KOÇUM bxb

10 - BABA - TUTKULU

Şok olacağınız sahneler yazdım yavaş yavaş okuyunn. Not: yukarıdaki görsel.

Enes yanımda yatmıştı, korktuğunu biliyordum ama çaktırmamıştım. Perdeyi açık bıraktığımızdan içeriye vuran güneşle uyandım, baykuş sesi geliyordu. Telefonumu elime aldım. İnstagramda gezinmeye başladım Tunayın araba storylerini izliyordum arada kendini de atıyordu salak.

Fazla telefon sevmediğimden bıraktım, Enes uyanmasın diye yavaşca kalktım, yatağım büyük olduğu için yerde yatmıyordu en azından içim rahattı. Kapıyı açıp banyoya girdim elimi yüzümü yıkadım saat sabahın 7'siydi. Susamıştım mutfağa indim etrafta veletler yoktu. Uyuyolardı bu saatte.

Mutfakta bir kaç teyze oturup fısıldaşıyolardı içeri ben girince gözleri bana kaydı, umrum dışılardı şuan. Bir bardak su içip geri çıktım, annemin odasına gittim. İçeriye yavaşça girdim uyuyordu. Lan yanında biri yatıyordu annemin!

Nefesimi tutup parmak ucunda yavaşca yatağa yaklaştım, annem gözleri kapalı ağzı açık uyuyordu. Yanındakine baktım, Babamdı bu!!

"Babaaaa!!!"

Yatağa atladım. "Allahu ekber! Bismillahirrahmanirrahim!"

İkiside çığlık atıyordu bende aralarına girip uyuyomuş taklidi yaptım. "Hele sen eşşek sıpasına bak uyuyorsun bide."

Gözlerim kapalı gülmemeye çalışıyordum en sonunda kahkaha attım. "Hoşgeldin baba." Dedim sarılarak. "Hoşbulduk oğul hoşbulduk."

"Yaa sen olmasaydın bende annemin yanına kıvrılcaktım."

Yalandan sevinmiyomuş taklidi yaptım sanki dil çıkarmıyomuşum gibi. Birazdaha babamla sohbet ettik işlerini sordum, iyiymiş şükür. Buraya neden geldiğini sorfum,

"Oğlum olanları duydum, Roni ağa evlendirmeye karar vermiş adam benim dedem yani bilmiyorum ben bi konuşayım ama büyük ihtimal dinlemezler beni, diğer türlüsüde her zaman yanındayım unutma bunu."

Sırtımı sıvazladı, ağlayasım geliyordu babam böyle konuştukça. 5 yaşındaki halime dönüp babamın dizine oturmak istiyordum, hiçbişey bilmeden kuzenlerle oyun oynamak istiyordum. "Baba istemiyorum, yani ben daha kendim çocuğum bu sorumluluğu üstlenemem." Dedim.

Biryandan da ağa ne derse o olacağı için endişeliydim. "De hadi toparlan."

Onları odada bırakıp yavaş yavaş odama gittim. Üzerimi değişmek için soyundum, Enes kıpırdandı.

"Oha!"

"Lan pezo uyancak bu zamanı mı buldun." Dedim, üzerim çıplak altımda boxerle kalmıştım.

"Kasa da kasa he." Dedi, gülerek.

"Piç." Diyip, yerdeki çorabı ona attım. Hemen üzerimi giyinip yatağa, ona doğru atladım. Yastığı üzerine attım, "Demek sen beni incelersin ha."

Kahkaha atmaktan konuşamıyordu manyak, sesimiz kesin dışarıya doğru gidiyordu. "Ya dur gebercem gülmekten." Bu sefer yastığı bırakıp kasıklarının orayı gıdıklamaya başladım."

"Hayır tikim var orda!"

Aralıksız gülüyordu, bende öyle. İçeriye giren Tunayı görmemiştik. Kapıyı kapatıyordu.

"Boran."

Hemen kendimizi toplayıp yatakta oturduk. "Ne oldu?" Dedim. "Hiç, odaya giderken sesinizi duydum gelesim geldi."

"Odaya neden gitmedin?" Dedim. "Yoksa Dilan'ın suratına bakamıyor musun?" Dedim.

"Boran."

Dedi, yumruk yaparak. "Ne ama, haksız mıyım odaya girsen ağzına geleni söylemez mi? Köpek gibi sende boynunu büküp dediklerini yapmaz mısın?"