Telefon

779 47 0
                                    

Gece koltukta sabahlarken uyuyakalmıştım. Çalan telefonumla gözlerimi aralayıp karşımdaki duvar saatine baktım.

12.30

Yat yat, akşama kadar yat kızım.

Kendi kendime söylenirken telefonun ekranına baktım. Ama arama sonlandı. Arayan numara kayıtlı değildi. İllaki bi daha arar derken mesaj düştü.

"Merhaba. Dün sürttüğünüz arabanın sahibiyim. Notunuz için teşekkürler ama önemli değil, ben halledebilirim. Sorun olmayacağını söylemek için aradım. İyi günler."

Bu rastladığım ikinci nazik davranıştı. Hayretler ettim içimde. Hep kabalık görmüşüz biz hep.

Numarayı geri aradım.

"Merhaba, açacaktım ama yetişemedim. Kusura bakmayın. "

"Fazla uzun çaldırmadım, rahatsızlık vermemek adına. Önemli değil."

"Telafi için ısrarcıyım lütfen."

"Teşekkür ederim tekrar. Ama gereği yok gerçekten zaten değiştireceğim. "

"Peki o halde, iyi günler dilerim."

"İyi günler."

Sesi de kendi kadar nazikti. Ama nedense tanıdık bir tını gibi geldi. Üzerinde durmayıp kahve koymaya mutfağa geçtim.

Anahtar tıkırtısıyla kapıya döndüm.

"Sen de anahtarım olması, evime kapı çalmadan girmeni gerektirmiyor Ülküüüüü."

"Bir saat kapı çaldım, açmadın. Arabadan gidip anahtarı alana kadar akla karayı seçtim. Haberin var mı senin?"

Çalmış mıydı? Duymadım ki.

"Duymadım. Üzgünüm. "

İyi olduğumu gördüğü için derin bir nefes aldı.

"Sorun yok, uyuyordun heralde."

"Gece uyuyakalmışım koltukta. Kahve içer misin?"

"Hayır demem."

Ülküyle çocukluk arkadaşıydık. Aynı işi yapıyorduk aslında farklı yerlerdeydik ama aynı markadan teklif gelince reddetmedik. Farklı tarzları yansıtıyorduk çoğu zaman. Hayatın her alanında. Ama çok iyi iki arkadaştık, arkadaştan öte.

RastlantıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin