözüme çarpmıştı. Kendisi de sürekli dosyaları özellikle bana atıyor, durduk yere işime iş katıyordu. Omzumda zar zor duran ceketin boş duran kollarından kollarımı geçirdim. Büyük gelmesi garibime gitse de ses etmeden ofise indim.
İndiğimde Bay Jeff çıkmıştı. Zaten geç olduğundan ben de toplanıp Jakapan'ı bekledim. O da hızlıca toplandıktan sonra bir şeyler atıştırmak adına bir markete girip erişte aldık.
Birbirimizin fotoğrafını çektik, sarhoşlar gibi gülüp durduk. Kuralsız, düzensiz, keyfimize bakıyorduk. Kafalarımız birbirine denkti, birbirimizin sırdaşıydık. Bir insanın yanında kendiniz olabiliyorsanız birlikte eğlenirsiniz.
Jakapan'ı otobüs durağına bırakıp durağa çok uzak kalmayan evime yürüdüm. Anahtarı çevirdim, kapıyı açtım. Evin sessizliğine ses katmak amacıyla bir şarkı mırıldandım, ışıkları açtım.
Üstümü hemen değiştirmesem de ceketi çıkartıp yatağımın başucuna koydum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
tinnasit.pongporn: akşamüstü hep genciz, gece gelir gemi batar. photo by: @/blueblueputtha
