-Abimle Tunayın iştahla pilavı kaşıklamasını izlemekten kendi yemeğime odaklanamamıştım, arada bi ağa abime soru sorunca ağzındaki kaşıkla öylece kala kalıyordu.
Mutfağa ufaktan göz attım, lan kadınlar Miran'ı Hevinin kucağına uzatıyordu, Hassiktir. Bırak lan yelloz diyip yapışacaktım aslında..
Masada 6'lı masa gibi toplanıp ortadaki el kadar bebeğe bakıyodu hepsi, amcası götünü yediğimin çocuğu gözlerini de açamıyodu daha. Hava karanlıktı, artık kış geliyordu sanırım. Terasın ışığı mutfağın ışığı derken, akşam yemeğini de bitirmişlerdi.
"Hayde afiyet olsun."
Herkes ağanın peşinden gidince malak gibi ortada kalmıştım. Jiyan gülerek bana bakıyordu. Bende güldüm, milletin ayağa kalkıp gitmesi 2 saniye sürmüştü. Mutfağa girdim, sigara içesim gelmişti. Miran olmasa içerdim.
"Boraan bu aynı sana benziyor yengem."
Güldüm, ordan biri daha seslendi.
"Kız ben kimseye benzetemedim nerenden çıkardın.."
Şuan Hevinin kucağındaydı, "Al hele kucağına bir." Dedi, yengem. Allahtan yüzüğümü takmıştım. Bebeği Heviden almasam iyiydi.
"Oy maşallah, pekte yakıştı sizin kucağınıza ha.." Hevi gülümseyip utanıyodu, bende güldüm.
"Nasip." Dedim, bok nasipti.
Kızlar yeri toplayıp tekrar yemek koyuyolardı annemler oturup sohbete dalmışlardı. Miranı öz yengeme verdim. Hevi terastan çıkıp mutfağa dalarken beni görmemişti, çarpıştık.
"Ay napıyon Boran." Dedi, güldüm.
"Gelsene canım sen bi." Dedim, benden canım ve gelsene kelimesi çıkınca bütün kulaklar gözler bize dönmüştü.
Oyun oynama zamanıydı.
Odaya çektim, meraklıca bana bakıyordu.
"Hadi hazırlan çay içmeye bir yere gidelim."
Dedim, yerdeki tişörtü dolaba kaldırıyordu.. Zaten kuş kadar yiyodu, yemese de olurdu."Ayyy, tamam gel hazırlanırım iki dakikaya." Kolumdan çekti, kendimi bi an en son nişanda girdiğim bekarların koridorunda buldum. Kapıyı kapattı, perdeyi de çekti.
Dolabını açıp bişeyler bakıyordu. "Ama açsan yemekten sonra gidelim." Dedim.
"Yok yok değilim... bu nasıl sence bunu giysem." Tişörtü bana gösterdi.
"Güzel güzel, giy hadi." Dedim, bide pantolon çıkardı kendi kendine 'Tamam' diyip üstünü çıkarınca yine malak gibi kalmıştım. Sırtımı döndüm, cebimdeki anahtarla oynamaya başladım. Biraz sonra,
"Tamam giyindim, şimdi hafif makyaj yapıp saçımı falan düzeltiyim, otur istersen şurdaki benim yatağım." Dedi. Bende kendimi yatağa bıraktım, onu izlemeye başladım. Aynadan arada bi göz göze gelince gülüyordu.
Saçlarını taradı, bide bişey sıktı bolca anlamadım ama güzel kokmuştu oda. Daha sonra makyajına başladı, kaşlarını bile boyuyordu bide hafif yapıcam demişti.
Boynuna üstüne en son parfüm sıktı, bide küçük çantasına bişeyler koydu. Eline de krem sürdü, çok şükür bana dönmüştü.
"Hadi hazırım ben, krem istiyon mu?" Dedi.
"Ay olur aşko neli çilekli mi." Diyip yanına gittim. Kahkaha attı, hiç bu kadar gülmemişti yanımda. Banada sıktı, "Oha sebile koysaydın kremi, 1 litre ney lan." Dedim, onada güldü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOÇUM bxb
General Fiction'Şimdi nolcak koçum? Kurşuna mı dizilelim?' -Aşiret ailesinden birbirine aşık olan iki kuzen hikayesi. Uyarı! +18, Argo ve Uygunsuz İçeriktir.