20K için çok teşekkür ederim.
"Ne alaka ya benim askerliğim."
Ellerimi kolumda bağladım, "Öyle sorayım dedim askerliğini yaptıktan sonra evlendirirler çünkü o yüzden sordum." Dedi.
"Gitmicem ben askerliğe bedelli yaparım." Dedim, korkuyordum.
"Hele sen bi o askerliği bedelli yap bak sana ne yapıyorum." Dedi, ona döndüm.
UYARI +18
"Ne yapıyormuşsun?" Dedim, ardından beni kendine çekti. Çok ani olmuştu ve şuan acıkmış gibisine dudaklarımı öpüyordu, karşılık veriyordum. Gerçi bende hiç durmasını istemiyordum.
Koltukta altına almıştı beni, şuan üzerimde o vardı inanamıyordum. Fazla ileri gitmesi şoke ediciyidi.
Bir yandan dudaklarımı yermişcesine öpüyor, bir yandan da üzerimde yatıyordu. Sanırım daha çok sürtünmemeye çalışıyordu. Bu sefer de ilk adımı ben atmak istedim.
Bacaklarımdan destek alıp kendimi ona sürttüm, pantolonlarımız birbirine değiyordu ve ben böyle yapınca o daha çok kendini sürtmeye başladı. Nefesi hızlanmıştı, hissedebiliyordum.
"Tunay, olmaz."
Dedim, boynumu öptü.
"Fazla ileri gittim özür dilerim." Dedi.
"Sorun yok.."
Göğsüne doğru yaslandım, saçlarımı okşuyordu. "Sana yaptıklarım için özür dilerim." dedi, eğilip çenemden öptü.
"Unuttum bile."
"Unutmadın bence."
"Hem sen bir şey yapmıyorsun ki Dilan yapıyor." Dedim.
"Ona o rahatlığı ben verdim ama." Dedi.
"Seni öptüğüm zaman keşke o görmeseydi." Dedim.
"Senii banyoda yakaladığım zaman Dilana söylemiştim hemen salak gibi eline birsürü koz verdim." Dedi. Güldüm, elimle yüzümü kapattım. O da güldü, "Ne gülüyon."
"Ya of sende hep yakalıyodun." Dedim.
"Harbiden lan bi kere de odanda yakalamıştım."
O böyle diyince daha çok kahkaha attım, "Neyse bende seni yakaladım ödeştik." Birazdaha güldük. Sonra ortam sessizleşti.
"Koçum.."
"Hm?"
"Beni hep seviyor muydun?" Dedi.
"Hep seviyordum." Dedim, ilk defa bu kadar açılıyordum. "Peki sen? Şuan böyle yanaşıyorsun ama neden."
"Ben emin olamıyordum kendime, karışıktı kafam biraz o günde Roni ağanın bile karşısında beni öpünce bana gerçekten değer verdiğini hissettim ve açılmak istedim."
"Pekii." Dedim, devam etti. "İyi yapmış mıyım?"
"Evet tabii ki biraz geç oldu ama neyse." Dedim. "Elim kolum bağlıydı ne yapayım ama." Dedi.
Haklıydı, o da bi nevi zorla evlendirilmişti. Herkesin olduğu gibi. Zaten kimse okumuyor, çalışayım derken evlendiriliyorlardı.
"Askere gidersen...."
Ona baktım.
"Evlendirirler seni dönünce biliyorsun demi?" Dedi.
Bunu hesaba katmamıştım.
"Hı hı evet."
"O yüzdeeen en geç ne zaman yapıyorsan o zaman yapıcan." Dedi.
"Dîlana lî pişt derî wa weylo dîsa dîlan
Sala ka bixêr û berê wa weylo dîsa dîlaaan!"Bir anda şarkı söylemeye başladı, Disa Dilan?
"Lan!" Dedim, yavaşca tokat attım.
"Ne yaa... benim düğünde çalıyordu aklıma geldi." Dedi.
"Biliyorum biliyorum.." dedim.
"Nerde biliyon lan düğünde değildin ki hep kapının önünde sigara içiyordun." Dedi, evet doğruydu katlanmıyordum damatlıkla görmeye.
