46. Bölüm

44.2K 2.5K 606
                                    

Harekat merkezine hızla girerek, görevli askere Alparslan'ın evinin konumunu araştırması ve kamera görüntülerine ulaşması için emir verdim. Asker benim telaşlı halimden etkilenmiş olacak ki hızlı hızlı dediğimi yapmaya başladı. Evinin karşısındaki mobeseye bağlanmak için izin gerekiyordu. Hemen albayı aradım. Sorgu odasında Gri'nin söylediklerini duyduğu için anında onayladı beni. 5 dakika beklemem gerektiğini söyleyip telefonu kapattı. Daha sonra Ece'yi arayıp, Anıl ile ikisini Alparslan'ın evine yönlendirdim.

Albay beni geri aradığında, gerekli iznin verildiğini söyledi. Görevli asker mobese kaydını açtı. Hızlı bir şekilde ileri sararak, sabahtan itibaren tüm günü izlemeye başladığımız esnada harekat merkezinin kapısı açılıp kapandı.

"Komutanım, annem Gülân'ı bulmuş. Evin arka bahçesindeymiş"

Alparslan'ın sesini duyunca, eğildiğim bilgisayar ekranından hızla doğrulup Alparslan'a baktım.

"İyi mi? Bir sıkıntı yok değil mi? Şu an nerede?" Sorularımın peş peşe olması ve telaşım, Alparslan'ı şaşırtmışa benziyordu.

"İyiler ama annem çok korkmuştu. Onu paniklettim baya. Gülân hava almak için bahçeye çıkmış. Çıkarken de kimse görmediği için panik olmuşlardı. "

Gri şerefsizi benimle oynuyordu.

"Tamam asker kamera görüntüsünü kapat gerek kalmadı" diyerek harekat merkezinin çıkış kapısına yürüyüp hızla dışarıya çıktım.

"Gökçen neler oluyor? Nereye gidiyorsun?" Diye sorarak peşimden geliyordu Alparslan.

"Alparslan, acil evinize koruma çıkartacağım. Ayrıca benim timimden Ece ve Anıl'ı da koruma olarak size yollayacağım haberin olsun. Bir süre eviniz gözetimde kalacak" dedim yürümeye devam ederek ancak Alparslan'ın kolumdan tutup beni durdurmasıyla, yüzümü mecburen ona çevirdim.

"Açıklama yapmalısın Gökçen. Ne oldu da böyle bir karar verdin ve Gülân için neden endişelendin? Bana her şeyi anlat!"

"Terörist elebaşı Gri, Gülân hakkında imâ yaptı. Ne kadar burada tutuklu da olsa, önceden plan yaparak bir adamına emir verdiyse, Gülân veya annen tehlikeye girebilir. Önlemimizi alacağız" derin bir nefes alarak durumu özetledim."

"İyi de" dedi Alparslan elleriyle yüzünü ovalarken, "Gülan ne alaka?"

Alparslan'a cevap vermedim ancak aramızda sessiz kısa bir bakışma geçti. İç çekercesine nefesimi dışarıya verirken, "sonra" diyerek binaya geri yürümeye devam ettim. Alparslan da üstelememiş, olduğu yerde bir süre kalmış ardından bana yetişip benimle birlikte yürümeye başlamıştı. Beraber sorgu odasına yaklaştığımızda bize doğru gelen albayla hazır olda beklemeye başladık. Albay yanımıza geldi ve rahat diyerek gözlerime baktı.

"Gülân bulunmuş, o adam seninle oynuyor Gökçen. Sebebini bilmiyorum ama seninle oynamasına ve aklını bulandırmasına sakın izin verme."

"İzninizle tekrar sorguya girebilir miyim komutanım?"

"Gir ve amacını öğren yüzbaşı. Sana güveniyorum"

"Emredersiniz komutanım" diyerek sorgu odasına tekrar girdim. Alparslan izleme bölümünde kalmıştı. Gri'nin olduğu bölümün kapısını açıp içeriye girdiğimde, Gri beni yine gülümseyerek karşıladı. Tam karşısına geçtim ve sandalyeyi çekerek rahatça oturdum. Bacak bacak üstüne attım ve ellerimi cebime koyarak ben de ona gülümsemeye başladım. Oyun mu istiyordu, ben tamamdım.

"Yavuz Pamuk" dedim amcamın bana gönderdiği belgelerde yazan isimle seslenerek. Tabii ki belgeleri ilk aldığımda araştırmamı yapmıştım. Fakat Gri'nin bu adam olduğunu bilmediğim için bağlantıyı kuramamıştım başta. Artık taşlar yerine oturmuştu. Son kozlarını oynayan karşımdaki adam söylediğim isimle yüzü çarpılmış gibi kaskatı kesilmişti. Ona dalga geçici bir bakış attım.

 TOPRAK (Düzenlenecek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin