Zorlukla gözlerimi açtığımda güneş yüzüme çarpıyordu.
Yatağımdan doğrularak ayağa kalktım.
Nedensizce başım dönüyordu.
Yatağın ucundan tutarak kendime gelmeye çalıştım.
Katlanamayacak noktaya gelmiştim artık.
Buraya hapis edilmiş, özgürlüğüm elimden alınmıştı.
Daha iyi hissettiğimde odadan çıkıp lavabo'ya girdim.
Bakmaktan korktuğum görüntüyle yine yüz yüze gelmiştim, diğer günlerden pek bir farkı yoktu aslında.
Yine benbeyazdım.
Zar zor açılan gözlerim, kurumuş dudağım, dağılmış saçlarım çok kötü görünüyordum.Fakat bu durumda kimin umrundaydı ki.
Yüzümü güzelce yıkayıp odama geri döndüm.
Köşede duran kahvaltıya gözüm çarpmıştı.
Bi kuş sütü eksik dedikleri kahvaltı bu olsa gerek çünkü gerçekten bir kuş sütü eksikti.
Canım hiç birşey istemiyordu.
Oda'dan çıktım.
Nereye gideceğimi düşünmeden merdivenlerden aşağı iniyordum.
Fazla aynı odada kalmak beni boğuyordu.
Merdivenlerden inip salona gelmiştim.
Pek kimse yoktu.
Bir kaç çalışan dolaşıyorlardı sadece.
O an aklımdan çok saçma olan bir düşünce geçmişti. Daha doğrusu bir umut.Salondaki sehpaları silen bir çalışana doğru yürüdüm.
Elindeki lacivert bez ile yuvarlak sehpayı siliyordu.
"Afedersiniz."
Kadın bana doğru gülümseyerek döndü "buyrun Mira hanım."
Elimle saçımı düzelterek "Batı bey odasında mı acaba?" diye sordum.
Kadın biraz düşünerek cevap verdi "en son spor odasındaydı diye biliyorum, çıkmışta olabilir."
Kadın bu sefer bahçeye doğru seslendi.
"Mehmet oğlum!" "Batı bey spor odasında mı?"Bahçeye doğru gözlerimi çevirdiğimde çimleri biçen cılız uzun boylu bir adam gördüm. Büyük ihtimalle Mehmet oğlum diye bahsettiği kişiydi.
Mehmet'in gözleri bize döndüğünde kafasıyla onaylayıp "evet, daha çıkmadı!" diyerek kadına seslendi.
Ortaya karışık bir teşekkür ettiğimde geri merdivenlere yönelmiştim.
Kafam nasıl allak bullak olduysa 2 kat yukarı çıkmıştım oysaki spor salonunun yerini bilmiyordum.
İçimden bir küfür savurduğumda nasıl bu kadar salak olduğumu sorguluyordum.
Hızlıca içimden söylenerek aşağı indiğimde yanaklarım kızarmaya başlamıştı.
Kadına uzaktan seslenerek "şey acaba spor salonunun yerini öğrenebilir miyim?" diye sordum.
Kadın bana doğru tekrar döndü.
"tabiki, bodrum katında" eliyle mutfağın arkasına gizlenmiş merdivenleri gösterdi "buradan bodrum katına inebilirsin."
Gülümseyip hızlıca merdivenlere yöneldim.
Daha yavaş bir şekilde merdivenlerden indim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
REHİNE
Teen FictionMira, yıllar önce ailesini depremde kaybetmiş bir kızdı. Yetimhane'de kalan Mira arkadaşının isteği ile arkadaşının elbisesini almak için bilmediği, değeri yüksek olan bir awm'ye gider. Fakat işler istediği gibi gitmez ve awm bir hırsız tarafından...