"İyi sende benim düğünde yaparsın olur biter." Dedim, gıcıklığına. "Bak seeeeen düğünüm falan diyon benimsedin demedik ki." Dedi.
"Hayır yaa." Dedim, saçmalıktı.
"Baban konuşuyo mudur acaba ağayla." Dedi.
"E heralde yani." Belki bitmiştir konuşmaları. "Arasam mı acaba." Dedim.
"Saçmalama çağırırlar, birazdaha takılak burda." Dedi.
"Aklıma her akşam beni beklediğin geldi." Dedi.
"Yine beklerim ama dışarı çıkmıyon yani çıkıyonda aynı saatte gelmiyon." Dedim.
"İçelim mi?" Diye sordu, "Canım istemedi şuan ya hiç o havada değilim." Dedim.
Birazdaha sohbet ettik ikindiye yaklaşıyordu vakit, gitmeye karar verdik. Korkuyordum acaba ne oluyordu handa.
"İyi geldi biraz uzaklaşmak teşekkür ederim." Dedim.
"Rica ederim her zaman." Dedi. Kısa seste Aynur Doğan açtı.
"Aslında evlenirsen evlen pek bi bok etmiyor 40 gün 40 gece düğün yapılır sana, tadını çıkar oynarız karşılıklı eğleniriz siktir et zaten Hevi iyi kız sülalede adın çıksın şahane bir düğünü oldu diye." Dedi, beklemiyordum bunları ondan.
"E çocuk isterlerse?" Dedim, en korktuğum buydu zaten.
"Hamile gibi davranır sonra bi bakarsınız aaaa çocuğunuz olmuyor düşmüş bebek Allahın işi." Dedi gülerek. Sonra "Tövbe estağfirukeee." Demeyi de unutmadı.
"Bilmiyorum artık ne olursa olsun." Dedim.
Hana geldik, bazı kişiler bahçede oturuyordu. "Götüm atıyo valla bak." Dedim.
"Bakim."
"Ya mal dur bi."
Salaktı ya, arabayı park etti ve bahçeye girdik. Gözüm Enesi arıyordu. En sonunda koltuğa oturmuş telefona gülümserken buldum. "Aha Enese gidek o bize anlatır." Yanına gittik.
"Hoşgeldiniz ama erken geldiniz niye." Dedi.
"Durmadı ki bu heyecanlanıyo." Dedi Tunay.
"Ya tamam her neyse Enes noldu anlat her şeyi." Dedim.
Telefonu cebine koydu, "Şimdi...."
Aha çok ciddileşmişti kesin kötü bir şey vardı."Bir şey olmadı." Dedi.
"Ya gerizekalı dalga geçme."
"Abi valla bişe olmadı salona toplandık ağa böyle böyle dedi senin oğul benim torunum, yapmış bir hata affediyoruz dedi sonra baban sağ ol ağa falan dedi sonra ağa tekrar konuştu bi görüşsünler zaten görüşmüşler ama istiyorlarsa nişanı yapalım dedi yani sen kısaca yarr-"
Enes anlatmaya devam ederken Tunay eliyle ağzını kapattı. Evet gerçektende yemiştim. Babama koştum, içeriye girince herkes bana baktı ama umrum dışıydı şuan.
"Baba ne yapacağım." Dedim.
"Gel bir konuşalım." Dedi, şuan tek sığınağım oydu.
-Bölüm Sonu-
Şimdi geriye sizlerin görüşlerini almak kaldı ve kusura bakmayın bölüm aşırı geç geldi ve kısa oldu ama bundan sonrası size kalmış
Düğün olsun mu?
Yoksa düğün olup Tunayın dediği gibi mi olsun?
Görüşlerinizi lütfen belirtin <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOÇUM bxb
Ficção Geral'Şimdi nolcak koçum? Kurşuna mı dizilelim?' -Aşiret ailesinden birbirine aşık olan iki kuzen hikayesi. Uyarı! +18, Argo ve Uygunsuz İçeriktir.