Keyifli okumalar. Bölüm baya uzun yavaş okuyunuzz. Not: Yukarıdaki görseli bahçede hayal edin lütfen, Hevi ile Boranın nişan masasıdır.
- Sıcaktan uyunmuyordu ki! Yine sabahın 7 buçuğunda uyanmıştım. Elleri bi yerde ayakları bi yerde yanımda hafif nefes sesiyle yatan adama baktım, gerçekten çok aşıktım. Her zerresini öpebilirdim şuan. Gece aşırı sıcak olunca tişörtlerimizi çıkarıp şortla yatmıştık. Düğünden önce geçirdiğimiz beraber geceler daha da değerli geliyordu artık bana.
Telefona gelen mesajla ürktüm, "Mutfağa gelsene bi." Hevi'dendi. Üzerime tişört geçirip mutfağa indim şuan sırf bi aşşağı inme için eşofman giyemezdim zaten yanıyordu her yer.
"5 buçuk gibi falan kızlarla kuaföre gideceğiz sen ne yapıcaksın?" Dedi.
"Bi de berbere mi gitcem evde yaparım saçımı ne olacak Tunay güzel yapıyor Enesle benimkine yardım eder." Dedim.
"Anladım zaten her işinde Tunay olmazsa olmaz değil mi?" Diyince tepem attı.
"Bak Hevi önceden anlaşmamızı yapalım." Dedim sandalyede doğrularak. "Benim hayatımın bir parçasının Tunay olduğunu biliyorsun, bu evliliğin saygılı ve seviyeli olmasını istiyorum."
"Hm aynen anlaştık tamam hadi gidebilirsin." Diyip telefonu eline aldı. Sert bi şekilde ayağa kalkıp poşeti aldım merdivenlerden çıkarken sövmediğim şeyler kalmadı. Odaya gidip yavaşca kapıyı kitledim, yüz üstü sağına dönmüş şekilde sessizce uyuyan adama baktım, uyurken tatlı olması normal miydi?
Dışarıdan gelen kuş cıvıltıları eşliğinde biraz onu izledim.
Bu şekilde hayal edebilirsiniz Tunay'ı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
-
Kravatı çıkarıp bi kenara koydum, dolabın kapağında asılı olan 2 takıma göz gezdirdim, hiç içimden gelmiyordu ama mecburdum. Enes mesaj atmıştı, müsait misin diye. Gelebilirsin yazıp koltuğa oturdum. Çok geçmeden o da gelince beraber oturduk. Üzerinde pantolon tişört vardı, "Ben bi garip heyecanlıyım lan." Dedi.
"Çünkü ne bileyim birsürü kişi gelecek yani takım giyincez falan orkestra varmış 1 saat kadar çalacakmış halay çekiceklermiş bide annem söyledi."
Ellerimi dizimin önünde bağladım, "Ben halay falan çekemem." Dedim.
