Bölüm 13

104 10 57
                                    

Tüm kantin suspus olmuşken hayal kırıklığı ile Barkın'a döndüm. O ise bana boş bir ifadeyle bakıyordu. Neden böyle bir şey yapmıştı? En önemlisi babamın beni evden kovduğunu nereden biliyordu?

"Nehir?"

Pınar'ın seslenmesiyle gözlerimi Barkın'dan çekip onlara çevirdim. Melek saf hayal kırıklığı ile bakarken bir yandan da buna inanmak istemediği çok belliydi. Pınar ise onlara boş boş baktığımı görünce tekrar seslendi.

"Nehir bu doğru mu?"

Yutkunarak gözlerimi onlardan çekip yere diktim. Zaten en büyük cevabı bu şekilde vermiştim. Gözlerimi başka yere diktiğimde orada da Ayla ve Feyza'yı görmüştüm. Yüz ifadeleri her şeyi duyduklarını açıklıyordu.

Yavaş yavaş kantinde fısıldaşmalar başlarken kendimi huzursuz hissettim. Babamın beni neden evden kovduğu ile ilgili bir sürü dedikodu çıkaracaklardı.

"Kesin sesinizi! Bu durum bizi ilgilendirir sizi değil!"

Feyza'nın sesini duyduğumda şaşkınca ona döndüm. Gözleri kantindeydi. Fısıldaşmalar durmasa da azalmıştı bu uyarıdan sonra.

"Duymadınız galiba! Çenenizi kapamanızı söyledik!"

Meleğin de sinirli bir şekilde konuşmasıyla Ayla da ona ekleme yaptı.

"İster bize bir şeyler anlatmış olsun ister olmasın! Bu sizi ilgilendirmez!"

Ve ardından Pınar'ın "O ne olursa olsun bizim kardeşimiz! Sizin boş konuşmalarınıza izin verecek değiliz! Biz onun her türlü hatasında arkasındayız!" demesiyle ise tamamen susmuşlardı.

Şaşkınca kızlara bakarken kantin çıkışına doğru yürümeleriyle yutkunarak onların peşinden yürümeye başladım. Kantinden çıkmadan önce ise son kez Barkın'ın yüzüne baktım. Yeşile çalan o gözlerinde bir pişmanlık aradım ama bulamadım. Aksine gözlerinde nefret vardı. Saf nefret...

Gözlerinde o duyguyu gördüğümde adım atamadığımı hissettim. Ta ki Feyza'nın "Nehir!" diye bana seslenmesine kadar. Son kez o gözlere bakıp bende peşlerine takıldım. Okulun bahçesine çıkıp bir çardağa oturdular. Bende peşlerinden oturdum.

Kimseden çıt çıkmıyordu ama hepsi bana bakıyordu ve gözlerinde 'açıklamanı bekliyoruz artık!' dermişçesine bir ifade vardı.

Yutkunarak "Bir açıklama yapmam gerekiyor sanırım?" dedim kısık bir sesle.

Çekinmeni kes! Onlar senin kardeşlerin, ne olursa olsun yanında olacak olan kişiler!

Biliyorum.

Biliyorsan ona göre davran!

"Evet, hem de hemen şimdi bir açıklama yapman gerekiyor Nehir Hanım!"

Ayla'nın sinirli sesini duyduğumda gözlerimi ona kilitledim. Gerçekten kırılmıştı.

Kırıldılar.

Kırıldılar. Boğazımı temizleyip anlatmak için ağzımı açtım ama tek bir kelime bile çıkmamıştı ağzımdan. Bu durum kızları daha fazla sinirlendirmişti. Özellikle Ayla'yı. Diğerleri kendini tutsa da Ayla'nın siniri bariz bir şekilde ortadaydı.

"Anlatacak mısın Nehir? Yoksa gidelim mi?"

"Anlatacağım, biraz zaman ver Ayla"

Ayla bu lafımla sinirle konuşacakken Feyza'nın kolunu tutup gözleriyle onu uyarmasıyla sustu. Feyza ardından bana dönüp sakin bir ses tonuyla "Tamam ama biraz hızlı ol çünkü bizde artık sabır kalmadı." dedi.

SAHTE FİLMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin