10. Bölüm

309 28 36
                                    

Sasha'ya salondan seslenerek acele etmesini söyledim. Bugün eski okul arkadaşım olan Seher'in doğum günüydü. Sasha ile de zamanında onu tanıştırmıştım aslında. Ama Sasha şaşırtmayarak Seher'den hoşlanmadığını söylemişti. Klasik Sasha...
Seher hem beni hem de Sasha'yı davet etmişti partiye. Sasha ilk başta istemese de onsuz gitmeyeceğimi iyi biliyordu. Bu yüzden sonunda ikna olabildi. Şu an sanırım odada kendisiyle savaş veriyor.
Tam yeniden seslenecektim ki, hışımla salona geldi. Üzerine askılı bir üst, altına da bol bir pantolon giymişti. Ben ona bakarken o da bana bakıp kollarını göğsünde birleştirdi. Yüzünde de güller açıyordu resmen(!)

"Bu kadar hazırlanmana ne gerek vardı? Fazla şık olmanın bir anlamı yok."

Ağzından da bal damlıyordu ayrıca.
Böyle konuşmasıyla üzerime bakıp, gömleğimin yakasını düzelttim ve yeniden ona döndüm.

"Sadece bir gömlek Sasha. Ayrıca niye şık olmayalım ki?"

Sasha alnını ovuşturarak kafasını hafifçe eğdi.

"Kızın sana karşı hislerinden haberin yok o zaman, değil mi?"

"Hisler mi? Saçmalama istersen, ne hisleri? Sadece fazla sevecen bir kız. Hep öyleydi."

"Hıhım." dedi telefonuna bakarken. " Neyse hadi saat gelmiş neredeyse. Bir an önce gidip kurtulalım."
__________________

Koltukta Sasha ve ben yan yana oturduk. Seher ile sürekli git gel yapmaktan oturup konuşmaya bile fırsatımız olmamıştı geldiğimizden beri. Çok büyük bir parti değildi. Yakın arkadaşlarını çağırmıştı çünkü. Yine de tanımadığım kişiler de olduğundan çok rahat değildim açıkçası. Neyse zaten 1-2 saat durup gidecektik. Sasha'dan tarafa baksam, sanırım bu süre daha da azalabilirdi. O yüzden bakmamayı tercih ederek etrafı inceledim.

Sonunda her şey hazır olduğunda klasik doğum günü aktiviteleri yapıldı. Sıra fotoğraf çekilmeye geldiğinde ise zorla da olsa hepimiz toplanmıştık. Bir anda Seher'in elini belimde hissettiğimde kıpırdayamadım. Fotoğrafı bozmak istememiştim çünkü.
Fotoğraf faslı da geçtikten sonra pastalarımızı yemeye başladık. Sasha'ya baktığımda memnun bir şekilde pastasını yemeye devam ediyordu. Galiba bugün tek zevk aldığı an buydu. Gerçekten bazen çok uyumlu bazen de çok asi olabiliyor.
Bugün onun söylediklerinden dolayı galiba, Seher'in davranışını tuhaf bulmuştum. Ama yan yanaydık sonuçta. Yabancı hissettirmemek için böyle yapmış olabilirdi. Çok düşünmemeye çalıştım. Bu zaten hiçbir şeyi değiştirmeyecekti.

Pastadan dolayı susamıştım. İzin isteyerek mutfağa doğru gittiğimde arkamdan gelen ayak sesleriyle hızlıca arkamı döndüm. Gelen Seher'di. Galiba mutfaktan bir şey alacak diye düşünürken, bana doğru yaklaşmasıyla afalladım. Ben geriye doğru kaçarken o da kafasını mutfaktan salona doğru uzattı. Daha sonra kapıyı yavaşça kapattı. Neler olduğunu anlamamıştım. Ama umarım ki, bugün Sasha'nın söyledikleriyle alakâlı bir durum yoktur ortada. Gerçekten Sasha beni iyice paranoyak bir insan yaptı. Dediği çoğu şey çıktığı içindir belki de.

"Barış, biraz konuşabilir miyiz?"

İşte geliyor. Aaa!

"T-tabii. Bir sorun mu var? Erkek meselesi mi yoksa? İstersen sana bu konuda yardımcı olabilirim. Tanıdığım çok iyi ve yakışıklı erkek adayları var!"

Şu an gerçekten saçmalıyorum, biliyorum. Neden birden sevgili konusunu açtım ki?!
Seher bana anlamsız gözlerle bakarken gerilmemek daha da zordu. Ama daha sonra bakışlarını yeniden yumuşatıp elimi tuttu.

"Şey, aslında evet. Bir erkek meselesi var. Bunu uzun zaman önce farkettim aslında ama bir türlü cesaret edemedim arkadaşım diye. Bugün farklı ama. Bugün benim doğum günüm ve anlarsın ya, bir şeylerin değişmesini istedim artık."

İkigai / Fırbar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin