3 gün sonra
Gözlerimi zorlukla açtığımda 3 gün önceki yorgunluğum ancak geçiyordu, yeni yeni kendime geliyordum.
O günden sonra geçirdiğim en kötü 21 Marttı.
O gün oradan hızlıca uzaklaşmıştım, yaklaşık bir saat veya bir buçuk saat kadar yürümüştüm.
Nereye gittiğimi ve nerede olduğumu bilmeden bir şekilde yolumu bulmuştum.
Yurda geldiğimde bütün ışıklar sönmüştü, çok geç olmalıydı ki herkes uyumuştu.
Sessizce odama girdiğimde Duru'yu Arda'yı ve Emir'i gördüm.
Duru yatağımın üzerine oturmuş ve ağlıyordu, Arda yere oturmuş, endişeli ve üzgün gözüküyordu.
Emir ise ayakta duruyordu, yüzündeki ifadeden endişeli ve kızgın olduğu anlaşılıyordu.Onları bu halde görünce kaşlarım çatılmıştı.
Hepsinin yüzü bana dönünce bir süre beni incelediler.
Arda bir hışımla bana doğru gelerek kocaman sarıldı ve "MİRA!" diyerek bağırdı. Yurt ayağa kalkmasa iyiydi.
Bende ona doğru sarıldığımda "iyiyim" dedim ve gülümsedim.
"Korkuttun bizi" dedi sitem ederek.
Ondan ayrıldığımda gözlerim Duru'ya kaydı.
Sırtını hafif bana dönmüş gözyaşlarını saklamaya çalışıyordu.
Yanına doğru gidip yatağa oturdum ve kolumu omzuna attım. "Ağlıyor musun sen?" dedim gülerek.
Beni görünce gözyaşlarını hızlıca silip "Ne ağlaması saçmalama!" dedi ve devam etti "ben kolay kolay ağlamam."
ayağa kalktı ve lavaboya girdi.Arkasından bakarken Emirin sesini duymuştum.
"Neden bize haber vermedin?"
Ona doğru döndüğümde bana bakıyordu, derin bir nefes alarak "çok daralmıştım, hava almaya çıktım ama sonra kayboldum." dedim tek solukta.
"Telefonun neden kapalıydı?" diye soru sormaya devam ettiğinde bende cevaplamaya devam ediyordum çünkü gerçekten endişeli bakıyordu gözlerime.
"Şarjım bitmiş" dedim.
Bir süre anlamadığım bir şekilde yüzüme baktı sonra yatağıma oturdu.
Bir anda beni kolumdan çekerek beni kendine çekti ve sıkıca sarıldı.
Sıkıca sarılmıştı bana, sanki hiç bırakmak istemiyormuş gibi.
Boynumdaki kafasını kulağıma yaklaştırıp "Bir daha sakın, çekip gitme" dedi fısıldayarak.
İçim sıcacık olmuştu, Emirin kollarında huzur vardı.
Ben bu huzur'u bırakıp gidemezdim.
Kafamı aşağı yukarı salladım ve ondan ayrıldım.
O gün biraz daha sohbet ettikten sonra dinlenmek istiyorum diye hepsini göndermiştim. Postalamıştım aslında!
Ertesi gün dışarı çıkmamış evde kalıp dinlenmiştim, arada Duru ile Arda gelmişti, fakat Emir gelmemişti, bende sormamıştım.
Dün ise Emir ile Yurdun yanındaki market'e gidip çikolata stokladık, 1 hafta yetecek kadar çikolata almıştım.
Şimdi ise yatakda uzanmış boş gözlerle tavanı izliyordum. Benim günlük rutin!
İç çekerek gözlerimi kapattım, uykunun beni almasını bekledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
REHİNE
Novela JuvenilMira, yıllar önce ailesini depremde kaybetmiş bir kızdı. Yetimhane'de kalan Mira arkadaşının isteği ile arkadaşının elbisesini almak için bilmediği, değeri yüksek olan bir awm'ye gider. Fakat işler istediği gibi gitmez ve awm bir hırsız tarafından...