26. Bölüm | Leke

1.7K 89 33
                                    

'KEREM AKTÜRKOĞLU BABA MI OLUYOR? ÜNLÜ FUTBOLCU MÜSTAKBEL EŞIYLE BEBEK MAĞAZASINDA KAMERALARA TAKILDI!!!' 

Evet, tam olarak bu manşet yayınlandı ve Keremin planında basına sadece bir hediye için alışveriş yaptığımızı söylemek vardı, ama Yunus abim birazdan bana gelip benimle konuşmak istediğini söyledi. Basın yerdi ama o yiyemeyebilirdi.

Koltukta, bacağımı yukarı aşağa hareket ettirerek oturmaya çalışıyordum. Stres yapmak istemesemde bu şu an mümkün değildi.

"Sakin olurmusun, Aysima?", dedi Kerem bana bir bardak su uzatarak.
"Sorguya geliyor, Kerem. Nasıl sakin olmamı bekliyorsun?"

Yunus abime de hediye yalanını atabilirdik, ama daha fazla yalan söylemenin anlamı yoktu. Bir kaç ay sonra hamile olduğumu açıklayınca durumu anlardı zaten.

Ve zil çaldı.

"Ben bakarım.", dedi Kerem kalkarak. Bende koltuktan ayaklandım ve kapıdan içeri girmesini bekledim.
Sonunda salona giriş yaptı ve göz göze geldik, beni tanıyordu ve bir bakışıyla kafasında bazı şeyleri oturtma potansiyeline sahipti.

"Hoşgeldin kardeşim.", dedi Kerem.
"Hoşbuldum. Aysima, biraz konuşalım mı? Baş başa.", dedi Kereminkinden daha ciddi bir tavırla. Başımı salladım.

"Ben yukardayım.", dedi Kerem ve merdivenleri çıktıktan sonra ortalıktan kayboldu.

Yunus abim koltukta yanıma oturdu ve önce bir kaç saniye yüzüme baktı, ardından konuşmaya başladı.
"Neden burda olduğumu biliyorsundur, güzelim.", diye başladı.
Ona da başımı sallamakla yetindim.
"Sana sadece bir kez sorucam, ve bana lütfen yalan söyleme."

Sorusunu bekledim, başka söyleyecek bir şeyim de yoktu.

"Aysima... hamilemisin?", dedi.

Yüzüne baka kaldım ve cevap veremedim. Bu sefer bir daha benimle asla konuşmak istemicekti, Keremle arası bozulcaktı. Hemde düğünden bir kaç gün önce.

Dolan gözlerimi yere eğdim ve çenem titremeye başladı, çok güçsüz hissediyordum.

"Güzelim, niye ağlıyorsun?", dedi birden çenemden tutup başımı yavaşca kaldırarak.

"Özür dilerim. Eğer seni hayal kırıklığına uğrattıysam çok özür dilerim Yunus abi."

"Ne hayal kırıklığı Aysima? Asıl bana bunu söylememen beni üzdü. Tamam, belki uygun olmayabilir ama artık olmuş bitmiş. Ben seni koruyup kollamaya devam etmezmiyim güzelim?"

Şaşkınlıkla yüzüne baktım.
Nasıl yani, kızmicakmıydı?

"Şimdi bana doğruyu söyle, Aysima. Hamile olduğun için mi evleniyorsunuz? Kendini buna zorunlu hissettiğin için mi?"
"Hayır, gerçekten öyle bir şey yok!", dedim bir saniye bile beklemeden.

"Eğer böyle bir şey varsa, sakın Aysima!", dedi.
"Yunus abi, Kerem bana evlilik teklifini ettiğinde ben henüz hamile olduğumu bile bilmiyordum, yemin ederim."

Ellerimi ellerinin arasına aldı.
"Sana güveniyorum, Aysima. Merak etme, kimseye söylemem. Düğünden sonra istediğin gibi açıklarsın annemlere. Ben seni de, yeğenimi de korurum, bunu unutma tamam mı?"

Yeğenim.
Yunus abim benim sadece kuzenim değil, abimdi. Hep en zor günlerimde hatırlatırdı bana bunu.

"Iyi ki varsın, Yunus abi.", dedim ona sarılarak.
"Sen iyi ki varsın, Aysima."

Yunus abim konuşmamızın sonunda ayaklandı ve işi olduğu için gitmek zorunda olduğunu söyledi. Çıkmadan önce Kerem aşağa indi ve ona öyle bir bakış attı ki, tüğlerim diken diken oldu.

Fotoğrafcı Kız || Kerem AktürkoğluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin