İyi okumalarrr
✨
Bir zamanlar göremediğim ışık, en derin korkularımın içinde parlamaya başladı.
✨
Sabah, koluma değen nazik bir dürtüşle gözlerimi araladım. O an, uyanmak istemediğimi fark ettim, hayatımda belki de ilk kez. Gecenin dinginliğiyle sarılmış, uykunun o tarifsiz huzuruna gömülmüş haldeydim. Sanki dünya susmuş, sadece içimde usulca akan bir mutluluk kalmıştı.Yorganın sıcaklığı, tenime değen yumuşak dokunuş, saç diplerimde hâlâ kalan babamın parmaklarının izi... Her şey yerli yerindeydi, her şey olması gerektiği gibiydi.
Gözlerimi tam açmadan önce, geceden kalan o huzurlu karanlıkta biraz daha kalmak istedim. İçimden bir ses, "Biraz daha..." diye fısıldadı. Sanki uyanırsam, bu sihirli gecenin etkisi bir anda silinip gidecek gibiydi.
Ama gün başlamıştı, hayat beni tekrar içine çekmek istiyordu..
"Ay uyan artık. Ne uykuymuş uyanamadın bir türlü. Ahu ya!! Uyan. Açım ben, gidiyorum bak"
Mete'nin kolunu yakalayıp çimdikledim. Beni uyandırdığı için sinirliydim ona.
"Ahu değil abla diyeceksin. Edep, saygı kalmamış ki, ah bu yeni nesil.."
Mete'nin bana bir bakışı vardı, gördüğüm gibi kahkaha atmaya başlamıştım.
"Tek kaşını kaldıramıyorsun zorlama. Daha çok küçük Emraha benziyorsun" Yanaklarından makas alarak banyoya ilerledim. Arkamda şaşkın bir ördek bırakmıştım.
Çok iyi hissediyordum bugün, sanki yeniden doğmuş gibiydim. Mutlu olunca her zamanki masanın bile değiştiği daha da güzelleştiği söylentisi doğruymuş. Evdeki her şey, herkes daha farkı görünüyordu gözüme, daha bir canlı daha bir huzurlu.
Kahvaltı masasına vardığımda Mete ve Burçak Hanım dışında kimsenin olmadığını fark ettim.
"Diğerleri nerede?"
"İşleri varmış"
Kaşlarımı çatmıştım, ne olursa olsun hep beraber yemek yenirdi. Bir kişi eksik illa ki olurdu ama hepsinin birden olmaması garipti
"Hepsinin birden mi"
"Evet"
Mete sorularıma kafasını yemekten hiç kaldırmadan cevaplamıştı.
"Aslında senden önce hep böyleydi burası. Sen gelince onlar işlerini erteledi sadece. Hep beraber olduğumuz anlar çok nadir. Kolay kolay denk gelmez abilerim. Akşam yemeğinde istisnalar dışında hep beraber oluruz ama"
Kafamı sallayarak anladığımı belirtmiştim. Kimsenin olmayışı işime gelmişti. Bugün aklımdaki şeyi yapmaya kalksam hepsi bir yandan soru soracak ya da gideceğim yere beni bırakmak isteyecekti. Neyse ki Mete araç kullanmasını bilmiyor ve bana karşı diğerlerine göre daha ilgisizdi, Burçak hanım da meraklı değildi yani öyle umuyordum. Arkadaşlarımla buluşma yalanını söylesem hemen olur der gibi hissediyordum
"Ben bugün dışarı çıkacağım bir süreliğine. Arkadaşlarımla buluşacağım. Uzun zamandır görüşemiyoruz, malum olaylar..." sonlara doğru sesime hüzün serpiştirmiştim. Oyuncu olacak kızdım yaa. Burçak hanım anlayışla kafasını salladı
"Olur tabi ki kızım. Takıl arkadaşlarınla istediğin kadar zaten geldiğinden beri hep bize maruz kaldın. Özlemişsindir onları"
Ferihacılık her zaman kazanır.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KORALTANLAR
Teen FictionAhu, yurtta sıradan bir gün geçirirken aldığı telefonla hayatının en büyük şokunu yaşar: 'Hadi ama, her şey yolunda!' dediği bir hayat, aslında tamamen yanlış bir hayattır. Doğum esnasında karışmış, yıllardır başka birinin hayatını yaşamaktadır. Ü...