KIZIL KURT

2.Kaybediş

Helloo

Bölüm şarkısı: GÜLÜMSE ANNE-MURAT BASARAN

Keyifli okumalar

'Yazar'dan'

"Siz bana güvendiniz. Ben sizi yanlız bıraktım..."

Geçmiş

Hayat ne kadar garipti. Daha bir kaç dakika önce gülerek muhabbet ettiği insanları bir anda kaybedebiliriz. Tıpkı Alev gibi bir kaç dakika önce konuştuğu timi şimdi hepsi cansız bir şekilde yerde yatıyorlardı. Fatih Yüzbaşı ise daha beterdi. Alev için de en zoru bu olmuş olacaktı. Turan timi saatler önce karagahtan mutlu bir şekilde çıkarken başlarına bunların geleceğinden habersizdiler. Kanlı bir pusuya düştüler.

Üniformalarıyla çıktıkları karagaha al bayrağa sarılı tabutlarla döndüler.

Turan timi gülerek çıktığı karagaha al bayrağa sarılı bir şekilde geri döndü.

Kıdemli Yüzbaşı Fatih YILDIRIM şehit düştü.

Yüzbaşı Ali KOÇ şehit düştü.

Üsteğmen Yusuf KARA şehit düştü.

Astsubay Başçavuş Fırat DEMİR şehit düştü.

Karagaha dört şehit iki ağır yaralı bir şekilde gelen Turan timi. Yüreklere kor gibi düşen bir ateş oldular.

Albay ve beraberin de gelen tim gördükleri karşısında donup kalmışlardı. Bu dehşet görüntü hiçbirinin aklından silinmeyecekti. Albay kendine gelince hemen koşarak askerinin yanına gitti. Bir yandan sağlık ekiplerine bağrıyordu.

"Çabuk olun hadi.Durumlarını kontrol edin çabuk"dedi.

Önce Alev'i sıkıca sarıldığı naaşın üstünden çekti. Gözünden bir damla yaş akarken nabzına baktı. Yaşıyordu ama nabzı çok zayıftı. Bağırarak sağlık ekiplerini çağırdı.

"Çabuk buraya bakın nabzı çok zayıf."dedi bağırarak.

Sağlık ekibi Alev'e bakarken o da timin kalanına bakmaya gitti. Ali, Yusuf,Fırat ve Fatih'e ait olduğunu anladığı naaşın üstlerine al bayrak örtmüşlerdi. Poyraz'a ve Alev'e müdahale ediliyordu.  Evlatlarının kanları yerdeydi. Şehitlerini ve yaralı askerlerini alıp karagaha döndü. Bir albay olarak çok şehit vermişti. Ama bu sefer çok başkaydı. Kendi çocukları gibi gördüğü askerleri şehit olmuşlardı. 

En zoru da ailelerine bu acı haberi vermekti. Kenan albay dört ocağa acı haber vermek için  üniformalarını giydi. Önce şehitlerinin ailelerine sonra da yaralı iki askerinin ailelerine gidecekti.

'Kenan Albay'dan'

Araç durunca kafamı kaldırdım. Ali'nin evinin önündeydim.  Acı haber vermeye gelmiştim ama hiç kolay değildi. Araçtan inip binanın içine girdim. Birinci katta yaşayan Koç ailesinin kapısını çaldım. Kapının açılmasını bekledik bir süre sonra Ali'nin eşi çıktı. Beni görünce anlamıştı ama kabullenmek istemedi.

"Hayır hayır."dedi ağlayarak.

"Yüzbaşı Ali Koç çıktığı operasyonda timiyle beraber şehit düştü. Başımız sağolsun."içim parçalanarak dedim.

"ALİİİ..." öyle bir bağırmıştı ki o an paramparça oldum.

Leyla hanımın sesine komşuları gelirken o bir anda bayıldı. Sağlık ekipleri koşarak gelip ona müdahale ederken sadece izlemiştim. Daha sonra onu yanına bir asker bırakarak diğer ailelere haber vermek için yola çıktım. İstanbul'a diğer üç şehitin ailesine haber vermek için önce  Fatih'in ailesine sonra da diğer askerlerin ailelerine acı haberi vermeye gittim. Havaalanına gelince derin bir nefes aldım. Zor bir gün olacaktı. Bir yanda şehit haberlerini vermek bir yanda Alev ve Poyraz'ın durumu hangisine üzüleceğimi şaşırmış durumdayım. Bir buçuk saatin sonunda istanbuldaydım.