I'm Always With You

5

"Jimin, Yoongi hyungdan duyduğum kadarıyla rüyalarından daha çabuk uyanıyormuşsun ve sakinleşmek daha da kolay oluyormuş. Peki eski rüyalarınla şimdiki rüyaların arasındaki fark ettiğin bir farkı anlatır mısın?"

Hoseok hyung benim psikoloğumdu. Ve şimdi de randevum vardı.

"Önceden rüya sırasında Yoongi'nin sesini duymazdım. Beni sarsması ya da dokunması sayesinde uyanıyordum. Ama bu kez sesini duydum hyung. Bana seslenişini duydum. Yoongi bunun iyileştiğimi bir göstergesi olduğunu söyledi. Öyle mi hyung?"

Beni gülümseyerek onayladı.

"Bugün seninle üç ayrı zaman diliminden bahsedeceğiz. 16 yaşına kadar olan bir olay, 16 yaşında yaşadığın en derin etkilendiğin olay yani annen ve 16 yaşından şuana kadar olan bir olay. Evet başlayabilirsin."

Onu onaylayıp gözlerimi bir yere sabitledim.

28 Eylül 2012

"Bay Park merak etmeyin benim gözetimim altında olacaklar. Taehyung'da gelecek ve Jungkook üçünün bir vakit geçirmek istediğini söyledi."

Heyecanla babama baktım. "Tamam Bay Jeon ama lütfen saat 18 den önce burda olsun Jimin."

Jungkook'un babası babamı onaylayınca heyecanla elimi çırpmıştım.

Bay Jeon bizi lunaparka getirmişti. Sadece filmlerde ve dizilerde görmüştüm. Kendi etrafımda yavaşça dönerek hayranlık ile bakmıştım aletlere.

"Jimin hyung sen hangisine binmek istersen ona bineceğiz!"

Jungkook ve Taehyung az çok ne yaşadığımı biliyorlardı. Yakın bir zamanda hiç lunaparka gitmediğimi söylemiştim ve sanırım bu yüzden buraya getirdiler beni..

"Jiminshi hangisine binmek istersin!"

Heyecanla bir kez daha baktım etrafıma ve çarpışan arabaları gözterdim onlara.

Yaşımızın tuttuğu tüm aletlere binmiştik. Bu harika bir şeydi! Keşke dedim o an. Keşke ailem ile diğer çocuklar gibi bende gelebilseydim..

Beni eve bıraktıklarında teşekkür edip içeri girmiştim. Babam salonda annem ile oturmuş televizyon izliyordu.

"Jimin geldin demek sonunda"

Annemin yanına oturarak babamı onayladım.

"Geldim baba. Teşekkür ederim çok güzel vakit geçirdim."

Babam gülünce bana bir umut doğmuş bu umutla da cesaretlenmiştim.

"Baba bir gün üçümüz de gidelim mi? Ailecek çok eğlenceliydi."

Babam kafasını aşağı yukarı sallayıp yanıma geldi. Bileğimi tutup beni yere savurdu. "Demek çok eğlendin ha." dolu gözlerle ona bakıyordum. Tekrar kolumu tutup ayağa kaldırdı. Bodrum kata indirirken annem babamın kolunu tuttu. "Yapma lütfen o daha çocuk." hıçkırıklarım ağzımdan kaçmaya başladığında babam anneme bakmayı kesmiş elini ağzıma kapatıp sıkmıştı. "Bana bak sakın karışma yoksa öldürürüm."

Yapardı. Annem karışırsa beni o gün orada acımadan öldürürdü.. Keşke öldürsetmiş.

2 Şubat 2023

"Ne oldu Jimin?" Hoseok hyungun sesi ile anlatmayı durdurduğumu anladım.

"Kemer ile her yerim kanayana kadar dövdü. Ardından da karanlık odaya kilitledi beni. 3 gün boyunca orada kaldım. Ne yemek yedim ne de su içtim"

"Peki, annenin olayını anlatır mısın?"

Derin bir iç çektim.

"Bunu çok kısa bir özet şeklinde yapsam olur mu hyung?"

"Tabiki de"

"Arkadaşlarımla geçirdiğim güzel vakitten sonra eve geldim. Yine kavga ediyorlardı. Mutfağa yöneldim. Annemi vurdu ve annem kucağıma düştü." gözlerimi kapatıp sıktım. Burnumu çekip devam ettim.

"Öylece ba.. babama baktım. Tepki veremedim bir süre. Sonra ağlamaya başlayıp annemi dizlerim üzerine yatırdım. Uyanmasını söyledim. Sonra babam yakamdan tutup duvara yasladı. Kimseye söylememem ile tehtit etti beni. Korktum hyung. Ondan her zaman korktum."

Ağlamam şiddetlenince yanıma gelip bana sarıldı. Bir süre öyle durduk. Sakinleşince karşıma oturup elimi tuttu.

"Devam edebilecek misin?"

Başım ile reddettim.

"Hyung lütfen bugün bu kadar yeter lütfen."

Gözleri dolu dolu beni onayladı.

"Gelişme kaydediyorsun Jimin. Önceden ikinci bir olayı anlatmayı geç düşünemezdin bile."

Birbirimize gülümsedik.

"İlaçlarının dozunu bir dahaki seansa kadar düşürücem. Eğer rüyalarında olumsuz bir etki görürsen hemen geri gel."

Onu başım ile onaylayıp elindeki reçeteyi aldım.

"Bir dahaki seans en sevdiğin seans olacak Jimin."

"Teşekkür ederim hyung. Her şey için."

"Asıl ben teşekkür ederim Jimin. Bana güvendiğin ve Yoongi hyunga neşe kattığın için"

Sarılıp vedalaştıktan sonra odadan çıktığımda karşımda Yoongi'yi görmem ile gülümseyip hemen sarılmıştım.

"Geldin!"

"Geldim."

Yanağına öpücük kondurup biraz uzaklaştım ondan.

"Nasıl hissediyorsun?"

"Sanırım anlatırken ne kadar kötü de hissetsem sonrasında daha da hafiflemeye başladım."

Elini yanağıma koydu.

"Az kaldı güzel bebeğim. Geçicek, bitecek bu günler."

Gözlerimi kapatıp yanağımı eline sürttüm.

"Akşam sana anlatabilir miyim?"

Dedim gözlerimi açarken. Yalancı bir kızgınlıkla

"Bir de soruyor musun?"

Deyince ikimiz de kıkırdamıştık.

"Benim artık gitmem lazım sevgilim. Sende hastaların ile ilgilen."

Dudağının kenarını kıvırıp "Ee sen şuna senle ilgilenmem gerek desene" omzuna hafifçe vurdum. Kıkırdayıp tekrar sarıldı bana.

"Sınavında ve sunumunda başarılar bebeğim. Dikkatli git."

"Kolay gelsin sevgilim. Dikkat et."

Hikayeyi 666 kelime ile bitirdim! Ama şimdi 675 oldu..