SAHTE FİLM

Giriş

"Nehir daldın kızım yine?"

Önümde sallanan elle birlikte silkelenerek kendime geldim ve sıranın tepesinde oturan Meleğe baktım.

"Ne var be!"

Pınar'la birbirlerine imalı bir şekilde baktıktan sonra aynı anda "Sen yine nereye bakıyorsun?" diye bağırdılar.İkisinin de kafasına patlattıktan sonra "Gerizekalılar nereye bakacağım be!"

'tabii tabii' derecesine bana baktılar. Onları takmayarak gözlerimi devirip sınıfa çıkmak için ayağa kalktım. Her bok da o ite bakıyorum diye düşünmeleri saçmaydı. Ne vardı ki ayrıca o itte? Tamam, yakışıklıydı Allah var ama yani tipim değil bir kere. Göz rengi güzeldi aslında, mavi mavi parlıyordu. Boyu desen, Allah katına çıkmış yani. 1. 80 vardır o derece. Belki de daha fazla bilemiyorum ben ise 1.60'lık boyunun yanında komik dururdum.

Beni bununla nasıl yakıştırmışlardı acaba bizimkiler çok merak ediyorum (?)

Ah. Kendimi tanıtmadım değil mi?

Ben Nehir, Nehir Yardımcı. 12. sınıf öğrencisiyim. Arkadaşlarım... Ah, onlar düşman başına. Melek, ismine tezat bir şekilde şeytandı. Psikopat herifin tekiydi resmen kız. Pınar, susmuyor. Her an her saniye konuşabilecek potansiyele sahip bir kız. Feyza, ne kadar dışarıdan olgun gözükse de aslında çok sevecen ve çok tatlıydı. Ayla ise... Aylaydı işte. Onu anlamak mümkün değildi. Neyse zamanla tanırdınız zaten hepsini.

Koridorda kafam eğik bir şekilde yürürken sert bir şeye çarpmamla burnum tutup söverek geri çekildim.

"Hay ben senin gibi duvarın-"

"Hey hey hey! Duvar falan, ayıp oluyor ama!"

Duyduğum sesle kafamı kaldırmak zorunda kaldım. Siktir! Ben duvar diye bu ite mi çarpmıştım. Hayır ya o kitaptaki karakterler gibi bir şey istemiyorum. Bu itle mi evleneceğim? Hayatta olmaz!

"Bana mı diyorsun?"

"Ne? Neyi?"

"Bu itle mi evleneceğim dedin ya."

Ben onu içimden söylememiş miydim?

"Ve yine içinden söylemedin."

Kızardığımı adım gibi emindim ayrıca kafamı kaldırmaktan boynum ağrımıştı. bir an önce sınıfa gitmem lazımdı. Hızla kendimi açıklamaya başladım. "Sana ne diyeceğim be! Bir şey düşünüyordum, sesi düşünmüşüm ne üzerine alıyorsun Allah Allah ya!"

Kafasını eğip boyumla aynı mesafeye gelmeye çalıştı. "Hakkımda evlenecek kadar çok düşünmen gururumu okşadı cazgır kız."

Cazgır? Bana cazgır mı dedi o? "Sensin be cazgır!" diye bağırdım bu sefer. Gözlerini yumup açtı ve sonra doğruldu. "İşte bundan bahsediyordum cadı. Kulağımı s-"

"Oldu paşam, küfür et de tam olsun!"

Ellerini teslim olur gibi havaya kaldırdıktan sonra "Tamam cadı kız öyle olsun. Derste görüşürüz," dedi ve koridorda gözden kayboldu. Görüşürmüşüz. Çok bekler o deve.

Derin nefes alıp kafamı kaldırdığımda kızların bana bakıp kıkırdadığını gördüm. Aha, düşmüştüm işte ellerine. İt, uyuz işte ne olacak. Hepsi onun yüzündendi.

Geriye doğru birkaç adım atıp kaçmayı planlıyordum ki kızların bana doğru koşmasıyla ben de koşmaya başladım. Belki şu anlık kaçardım be ya! Dememe kalmadan Feyza ve Ayla o uzun bacakları ve çoktan önümü kesmişlerdi. Bunlar neden bu kadar uzundu ya şimdi?

Melek ve Pınar da arkamda duruyordu. Hepsine şöyle bir göz gezdirip "Ne?" dedim. Hepsi aynı anda imalı bakışlar attı. "Lan aynı anda aynı hareketleri yapmayın!"

Bu sefer de kıkırdadılar. Yemin ediyorum Allah bana bunları sınav diye göndermiş. Kafamı kaldırıp sabır çektim ve canım (!) arkadaşlarıma döndüm. Feyza kolumu dürtüp "Barkınla ne iş?" dedi ve göz kırptı. Gözlerimi büyütüp "Ne işi olacak ve! Çarptı, özür falan diledi."

Ayla "Hadi lan oradan! Duyduk konuşmalarınızı.

Aha şimdi yanmıştım. Susmayacaklardı işte. O sırada kurtarıcım olan zil sesi ile birlikte aralarından sıyrıldım. "Bence canımı arkadaşlarım! Bu konuyu sonra konuşabiliriz!" diye bağırdım koridorda ilerlerken. Arkamdan attıkları kahkahaları umursamadım ve sınıfa girip sırama oturdum. Her zamanki gibi de kafamı vurup yattım. Felsefe dersinde uyumak yazılı olmayan bir kuraldır!

Herkese merhaba! Az önce teknik bir arıza yüzünden kelimeler yanlış yazılmış. Onun için tekrar yazdım. Umarım girişi beğenirsiniz.

Alt taraftaki yıldızı parlatmayı ve bolca yorum yaparsanız mutlu olurum.

İg: gizlimelek43