Bacaklarım anca kendine geliyordu, meğerse 1 saattir bacaklarımı hissetmiyormuşum.
Gelince hemen duşa girmiştim, şimdi ise yatakda sırt üstü yatıp sadece tavanı izliyordum.
Uykum geldiği için gözlerimin içi yanıyordu ama gözlerim bir türlü kapanmıyordu.
1 buçuk saat kalmıştı, korkum gittikçe artıyordu. Ellerim hafif hafif titremeye bile başlamıştı. Bu böyle olmayacaktı!
Ayağa kalktım ve masamın çekmecesini açıp elime dün gece attığım hapımı aldım. Uyumam gerekiyordu yoksa kötü olucaktım.
Kendime sülahiden su koyup hapla beraber içtim.
Tekrar yatağa geçip üstüme mor yorganımı aldım. Gözlerimi sıkıca yumdum ve uykunun beni almasını bekledim.
Derin nefes alarak yatakdan doğruldum, bir türlü uyuyamamıştım.
Masa duran telefonumu elime aldım ve saate baktım. Yarım saat geçmişti hava kararmaya başlamıştı.
Artık odam üstüme üstüme gelmeye başlamıştı, eşyalar sanki üstüme düşecek gibiydiler. Ellerim ve bacaklarımın titrediklerini farkettim.
Elimi boğazıma götürdüm, nefes alamıyordum.
Oda, daha fazla üzerime gelmeye başladığında gözümden yaşlar dökülmeye başladı.
Çantamdan hızlıca astım ilacımı çıkardım ve içime çektim ve derin nefesler alıp verdim, nefesimi düzene az çok olsada sokmuştum.
Kafamın içindekileri bir türlü susturamıyordum. Ayaklarımın titremesi hâlâ geçmemişti, bir yandan da yer sallanıyor gibiydi.
Gittikçe dahada kötü oluyordum gözyaşlarım hızla akıyordu. Oda daha fazla üzerime geldi, burada daha fazla kalamazdım.
Titreyen ellerimle astım ilacımı ve telefonumu çantama koydum.
Hızlı adımlarla odadan çıktım ve titreyen bacaklarımla merdivenlerden indim.
Kendimi dışarı attığımda biraz olsada rahatlamıştım.
Derin bir nefes alıp yurttan çıktım. Azıcık yürümek iyi gelirdi.
🐾
Sadece yürüyordum, nereye gittiğimi ve nasıl gittiğimi bilmeden.
Ne önemi vardı ki? şuan sadece kapalı alandan uzaklaşmak istiyordum.
Elimin tersiyle göz yaşlarımı sildim ve dakikalar sonra etrafa bakıp nerede olduğuma baktım.Sadece sokak lambalarıya aydınlık olan bir sokaktaydım, bir kaç kedi dışında kimse yoktu.
Nerede olduğumu bilmiyordum, sadece ıssız bir sokaktı.
Korkmaya başladığım da çantamda olan telefonumu çıkardım.
Şarjım 5'di arama yapmazdı. Sıçayım böyle işe! Film mi çekiyoruz amına koyim.
Aramalarıma girdiğimde 20 cevapsız arama olduğunu gördüm.
Telefonum sessizde'de değildi nasıl duymazdım?Gözüm istemsizce saate kaydığında nefesim kesilmişti, 15 dakika sadece 15 dakika vardı.
Ne yapacağımı bilemiyordum, normal bir zaman olsaydı belki mantıklı düşünebilirdim ama şuan daha kendimi sakinleştiremiyordum.
İnsanların olduğu bir yere çıkmam lazımdı, sokak daha da korkutucu olmaya başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
REHİNE
Teen FictionMira, yıllar önce ailesini depremde kaybetmiş bir kızdı. Yetimhane'de kalan Mira arkadaşının isteği ile arkadaşının elbisesini almak için bilmediği, değeri yüksek olan bir awm'ye gider. Fakat işler istediği gibi gitmez ve awm bir hırsız tarafından...