Bölüm 7

117 12 13
                                    

"Cadı? İyi misin sen?"

Ben hala arkamı dönmemekte ısrarcıyken oda bana sorularını yöneltmekte ısrarcıydı. Önüme geçmeye çalıştığında saçlarımla yüzümü kapatıp yüzümü gizledim. Göremezdi zaten böyleyken.

Konuşmadan yanından geçecekken kolumu tuttu. "Cadı, sana bir soru sordum." dedi sert bir sesle.

Kuzum cevap ver öyle git.

"Sana ne Barkın! Rahat bırak beni!" dedim ve kolumu kurtardım ama inattı işte daha bir adım atmadan tekrar kolumdan tuttu.

Nereye sürüklüyor lan bu it seni!

Ne bileyim Nazmiye! Bir sus da öğreneyim!

Tamam öğren.

"Nereye çekiştiriyorsun lan it!"

Cevap yok. Durdurmaya çalıştım ama hayvan gibi gücü vardı itin. Etkilenmedi bile!

"Ya Barkın, bıraksana kolumu!"

Vay anasını! Durdu ve kolumu bırakıp bana döndü. "Nehir sana bir telefon geliyor. Konuşmanın sonunda 'ben sürtüklük yapmadım!' diye bağırıyorsun. Sonra da gözün doluyor, ağlıyorsun."

Oha! Çocuk ne iyi gözlemlemiş seni!

Sanki çok normal bir şeyden bahsediyormuş gibi boş gözlerle ona bakıp "Yani?" dedim. Sakin kalmaya çalışıyordu. Dilini dudaklarında gezdirdi, gözünü kapatıp açtı ve sonra da bana dönüp "Yanisi Nehir Hanım. İyi değilsin."

"Bunu bende biliyorum Barkın ama bundan sana ne! Sen kimsin de beni düşünüyorsun ya!"

Gözlerindeki kırgınlığı görmüştüm o sıra.

Demese miydin Nehir?

Keşke demeseydim Nazmiye.

"Doğru, ben senin hiçbir şeyin değilim." dedi ve yanımdan çekip gitti. Onu kırmıştım sanırım ama bu benim neden umurumdaydı ki?

&

Okul çıkışı Feyza'nın evine gelmiştik kızlarla ama aklım Barkındaydı. Neden kırıldığını hissetmiştim? Ya da bu benim neden umurumdaydı. Normalde 'kırılırsa kırılsın canım bana ne!' demem gerekmiyor muydu?

Evet gerekiyordu.

O zaman neden sürekli düşünüyorum Nazmiye?

Kayıyor canım benim.

Ne kayıyor?

Gönlün.

Her şeyi de aşka bağla zaten Nazmiye!

"Nehir geldiğinden beri durgunsun, bir şey mi oldu aşkım?"

Feyza'nın bana seslenmesiyle düşüncelerimden sıyrılıp Feyza'ya döndüm. "Ha? Yok ya bir şey. Öyle dalmışım." dedim geçiştirmek için. Tabii Feyzoş buna inanır mı?

Tabii ki hayır!

Evet!

Feyza gözlerini kısıp bana baktı ve sorgulayıcı bir biçimde "Beni kandıramazsın Nehir. Bugün ya da yarın ne olduğunu öğreneceğim, bundan kaçışın olmayacak."

İçerdekilerin duymaması için kısık ama etkili bir sesle konuşmuştu. Ona göz devirip yeterince inandırıcı bir biçimde "Saçmalama Feyzoşum ya! Bir şey olsa demez miyim?" dedim.

Bir süre gözlerinde şüphe tohumlarını görsem de yüzümdeki ifadeye bir süre bakmasıyla o şüphelerde tamamen ortadan kalkmış oldu. Bu beni rahatlatmıştı.

SAHTE FİLMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin