Çekim

737 46 1
                                    

"Çekim, dış çekim. Konum yolladım telefonuna. Şimdi çıksan anca gelirsin kalk hadi."

Telefonu kapayıp, hızla saçımı kuruladım. Attığı konuma baktım, 1 saat. Ne gerek var yani?

Genellikle yazları çekimlerine tek parça elbiseyle giderdim. Rahatlık açısından. Yine yeşil düz, belden hafif dar elbisemi giyip, saçlarımı serbest bıraktım. Gözlüğümü takıp krem sandaletlerimi ayağıma geçirip, arabaya geçtim. Radyoyu açıp, yola çıktım.

"Yine bana gel, sabahı bulalım gecem.
O bi karamel, tadına doyamam ki ben."

Çalan şarkıyla, geçen maçta karşılaştığım çocuk aklıma geldi. Karamel. Aşk diye bir şey olsaydı, ona olunurdu. Net.

Konuma ulaştığımda, Ülkünün arabasını gördüm. Arkasına yanaştım. O da yeni iniyordu.

"Serap Hanım da gelmiş mi? Biz bize miyiz?"

"Gelemeyecekmiş o, sen ben ve fotoğrafçılar ve makyözler."

"Fotoğrafçılar?"

"Evet 2 fotoğrafçı, ikimiz için de ayrı. Akşam bir yemek varmış, katılmamız gereken. Hemen çekimi yapıp, hazırlanabilmemiz için."

"Akşam haber verselermiş yemeği, erken oldu."

Ülkü kıkırdayıp beni onaylar mırıltılar çıkardı.

"Çekimleri kıyafetlerden birini seçmemizi istedi. Yeni sezon tanıtımı yapılacakmış."

"O zaman tamam, bunu düşünmeyeceksek okeyim."

Ülkünün arabasının önündeki arabadaki çizik dikkatimi çekince duraksadım. O gün çizdiğim arabaya benziyordu. Ama sadece benziyordur heralde.

"Biraz yürüyeceğiz, alan yukarıda. Araba çıkmıyor."

O esnada telefonumu çalınca çantamdan çıkardım. Geçen arayan numaraydı.

"Merhaba?"

"Tuana Naz Tiryaki?"

"Evet, benim de. Siz nerden biliyorsunuz kim olduğumu? Arabanıza çarpmıştım ama tanıştığımızı hatırlamıyorum. "

"Nasıl ya?"

Karşıdaki bi süre sustu. Sonra boğazını temizledi.

"Iım sanırım bir tesadüf. Ben markanızın yeni fotoğrafçısıyım. Alanda bekliyoruz, bu numara verildi iletişim için."

Oha.

"Ne tepki vereceğimi bilemedim, pardon. Geliyoruz, yürüyoruz yani."

"Bekliyoruz."

Şaşkın ifademe sorar gözlerle bakıyordu Ülkü.

"Geçen maçta bir arabaya çarptım, o adam şu anki fotoğrafçım."

Ülkü de benim kadar şaşırdı.

"İster misin aşk tesadüfleri sevsin?"

"Aşka inanmadığımı bildiğin için soruyu es geçiyorum."

RastlantıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin