Yer yatağından mıdır bilmem, ama sabaha kadar deliksiz uyumuşum. Galiba bunu daha sık denemeliyim. Farklı bir havası var çünkü. İnsanı eskilere götürüyor.
Fırat da istemeden de olsa yine bana iyilik yapıp duruyor. Bu durumda bile ondan uzaklaşmak istemiyorum. Ama dün söylediklerini kafamda biraz tarttım. Ne sonuç çıkardın derseniz, bence sadece güven sorunları var. Kendisi de biraz insanlara karşı mesafeli olduğu için herkesi kendisi gibi sanıyor. Neyse ki yapmam gereken; ona ne kadar değer verdiğimi, onu gerçekten çıkarsız sevebilecek birileri olduğunu göstermek. Bunu yapmak için fırsat kollamaya bile hazırım. Bu hem onun, hem de benim iyiliğim için çünkü.Sırtüstü bir şekilde böyle düşünürken Fırat'ın elinin bir anda yüzüme çarpmasıyla irkildim. Kafamı kaldırıp yüzüne baktığımda, yatağın tam köşesinde yüzüstü bir şekilde yatmış, kolu da yataktan aşağıya sarkan adamı gördüm. Uyurken tam bir bebek gibi. Galiba o donuk bakışını görmediğim için öyle geliyor. Gerçi seri katiller bile uyurken masum görünür. Ah, neyse. Sonuçta bu haliyle bile bana zarar vermeyi başarıyor.
Fırat'ın kolunu kaldırarak yeniden yatağa yerleştirmeye çalıştım. Ama o da sanki bunu bekliyormuş gibi hemen gözlerini araladı. Gökyüzünden farksız olan gözleri 5 saniyede benimle buluştuğunda yeniden gözlerini kapattı. Geri uyuduğunu sanmıştım. Lakin daha sonra yavaşça yerinde doğrularak telefonundan saate baktı. Gözlerini birkaç kere kırpıştırdıktan sonra da uykulu gözlerle bana baktı.
"Niye uyandırıyorsun beni? Daha kuşlar uyanmamış."
"Saat 12 Fırat."
"Olsun. Bugün haftasonu ve ben de uyandırılmaktan nefret ederim. Ayrıca sen bileğime mi dokundun az önce?"
"Maalesef ben de uyandıktan sonra mükemmel bir karşılama yaşamadım Fırat. Elinle suratıma çarptın. Ben de elini geri koyayım derken sen uyandın işte."
"Yatağın bu kadar alçakta olmasaydı böyle bir olay yaşanmazdı.
Neyse, iyi tamam. Acıdı mı?""Yüzüm mü?"
"Yani evet, mantıken."
"Geçti şimdi. Sordun diye."
"Neyse o zaman kalk da kahvaltı hazırlayalım. Sasha nerde?"
"Uyuyordur, bilmiyorum."
"İyi." dedi uzun cüssesiyle ayağa kalkarken. Onun arkasından bakıyordum ki, bana doğru döndü.
"E hadisene. Madem uyandırdın, bari düzgünce kahvaltımızı edelim."
Şu anki ruh hâli iyi mi yoksa kötü mü hâlâ çözemedim. Ama daha fazla bekletmemek adına ayağıma hemen çorap geçirerek peşinden gittim.
Koridordan geçerken Sasha'nın kapısının aralık olduğunu gördüm. Napıyor diye kontrol etmek için yaklaştığımda Fırat bileğimden tutarak beni durdurdu. Anında temas ettiği yerin yanmasını gözardı ederek bakışlarımı ona çevirdim."Saygılı ol biraz. Belki uyuyor."
"Sasha odasının kapısı açık bir şekilde uyumaz asla. Gece yatmadan önce kapatıyor ki, canavarlar içeriye giremesin."
"Ahahah güzel espri."
Fırat'ın yüzüne baktığımda ciddi olduğunu görmemle gözlerimi devirip mutfağa yöneldim. O da arkamdan geldi.
Sasha muhtemelen bir yere gitmişti. Uyumuyordu çünkü, bundan eminim.
Daha sonra telefonuma bildirim gelmesiyle Sasha'dan mesaj geldiğini anlayıp telefonumu odadan aldım. Geri mutfağa geldiğimde Fırat da tezgaha yaslanmış bana bakıyordu.
______Baby: Cemre'nin yanındayım kuzum
Acil işi çıkmış sabah sabah onunla uğraşıyoruzNe zaman gelirsin
Acıktık