4.İntikam

1.6K 80 54
                                    

Yeniii bölüm geldiiii.

Keyifli okumalar dilerim.

'Samil'den'

Naza denen kadını getirmişlerdi ama hemen arkasından kampa yapılan baskın haberi de gelmişti. Kılıç denen kadın yine imzasını bırakmıştı. Yerle bir olmuştu bir kampım daha ve hepsi Naza yüzünden olmuştu. Sinirlerimi o kadar bozuyordu ki ona olan duygularım bile ona yapacaklarımı d6urduramayacaktı. Şimdi ise karşımda gülerek yüzüme bakıyordu.

"Noldu Samil patladı mı kampın."Dedi gülerek.

"Kapa çeneni Naza."Dedim öfkeyle.

"Hadi ama Samil üzülme alışıksın sen bu tarz patlamalara. Söylesene kaçıncı kamptı bu."Dedi eğlenen haliyle.

"O Kılıç denen kadınla aranda nasıl bir bağlantı var ki seni ordan aldığımız an kamp hava uçtu söyle Naza."Dedim.

Sadece gülerek yüzüme baktı. Günlerdir bunu yapıyordu. Sadece istediği zaman konuşup gülüyordu ona sorduğum hiç bir soruya cevap vermeyerek beni iyice sinirlendiriyordu. Sadi ve Sabri ona zaten günlerce işkence yapmışlardı. İstemesem de onaylamıştım bunu ama şimdi görüyorum ki Naza insanın sabrını zorluyordu.

"Çok değişmişsin Naza. Seni ilk tanıdığım ne kadar ürkek bakıyordun şimdi bambaşka bir kadın var sanki için de."Dedim.

"Asıl ben buyum zaten Samil sen sadece bunu görmek istemedin."Dedi sakince.

"Neden peki yıllar sonra seni tanımıcağımı mı sandın."Dedim.

"Tanıyacağını biliyordum. Nedenin de yakında anlarsın."Dedi.

Öyle bir bakıyordu ki bu kadın öldürür dedim. Nerden bilecektim ki ona olan zaafımı kullanacağını. Bilemezdim de ona çok dikkatli baktım. Bambaşka bir kadındı. Ama yanlış taraftaydı. Asker değil de benim yanımda olsaydı şimdiye türkiye diye bir yer kalmamıştı. Türkleri yok etmiş olurdum. Ama ne yazık ki bu kadın bir türk askeriydi. Lanet gelsin ki yenemiyordum onları birde Kılıç dene kadın vardı.

Tüm örğüt ondan korkarken biz kim olduğunu bile bilmiyorduk. Sadece sesini biliyorduk. Yüzünü gören zaten yaşamıyordu. Birde heryere bıraktığı imzaları biliyorduk. Öyle bir imza bırakıyordu ki arkasında kalan yer enkaza dönüşüyordu ve bunu yapanın bir kadın olması ayrı sinir ediyordu. Onu bulmaya ant içmiştim. O yüzden Naza'yı bu kadar zorluyorduk. Düşman olarak biz yüzünü görmemiş olabiliriz. Peki ya diğer askerler onlar görmüştür diye düşünerek Naza'yı zorluyordum.

"Anlat bana Naza Kılıç denen asker nasıl biri."Dedim.

Naza sadece yüzüme baktı. Ne zaman sorsam sadece böyle bakıyordu. Sinirden çıldırmak üzeriyken odadan çıkıp içki almaya gittim. Diğer odadan aldığım içkiyle tekrar Naza'nın bağlı durduğu odaya geldim. İçmesem delirecek gibi oluyordum. Hemen şişeyi kafama diktim. O ise bana sadece boş gözlerle baktı. Bu daha da sinirimi bozarken ona yaklaşıp yüzünü tuttum.

"Bakma bana öyle bende istemezdim gönlümü bir türk askerine vermeyi. Ama bilmiyordum sonradan öğrendim. Öldürmek istedim ama yapamadım."Dedim yavaştan sarhoş olmaya başlarken.

"İğrendim kendimden senin gibi bir pisliğin gönlünde yer edinmektense ölmeyi dilerim."Dedi yüzüme tükürürcesine.

Sinirle güldüm. Daha fazla kendimi tutamayıp yüzüne tokat attım. Başı yan tarafa düşerken gözlerini kapattı. Çenesinden tutup başını kendime çevirdim. Tekrardan bir tokat attım bu onu sinirlendirmiş olmalı ki bağlı ellerini çekiştirerek konuştu.

"Ulan şerefsiz yiyorsa bir daha vursana lan."diye bağırdı.

"Buna beni sen zorluyorsun lan sorularıma düzgün cevap verirsen daha iyi anlaşırız."Dedim onun aksine sakince.

KIZIL KURTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin