Bölüm 34

77 8 11
                                    

"Bana yanlış gördüğümü söyleyin, hemen!"

Ayla'nın şaşkınca diğerlerine söylenmesi bizim Barkın' la yan yana Alperen'in evine gelmemizdi. Herkes burada toplanmıştı. Hatta Eren bile vardı.

"Bende yanlış görüyor olmalıyım o zaman kanka."

Meleğin de Ayla'ya katılmasıyla aklı başında kızlardan bir tek Feyza kalmıştı. Pınar'ı saymıyordum bile, içeri geldiğimizden beri ağzı bir karış açık bize bakıyordu.

"Nehir, ne oluyor?"

Feyza, beklediğim soruyu sonunda sorarken Emre ve Eren arasındaki boş yere oturarak "Birbirimizi dinledik. Daha doğrusu ben onu dinledim." dedim konunun içeriğinden bahsetmeyerek. Bu onun özeliydi, isterse anlatırdı. Benim anlatmam doğru olmazdı.

"Nasıl yani siz şimdi sev-"

Pınar'ın şok içerisinde sorduğu soruyu keserek "Hayır, böyle bir şey yok. Birbirimize güvenmezken böyle bir şey asla söz konusu olamaz! Ne olursa olsun bana yaptığını unutacak değilim," dedim sert sesimle. Ardından Koray'ın yanına oturmuş Barkın'a dönerek sesimi biraz daha yumuşatarak ekledim. "Sebebi ne olursa olsun, ağırdı."

Barkın kafasını sallayarak bana onay verirken sözleriyle de tasdiklemiş oldu. "Nehir, haklı. Ama bir yerde yanılıyor. Bir ilişkiye girmemiz onun bana güvenip güvenmemesine bakar. Benim ona güvenmediğim konusunda tamamıyla haksız."

Derin bir nefes çektim içime ve konuyu fazla uzatmak istemediğim için "Neyse, arkadaşız. Öyle karar verdik," dedim ve Arda'ya dönerek "Marjinale Eren ve Barkın'ı da alalım bence?" dedim fikrimi belirterek.

Bu hızımı şaşırmış olsa da beni onaylanmıştı. Ardından diğerlerine dönüp "Sizin için bir sorun yoksa?" dedi ve itiraz çıkmayınca telefonunu çıkardı. Kısa bir süre içerisinde hepimizin telefonuna bildirim gelmişti.

*Arda, Eren ve Barkın adlı kullanıcıları guruba ekledi.*

Telefonumu kapattım ve rahatça geriye yaslandım. Bu şekilde her şey bitmiş oluyordu.

Ya da, ben öyle sanıyordum.

&

Geniş oturma odasında otururken herkes kendi halinde takılıyordu. Ayla ve Alperen gülümseyerek bir şeyler konuşurken, Feyza yine bir şeye trip atıyordu. Arda artık yüzünde bezmiş bir ifadeyle Feyza'yı konuşturmaya çalışıyordu ama bizim kızda tık yoktu. Kim bilir ne yapmıştı Arda da böyleydi yine.

Onlara gülümseyerek başımı iki yana salladım ve diğer çiftimiz Melek ve Emre'ye baktım. Emre kafasını Meleğin dizlerine koymuş kaşları çatık bir şekilde uyuyordu. Meleğin tek eli Emre'nin saçlarındayken diğer eliyle telefondan kitap okuyordu.

Koray işi olduğunu söyleyip gitmişti. Peşinden Eren de çıkmıştı. Barkın da onlardan yarım saat sonra, geceye doğru geleceğini söyleyip gitmişti.

Pınar ise telefonuna gömülü bir şekilde duruyordu. Özgür'le konuştuğuna adım gibi emindim. Kafamı eğip telefon ekranına baktığımdaysa düşüncemin doğru olduğuna inanmış oldum.

Özgür: Ne yapıyorsun, güzelim?

Pınar: Marjinalle oturuyoruz, herkes kendi halinde. Nehir geldi şimdi yanıma.

Özgür: Okuyor değil mi mesajları?

Kafamı kaldırıp Pınar'a baktım. "Nasıl da tanıyor beni eniştem!" dedim kısık bir sesle ardından Pınar'ın da gülmesiyle telefona geri odaklandık.

Pınar: Sence?

Özgür: Baldız!

Özgür'ün bana seslenmesiyle Pınar'ın elinden telefonu kaptım ve yazmaya başladım.

SAHTE FİLMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin