Evin içinde avel avel dolaşan çocuklara tekme savururken mutfağa gitmeye çalışıyordum, içeriye girdiğim an burnuma güzel yemek kokuları geldi, bir yandan da müzik sesi.
*şarkı* Arap Orgu - Azize
Mutfağın yanında dışarıya açılan terasa baktım, yerdeki koltuklarda ağalar oturmuş önlerinde oynayan gençlere bakıyorlardı.
Tunay ile Serhat Abi karşılıklı müziğin ritmine göre oynuyup kalçalarını yavaş yavaş sallıyolardı, bu işte gerçekten ustalardı. Yüzümde otuz iki diş sırıtma oldu, herkes onları alkışlıyordu. Gerçekten çok iyi oynuyorlardı ikiside sırıtıyorlardı, gözüm bir yandan gizlice onları izleyen kızlara kaydı.
Gülerek onları izledim, son ses azize çalıyordu ve resmen şenlik vardı. Arada yaparlardı bunları ağalar amcalar onları izlerlerdi, uzun zamandır yapmamışlardı en son bi düğünde oynamışlardı, gerçi her düğünde düğünün bitmesine yakın Serhat ve Tunay oynarlardı herkes şenle izlerlerdi onları.
Onlar oynadı biz izledik, derken kahvaltı edildi. Zar da olsa yemeye çalıştım ama boğazımdan yemek geçtiğinde kusasım geliyordu. Bir ara çatalı yanlışıkla yere sert bıraktım masadaki büyükler bana bakınca açıklama da yapamadım.
Ben resmen kıvranırken Tunay başı dik umursamayıp keyfine bakıyordu, en çokta bu sinirimi bozdu. Aklıma dün akşam geldi, sanırım ağır konuştum ona, çocuklarının olmadığını yüzüne vurdum adamın. Bi ara fırsatım olursa özür dilerim diye geçirdim aklımdan, bunları düşünürken yavaş yavaş ekmeğimi yiyordum, kafamı kaldırdım. Tunay gıybet yapar gibi bi dilim salatalığı ağzına atmış, sesli bir şekilde yerken beni dikizliyordu.
Gerçi çıkardığı sesi sadece ben duyuyordum, zaten sofrada yeterince ses vardı. Tek kaşımı kaldırdım 'Napıyon mal' mesajı vermek için ama anlamadı tabi..
"De hâyde afiyet olsun." diyip, sofradan kalktı Rojin ağa.
Diğer herkeste kalkınca bi ben oturuyordum, göze batmıyayım diye ben de ayağa kalktım, kimisi işine gidiyor, kimi tarlaya gidiyordu, Rojin ağa ve amcalarım salona geçip çaylarını içerdi istisnasız. Ben de ya bahçede gezerim ya otururum telefona bakarım işsiz gibi gezerim.
Bütün damatlar gençler bir işin ucundan tutarken ben hiç bir şey yapmazdım. Zamanında çok kızdılar bana evde oyun oynayan küçüklerden ne farkım var diye, ama ne yapayım uymuyordum bu aileye.
Kendimi bahçede ki koltuklardan birine attım ve telefonda gezindim. Tiktok izleyesim geldi, zaten bu sıkıcı evde başka ne yapabilirdim ki?
Salak salak videoları izlerken yayında dilenen bi gence geldim, 'hasbinallah' diye bağırdım. Sinir seviyem artmıştı
"Hayırdır koçum?"
Bir anda yanıma oturan bedene gözlerim açık baktım, Tunay ne alakaydı şimdi. Telefonu kapattım ve göğsüme hızlıca kapattım.
"Hiç bir şey." diyebildim sadece.
"Var bir şeey söyle bakalım." dedi, yine sinir edecekti beni. Söylemeye karar verdim.
"Ya tiktok dilencisi işte."
"Ben engelledim la onları" dedi cebinden sigara çıkarırken. "Özürlü gibiler aynı." diye devam ettirdi.
Sessiz bir şekilde güldüm, "Evet öyleler." dedim. Sigarasını çoktan yakmış içine çekerken kısık gözleriyle 1-2 saniye beni izledi.
"Boran.." dedi, tek kaşımı kaldırınca devam etti, "Niye evlenmiyorsun koçum."
"Gerek görmüyorum." dedim. "E mis gibi kızlar var işte ölüyorlar da sana al bitanesini, haftaya düğünün olur anında." diye cevapladı.
"Çok istiyosan sen al Tunay." dedim samimiyetsizce güldüm.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOÇUM bxb
Fiksi Umum'Şimdi nolcak koçum? Kurşuna mı dizilelim?' -Aşiret ailesinden birbirine aşık olan iki kuzen hikayesi. Uyarı! +18, Argo ve Uygunsuz İçeriktir.