Uçuş/ Final

188 26 16
                                    

Uçağa binmiş, havalanmıştık. Çağan az önce lavaboya gitmek için kalktığında bende çantamın gözünden kitabımı çıkarmıştım.

Bu kitabı Çağan, beni almaya gelirken bi sahaftan aldığını söylemişti. Çantama atmıştım yolda başlarım diyerek. Birbirine zıt iki insanı birbirine bağlayan bir aşk hikayesiydi. Aralarındaki çatışmayı şimdiden merak etmiştim. Kapağını açacakken hoparlörden bi ses duyuldu.

"Dikkat, dikkat!"

Herkes gibi ben de pür dikkat kesilirken, bir yandan da Çağan yanımda olmadığı için ürpermiştim. Umarım bi sorun yoktu.

"İzninizle size bu yolculuğu özel kılacak bi hikaye anlatmak istiyorum."

Tanıdık ses kulaklarımı doldurduğunda,  olduğum yerden doğruldum.

"Efe?"

"Bu yılın başında, sıradan hayatımı renklendirecek bi kadınla tanıştım."

Gülümsedim.

"Ben bi fotoğrafçıyım ve hayatımın en güzel karesini o gülerken yakaladım."

Kalbimdeki kelebekler kanat çırpmaya başladı.

"Birkaç gün önce onu aldattığımı düşündü."

Yüzüm düştü.

"Ben, yaşama onunla başladığımı düşünürken, o benim başkalarıyla bir şeyler yaşayabileceğimi sanmış."

Duymayacağını da bilsem fısıldadım.

"Özür dilerim."

Güldü hafifçe.

"Özür dileme sevgilim. Bunun için söylemiyorum bütün bunları."

Şaşkınlıkla etrafa baktım. Sonra tüm ışıklar kapanırken, tepemdeki ışık aydınlandı.

"Sen benim zifiri gecelerimin ışığısın Naz."

Elim hızlanan kalbime gitti. Gözlerim dolmuştu.

"Sana, bir tek sana bağlı kalacağımın sözünü veriyorum."

Yolcuların alkışları yükseldi. Gözlerimi kapadım. Bu çok özeldi.

"Şimdi o kitabın kapağını aç."

Elim kitaba uzandı. Açtığımda kaşlarım çatıldı. Sayfalar boştu. Çevirdim.

"Sayfalar boş. Çünkü bu bizim hikayemiz. Biz yazacağız."

Şaşkınlık ve hayranlık nidaları havada uçuşurken Çağan göründü koridorun başında. Yanıma geldiğinde gözlerimin içine baktı elalarıyla.

"Son sayfayı aç. Hikayemiz ordan başlayacak."

Anlamayarak kitaba dönüp arkasını çevirdim. Oyulmuş birkaç sayfanın ortasına yerleşmiş bi yüzük vardı. Heyecandan dudağımı ısırırken Çağan yüzüğü alıp önümde diz çöktü.

"Bu yüzük bizi birbirimize bağlamaz, sadece bağlı kalplerimizi temsil edebilir."

Elimin üzerini öpüp yüzüğü ince parmağımın üzerinde kaydırdı.

"Benimle evleneceğinden eminim ama yine de soruyorum."

Gülümsedim, hızla başımı sallarken.

"Sorma, evlenirim. Bu dünyaya kaç kez gelirsem geleyim seninle evlenirim."

Ayağa kalktığında kemerimi çözüp hızla boynuna sarıldım. Gözlerimden yaşlar akıyordu ama hayatımın belki de en güzel anıydı.

"Çağan havayolları, iyi uçuşlar diler."

Kulağıma fısıldadı ve belime dolanan elleri ayaklarımı yerden kesti.

"Daha mutlu olamazdım."

Saçlarımın arasına öpücükler bahşedip gülümsedi.

"Her defasında bu cümleyi kuracaksın ama her defasında sana dahasını bahşedeceğim. "

RastlantıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin