Bölüm 14

107 9 53
                                    

"Kızım çıksana artık!"

Pınar son kez Meleğin kapısını çalarken aldığı cevap yine sessizlikti. Pınar 'offff' layarak yanımıza geldi. Oturup sinirli bir ifadeyle "Yok! İnat değil mi? Açmıyor işte!" dedi.

"Sakinleşsin biraz. Sonra zaten eski haline dönecek."

Bana onaylayan bakışlar attılar. Aklımız içeride olsa bile bir film açıp izlemeye başladık. Ayla'yı aramıştık gelmesi için ama Alperen'le buluşacağını söylemişti. Satıcı karı işte!

"Öhm!"

Feyza'nın hafif öksürük sesiyle ona döndük. Yüz ifadesinde 'bir şey isteyeceğim ama kızmayın' ifadesi vardı. Kaşlarımı çatarak konuşması için bakışlarımı gönderdim.

"Şey..."

Tek kaşımı kaldırarak "Lafı gevelemesen mi aşkım?" dedim dişlerimin arasından. Feyza da abartılı bir şekilde başını salladı.

"Arda aradı. Buluşalım mı diye."

"Sen ne dedin Feyzoşum?"

Pınar'ın konuşmasıyla kısa bir an ona dönsem de tekrar Feyza'ya odaklandım. "Evet, dedim."

"İyi bok yedin! Siktir git!" diye bağırdım ve arkamdaki yastığı suratına fırlattım.

"Ama Nehir-"

"Sus! Cevap verme bana! Git sevgilinle buluş!"

Feyza usulca başını sallayıp hazırlanmak için odasına gitti ama Melek oradaydı ve o kızda o inat varken hayatta o kapıyı açmazdı.

Yine de Feyza kapıyı tıklatıp "Aşkım, dışarı çıkacağım. Eşyalarımı almam gerek. Açar mısın kapıyı? Sonra yine kilitlersin." dedi o naif ses tonuyla. Dışarıdan bu kadar olgun görünen birinden o ses nasıl çıkıyordu?

Boşuna psikoloji dersi almıyor kız.

Doğru.

"Melek hayatta açmaz!" diye seslendi Pınar. Ama sanki ona inat yaparmışçasına Melek kapıyı açtı. Yüzü gözü şişmişti kızın. Bize bakmadan lavaboya yöneldi ve girip kapıyı kilitledi.

Bu kızın kapıların kilitleriyle ne derdi var?

Bir bilsem Nazmiye. Bir bilsem!

Feyza bize çokbilmiş bir bakış atarak odasına girdi. Açtırmıştı ya tabii, havasına hava demezdi!

Ona göz devirip önüme döndüm. Manyak kız ya! Pınar şaşkınca bana bakıp "Ben o kadar yalvardım çıkmadı da, Feyzoş deyince hemen nasıl çıktı! O zaman ben niye yalvarıyorum! Mal mıyım ben!"

"Evet?"

Bana ayıplayan gözlerle bakıp koltuğa yayıldı. Telefonunu açıp "Kitap okuyacağım ben! Bulaşma!" dedi.

"Ne okuyacaksın? Adı ne?"

Bu soruyu sorduğumda hemen hevesle bana dönmüştü. Tabii, ilgi alanı ya! Şimdi iki saat okuduğu kitabı anlatacaktı.

"Şimdi Nehriyem! Ailesinden şiddet gören bir kız var aşkım. Bu kız en sonunda dayanamayıp evden kaçıyor. Bu kızın adı Alyeska bu arada. Sonra Emir diye biri kızı evine alıyor. Ama çocuk uyuşturucu bağımlısı! Bunu kız bilmiyor. Daha yeni yazmaya başlamış yazar. Ama bayağı güzele benziyor."

Anlattığına göre güzel bir kitaba benziyordu. Okurdum belki. "Adı ne?" diye sordum.

"Geçmiş Düğümü."

(Reklam yapmasam olmazdı sdfghjklş)

Ona başımı sallayıp televizyona döndüm. TRT Çocuk? Pınar'a dönüp "Pınar bu ne?" diye sordum.

SAHTE FİLMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin